"Planın son kez üstünden geçelim. Çocuk okuldan çıktıktan sonra şoförünün yerine geçeceksin ve orman yoluna sapacaksın. Orada da biz teslim alacağız. Anlaşıldı mı?"
Kafasını sallayıp yerde iç çamaşırlarıyla bağlı duran adamdan kafasındaki son parçayı da alarak şapkayı kendi kafasına geçirdi. Üstüne selam verip arabaya bindi. 'Bu iş kolay olacak.'
...
Okuldan çıkış vakti geldiğinde yarım saat çocuğu bekledi. En sonunda okulda kimse kalmayınca aramaya çıkmış ve gördüğü herkese sormuştu. Kimse görmeden nereye kaybolmuştu bu çocuk. Sabah okula gitmişti. Kimse görmeden de çıkış saatinden önce çıkamazdı. Özel okuldu sonuçta güvenligi sağlamdı.
Tuvaletler de dahil her yere baktığını düşünürken kazan dairesinden elinde sigarayla çocuk çıkmıştı. Şoför kılığındaki nefes nefese olan adamı görmesine rağmen mimik oynatmadan umursamazca ilerlemeye devam etti.
"Naruto Efendim her yerde sizi aradım keşke işiniz olduğunu haber verseydiniz. Babanız geç kalırsanız endişelene-"
"Sen kimsin?"
Lafını kesmesiyle sinirlense de bozuntuya vermedi. "Ben yeni şoförünüz Tobi'yim. Dave biraz rahatsızlanmış gelemedi."
Dışarıya çıkmışlardı. Sigarasından bir nefes çekip sakince tekrar verdi. "Aptal yalanlarını umursamıyorum. Sen kimsin?"
'Neyden bahsediyordu bu çocuk? Anlamış mıydı hemen?' Adam eğer çocuğu kandırmayı başaramazsa liderin ona neler yapacağını düşünüp yutkundu. Şimdi yapamazsa çocuğun güvenliği artırılacaktı ve iş zorlaşacaktı. 'Sadece susup arabaya binemez misin velet!'
"Dediğim gibi be-" Sigarayı yere atıp ayağıyla ezdi. "Sen mafyadansın değil mi?"
'Anlamış!' Bu çok kötü olmuştu. Zor kullanması gerekebilirdi. "Ne dediğinizi anlamıyorum Efendim." Arabanın yanına geldiklerinde bir hışımla arkadaki adama döndü çocuk.
"Eğer babamın tuttuğu biri olsaydın önceden tembih edilirdin ve beni 10 dakikadan fazla beklemezdin. Üstelik dersini biraz iyi çalışmış herkes bilir ki babam benim için endişelenmez. Şimdi gerçeği söylemeyeceksen ben gidiyorum." Arkasını dönüp ilerlemeye başlayınca adam panikle "Dur!" diye bağırdı.
Eğer çocuğu hafife alıp dersine daha çok çalışsaydı fark edilmeyecekti. Ayrıca mafyadan olduğunu düşünmesine raģmen ters bir hareketi olmamıştı. Çok rahat duruyordu. 'Bunu mahvedemem.' Elini her ihtimale karşı cebinde bulunan silaha uzattı.
Ona dönen çocukla konuştu. "Her şeyi açıklayacağım. Evet, ben mafyadanım ve seni kaçırmak için-" Yine sözünün kesilmesiyle sinirlenemeden şaşkına döndü.
"Patronun yakışıklı mı?"
'Patronum mu? Ne?' Kafasını anlamazca sallarken çocuk birden tuhaf bir şekilde sırıtmaya başladı. "E ne duruyorsun, hadi gidelim." Arabanın ön koltuğuna hızla geçti.
Şaşkınlığını atlatamadan o da sürücü koltuğuna geçti ve orman yoluna doğru sürmeye başladı. 'Az önce ben ne yaşadım lan?' Yanda hala sırıtan çocuğa bakınca ürperdi. 'Sıkıntılı falan mı acaba?'
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
