Geciktiği için özür dilerim. Okullar açılacağı için atayım dedim. İyi okumalar
{Naruto}
Sakura çıktığından beri karşıma oturup abartısız 7-8 dakikadır konuşmam için gözlerini üzerime dikmişti. Sanki gelme sebebimi soruyordu ama benim geliş sebebim yoktu. Yani sadece sıkılmıştım.
"Konuşmayacak mısın?" Geldiğimden beri o hariç her yeri inceleyen gözlerim konuşmasıyla direkt keskin gözleriyle buluşmuştu. Saniyelik ikimiz de birbirimizi süzdük ama gözlerimiz tekrar kesişti.
Siyah saçları ilk gördüğümden daha dağınıktı. Gözlerinin altı hafif morarmıştı. Yorgun gözüküyordu. Üstündeki takımın ceketini çıkarmış ve sadece gömlekle duruyordu. Söylemeden geçemeyecektim gömlek gerçekten yakışıyordu. Sasuke, yakışıklıydı.
"Kendimi hatırlatayım dedim." Kaşları havaya kalktı. "Hem belki beni özlemişsindir." Sırıttım. Ciddi tiplerde insanlarla uğraşmayı her zaman sevmişimdir ama onunla daha farklı uğraşıyordum.
Bakışları 'Ciddi misin?' diyordu. "Sen kaçırıldığının farkındasın değil mi?" Koltuktan kalktım, raflara bakınmaya başladım. "Gayet farkındayım. Odamda televizyon yok." Ona bakmıyordum ama bakışları arkamda geziyordu. Bekle, götümü kesmiyordu umarım.
Gelen seslerden koltuğundan kalkıp yanıma geldiğini anladım. "Seni kafeste yatırmadığıma dua et." Hafifçe güldü. "Kafeste sarı, sevimli bir Tweety." Arkamı döndüğümde aramızda 1 adımlık mesafe vardı. "O zaman sen de kötü, kara kedi Sylvester oluyorsun sanırım."
Söylediğimi görmezden gelidi, bir adım atıp yüz yüze gelmemizi sağladı. Siyah gözleri ile yüzümü dikkatle inceliyordu. "Söylesene amacın ne?"
Boyumuz birbirine yakındı. Ama o en fazla 4 5 santimetre daha uzundu benden. Gözlerinin içine baktım. Flörtöz şekilde "Hiiç." dedim. "Sadece seni yatağa atmak istiyordum." Dudaklarımı yalarken yan şekilde sırıtıyordum.
Beklemiyordu ki kaşları şaşkınlıkla havaya kalktı. Birkaç saniye sonra gözlerini kısarak sert sesiyle konuştu. "Beni yatağa atabileceğini sana düşündüren nedir?"
"Ne yani benimle sevişmek istemez miydin?" Yaladığım için parlak duran dudaklarıma baktı. "İstersen yatak dışı da olur." Hafifçe güldüm. "Bana biraz kafes fantazin varmış gibi geldi."
Gözleri dudaklarımdan ayrılınca kendine gelir gibi irkildi. Bir adım geri çekildi. Bu sefer o sırıtarak konuştu. "Ben işimle özel hayatımı ayırmasını bilirim küçük. Üstelik şantaj için kullanacağım esirimle sevişmek tercihlerim arasında değil emin ol."
Dediğiyle kaşlarım çatıldı. Ciddi halime döndüm. Beni sadece bir araç olarak gören ve kullanmaya çalışanlardan nefret ediyordum. Onu etkilemiştim ama inkar ediyordu. Beni sinir etmeye çalışıyorsa eğer amacına ulaşmıştı.
"Ben de zaten asıl patronu yatağa atmak istiyordum. Seninle işim yok." Diyerek arkamı dönüp hızla kapıya gitmeye başladım.
"Eğer 'asıl patron'dan bahsediyorsan yaş farkı sıkıntı olabilir. Üstelik kocasının izin vereceğini hiç sanmıyorum."
Duraksamadan kapıdan çıkıp kapattığımda arkamdan güldüğünü duydum. Rezil oldum bir de ona.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
