<2>

468 54 9
                                    

İyi okumalar

{Yazar}

Geri kalan yol sessiz geçmişti. Orman yoluna saptığında çocuk etrafa meraklı gözlerle bakıyordu. 'Sahi kaç yaşındaydı bu çocuk?'

İlerde bekleyen büyük siyah aracı görünce çocuk konuştu. "Patronun orda mı bekliyor?" Kafasını iki yana salladı. "O seni başka yerde bekliyor."
Arabayı durdurunca iki adam hemen kapıyı açmış ve çocuğun kolundan tutup çekiştirerek diğer arabaya sürüklemeye başlamışlardı.

Gözlerini devirdi. "Çekiştirip durmayın, kaçmak isteseydim zaten kaçardım." Arka kısma oturtulunca yanına oturan iki adamdan biri cebinden çıkardığı iğneyi boynuna enjekte etmişti. Ne olduğunu anlayamadan bilincini kaybeden çocukla yola çıkmışlardı. Arkada kalan Tobi ise gercek şoförden kurtulmaya gitmişti.

...

{Sasuke}

Odamdan çıkıp arkamdan gelen korumalarla beraber evin en alt katına iniyordum. Çocuğu çoktan getirmiş alt kattaki odaya kilitlemişlerdi. Şimdiye uyanmış olmalıydı.

Kapının önüne geldiğimde duyamadığım seslerle kaşlarım çatıldı. Acaba uyanmamış kıydı? Şimdiye kapıyı yumrukluyor ya da en azında küfür ediyor olmalıydı.

Kapı açıldığında gördüklerime inanamadım. Her tarafa kıyafetler saçılmıştı. Dolabın ağzı açıktı ve çocuk önündeydi. İçinden seçtiği parçalara bakıp burun kıvırıyor ve yere fırlatıyordu. Kapının sesinden bize doğru dönünce gözlerini büyütüp bağırdı.

"Hayır! Daha hazır değilim. Çık dışarı!" Ne diyordu bu çocuk? Neye hazır olacaktı? Şu an korkudan titremesi ve hayatı için yalvarması gerekiyordu, o ise burda kıyafet bakıyordu. "Ne saçmalıyorsun sen?"

"Sen patron musun? Fena değilmişsin." Beni boydan boya süzdü. Konuyu benim tipime nasıl getirmişti bu. "Şu an burada benim emrimle bulunuyorsun. Bunu bilsen yeterli." Kaşlarını çattı. "Yani patron sen değil misin?." 

Cevap vermeyip yanımdakilere kafamla işaret ettim. İlerleyip çocuğu iki kolundan tuttular. Ben de yaklaşıp yüzümü yüzüne yaklaştırdım. "Ne yapacaksın patronu, hm?" Hiçbir çekinme belirtisi göstermeden gülerek gözlerime baktı. "Bir işimiz var diyelim." Kaşlarımı çattım. Daha kim olduğunu bilmeden patronla ne işi vardı?

"Burayı ben yönetiyorum küçük. Ne derdin varsa söyle." Yüzünü daha da yaklaştırıp dibime girdi. "Ne yapalım artık, seninle geçineceğiz." Kısık seste söylediği şeyi anlayamadan geri çekildi ve az önceki cesur halinden çıkıp tam tersi bir hale büründü. Bakışlarında korku vardı. Az önceki halini görmeseydim neredeyse 'normal' diyebilirdim.

"Nerdeyim ben? Bana ne yapacaksınız? Neden kaçırdınız beni?" Şaka mı yapıyordu bu çocuk? Bipolar falan mıydı? Bozuntuya vermedim. Oyun oynamak istiyorsa oynayacaktım. Sırıttım. "Baban eğer dediklerimizi yapmazsa yaşamayı unut velet. Burada bir süre bizimle kalacaksın." 

O sırada içinden ne geçiriyordu bilmiyordum ama o oyuncu ifadesinin altında bile gözlerinin parladığını görebilmiştim. 

Sınır: 4 Oy

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Sınır: 4 Oy

Mafya (Gay)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin