Bir anda Teenage Dream çalmaya başladı.Gözlerimi çok hafifçe açtım ve gün doğmuştu.Angelica'nın verdği elmayı yemeye bile fırsatım olmadan uyuya kalmıştım.Şimdide canım hiç yemek istemediği için komodinimin baş köşesine koydum.Hemen üzerime bir kaç parça kıyafet geçirdim ve saçlarımı at kuyruğu yapıp evden dışarı çıktım.Kapıda Charming bekliyordu.Kahvaltı yapmak için.Elele tutuştuk yürüyorduk.Derken kahvaltımızı yaptık çok güzel vakit geçirdik.Sonra oradan çıkınca bana bişi soracağını söyledi.''Sor''dedim.Çok takıntılı ve düşünceli bir ifade takınarak:
-Benimle yurtdışına çıkamayacak kadar önemli ne işin var Snow ?
Karar verdim ona bu durumu anlatmalıydım.Bir tek Meghan biliyordu.
-Angelica'nın çekmecesinde babamın zehirledniğine dair bir kaç kağıt buldum ve babamın mirasını bana bıraktığına dair ancak bunlardan bana bahsetmedi daha sonra annesiz ve babasız diye benimle dalga geçti.Ben Angelica'nın babamı zehrilediğini düşünüyorum ve bir kanıt bulmalıyım ayrıca onu bizim okuldan Chord ile yatak odasında bastım.
Charming durdu durdu ve bir anda bastı kahkahayı.Neden güldüğünü anlayamamıştım.Sorgulayıcı bir ifade takıntım ve öylece baktım.Gülmesi geçti ve:
-Angelica'yı tanırım.Takıntılıdır falanda tutupta yeni evlendiği kocasınıda öldğrmez bence senin hayal gücün fazla geniş Snow.
İşte bu dediğine ve bana inanmamasına sinir olmuştum elini bıraktım ve hızlıca eve yürümeye başladım.Peşimden yürüdüğünü ve Snow dediğini duyabiliyordum ancak durmadım.Ne olursa olsun bana inanmalı ve güvenmeliydi.Eve geldim ve Angelica evde değildi.Odama çıktım.Üstümü değiştirdim ve Meghan'ı aradım ''Buraya gel çok sinirliyim biraz konuşuruz.'' dedim.1 saatlik bir işi olduğunu ve 1 saate geleceğini söyledi.Laptopumu açtım ve biraz müzik dinledim daha sonra kitap okumaya başladım ve gerçekten kafamı dağıtmaya ihtiyacım vardı.Angelica'nın odasına koştum hemen belki bir kaç şey bulurum diye.Ancak artık ders almış olsa gerek kapıyı kitlemişti.Avukat randevum hazırdı 18 yaşına girdiğim için yarına işlemler başlayacaktı.Angelica bu konuda bişi yapamamıştı sanırım.Belkide Liam'ın dediği gibi kendimi avutuyordum.Mutfağa indim ve yiyecek bir kaç aburcubur aldım.Çikolata mısır cips falan.Odama çıkıp yemeğe başladım daha sonra komodinde duran o kıpkırmızı elma gözüme çarptı elime aldım ve kocaman bir ısırık aldım.Bir anda nefesimin kesildiğini hissettim.Gözümden yaşlar geliyordu.Elmayı yere attım bende yere yığılmıştım.Aşağıdan zilin çaldığını duyabiliyordum ancak aşağı inemiyordum gözlerim kararıyordu.Nefesim tamamen kesildi ve etrafım kapkaranlık oldu...
Meghan:''Doktor bu zehrin etkisi ne kadar dürecek ?''
Doktor:''Hiç bir fikrimiz yok ilk defa karşılaşıyoruz bu durumla arkadaşınızı o elmayla kim zehirlediyse çok güçlü bir kimyasal hazırlamış olmalı yaşayıp yaşamayacağı bile meçhul nabzı gerçekten çok düşük.''
Meghan:''Lütfen böyle söylemeyin onun yaşaması şart ! Onu kaybedemem.''
Doktor:''Elimden hiçbir şey gelmez.Polislere ifade vermeniz gerekiyor sizi yoğun bakımdan dışarı alalım.''
Polis:''Bayan Snow'un komaya giriş anını bize anlatabildiğiniz en ayrıntılı bir biçimde anlatmalısınız bayan Meghan.''
Meghan:''Komadan yaklaşık 1 saat önce beni aradı ve çağırdı daha sonra evlerine geldiğimde kapıya bakmadı bende yedek anahtarı kullandım.Odasında bir elma elindeydi 1 lokma alınmış.Snow'da yerdeydi.Bunu kesin Angelica yaptı...Daha fazla anlatamayacağım lütfen sonra...''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Modern Peri Masalları
Ficção AdolescenteMutlu son diye bir şeyin asla olmadığı bir dünyada peri masalları kahramanlarımızın şimdiki dünyaya yorumlandığını ve bitmemiş hikayelerde mutlu son olabileceğini keşfedebileceğiniz sihirsiz bir dünya...