Little Broken Hearts

514 25 235
                                    

Marinette

 Hayatımızı bir düzen içinde yürütmek isteriz hep. Her şey yerli yerinde olsun,her şey planladığımız gibi olsun isteriz. Programlar oluşturup kendimizi bunlara göre hazırlarız. Oysa ki hep ummadığımız şeyler gelip buluverir bizi. 

  Mesela ben çok programlı birisiydim. Her hafta aynı saatlerde aynı şeyleri yapar, doğrusunun da bu olduğuna inanırdım. Ama babamla tartıştığımız o gün hayatımın dönüm noktası olmuştu. Onun bana olan tavırları beni ondan iyice uzaklaştırmıştı ve ben ne olduğunu anlamadan kendimi burada bulmuştum. 

  Buradaki yeni hayatım öncekinden epey bir farklı tabi. Okulum,fotoğraf çekimlerim,huysuz babamdan çok uzaktı burası. Başımızda düşmanlar etrafımda ise birtakım kahramanlar vardı. 1 ayı geçiyordu ben buraya geleli ama 19 sene boyunca hiç tatmadığım duyguları ilk kez burada tatmıştım. Gerçekten sevdiğim arkadaşlarım olmuştu. Derdimi paylaştığım insanlar,beni yargılamadan dinleyen insanlar tanımıştım. Ama bu yeni duygular arasında beni en çok ikilemde bırakan, bana hem çok tehlikeli hem de çok huzur verici gelen duygu;aşktı.

  Chat bu yeni insanlar arasında bana en mesafeli davranan kişiydi. Ama benim küçük kırık kalbim aşık olmak için onu seçmişti. Evet yakışıklı,sempatik ve bayağı kaslı birisiydi. Ama beni ona çeken şey bunlar değildi. Onun bu soğukluğuna karşı hep gizem vardı içimde,onun her hareketinin nedenini sorgular olmuştum. Böylece aklımda sabit bir şekilde almış oldu yerini. Başta ondan ben de pek hazzetmiyordum ama zamanla değişti her şey. Mesela ilk gülüşünü gördüğümde neden bilmiyorum ama ben de çok sevinmiştim. Bana annesini anlattığında,beni kurtardığında ona karşı bakış açım tamamen değişmişti. Bakış açımın değişmesi kalbimi onun eline teslim etmeme neden olmuştu ve bundan memnun olmadığım söylenemezdi. :)

  Elim boynumdaki kolyeye kaydığında kolyemin ucundaki minik kalbi elime aldım. Kalbin içini açtığımda bir tarafta annem bir tarafta da benim resmim vardı. Bir an için annemin "Kalbinin sesini dinle!" diye bağırışını anımsadım. O gördüğüm düş beni daha cesur kılmıştı. Dün gece Chat Noir'in yanına gittiğimde duygularımın esiri olarak öpmüştüm onu. O da bana karşılık vermişti. 

  Geri  çekildiğinde ise ikimiz de kızarmış yanaklarımız ve kızarmış gözlerimizle birbirimize bakıyorduk. O an daha ne kadar devam etti bilemiyorum ama sonra ona iyi geceler deyip hızlıca odama koştuğumu hatırlıyorum. Saat 07.28 şimdi, odama geldiğimde ise saat 01.00 'dı ve ben bu kadar saattir aralıksız onu ve öpücüğümüzü düşünüyordum.

 Bir insanın kalbi bu kadar hızlı atabilir miydi? Bir insan sırf birini düşünmek için esnemelerini bastırıp uykudan kaçar mıydı? Bir insan, bir insanın kalbine bu kadar hükmedebilir miydi? Bir insan, bir insanın beyninde bu kadar büyük bir yer kaplayabilir miydi? Chat Noir bunların hepsinin mümkün olabileceğini bana bir gecede gösterdi. 

****************

Yazardan

  Yeni sabaha iki kişi hariç enerjik bir şekilde uyanan takım kahvaltı masasında yerlerini almıştı. Master'ın üzerinde bugün değişik bir hava vardı ve elbette bu hava,vereceği haber ile ilgiliydi. 

"Evet arkadaşlar, Max'ın yaptığı gelişmiş drone sayesinde  Hawk Moth ve Mayura'nın şu anda ikamet ettikleri alanı öğrendim. Buraya çok uzak değil ama iyi kamufle edilebilecek bir bölgede seçilmiş bir yer. Aslında burayı daha önce görmüştük ama sanıyorum  ki Volpina  sayesinde ilüzyon yaratarak yaşadıkları yeri bir harabe gibi göstermişler. "

"Anlamalıydım." diye bir mırıldanma yükseldi sabahtan beri sofrada hiç konuşmayan Adrien'dan.  Kaşları çatılmış, böyle bir şeyi nasıl gözden kaçırırız ifadesiyle öfke bürümüştü gözlerini. 

UPSIDE DOWN:LOVE~~MarichatHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin