It's My Life

897 106 304
                                    


    Marinette

  Güneş bir kez daha doğmuştu.Bir kez daha insanlar hazırlanmaya başladı,gitmeleri gereken yerlere gitmek için.Ben de bu insanlardan biriydim işte.Okul için çalan alarmımın sesi koca odamda yankılanırken ben çoktan hazırlanmıştım.Babamın deyimiyle 'özel asistanım' benim deyimimle sert tavırlı arkadaşım Bayan Jane gir komutum ile içeri girmişti.Bana bugün yapmam gerekenleri sert tavrından taviz vermeden açıkladı.Ve ben de bir kez daha o iğrenç insanların bulunduğu okuluma gidecektim.

   Kahvaltıya inme gereği duymadan çıkıp arabaya bindim ve şöförüme okula gideceğimizi söyledim.Ve cam kenarında yerimi alıp düşünmeye başladım.Her şeyi.Okula vardığımda yaşayacağım olayları,eve geçince babam ile neler yapacağımı  düşündüm durdum yol boyunca.Ama bir dilek de diledim içimden:bir gün olsun samimi ve beni mutlu edebilecek kişiler görmek...

    Okula vardığımda her şey tahmin ettiğim gibi oldu.Babamın okula bağış yaptığını bildiğinden bana fazla yakın davranan müdür,menfaatçi arkadaşlar,vurdumduymaz bazı öğretmenler,havalı olduğunu sanan mahluklar ve daha bir çoğu...Bunlar belki abartı gibi gelebilir ama bu saydıklarım okulumun özeti gibi.Ve alışkınım,en kötüsü de bu benim için.Bu insanlara alışmak.

   Dolabımın yanına gittiğimde tanıdık cırtlak bir ses kulağımı tırmaldı.

"Vay,vay,vay.Bakın kim gelmiş:Marinette Dupain Cheng .Bugün de seni gördüğüm için yüzüme fazladan bakım uygulamam gerekecek çünkü sinirden yüzümü kırıştırıyorsun."

"Yüzün sinirden mi yoksa devamlı kullandığın o saçma makyaj malzemelerin yüzünden mi kırışıyor Erica?"

  Dediğim şeyler ile sinirden kendini kaybetme noktasına gelen sorunlu şahıs havalı olduğunu sanan mahluklar grubuna giriyordu.Ama her seferinde onu bozmama rağmen bir türlü beni rahat bırakmıyordu.Sanırım bırakmayacaktı da ve bunu bilmek için de bir dahi olmaya gerek yoktu.Bunları düşünmeyi bırakıp çalan zil ile sınıfa geçtim.

 Dersimiz tarihti ve geçmişteki modacıların hayatı hakkında çeşitli bilgilerle sunumlar yapmamız gerekiyordu.Sunumumu en iyi şekilde hazırlamıştım ve Bayan Sandra'dan tam not almayı başarmıştım.Bu da alıştığım şeylerden biriydi:derslerimde başarılı olmak.

  Öğle vakti geldiğinde herkesten uzak bir masaya oturdum.Gereksiz samimiyete ihtiyacım yoktu.Üstelik bu üniversite menfaatçi bir topluluktan oluşuyordu.Tam yemeğimi yemeye başlayacakken bir kız sesi irkilmeme neden oldu.

"Selam Marinette,bir selfie çekinebilir miyiz?"Bu kızı tanıyordum.İnstagram hesabında takipçi kasmak için beni kullanan ve menfaatçi grubuna dahil olan biriydi.Yine de onu kıramadım ve bir selfie daha çektim.

  Günün ilerleyen saatlerinde ara vaktinde kütüphanede uyuklarken kolumun dürtüklenmesiyle uyanmak zorunda kaldım.İspanyol asıllı olan Carol yanımda oturmuş uyanmamı bekliyordu ve uyanınca da konuşmaya başladı.

  "Hey merhaba Mari.Sana bir şey soracağım,biz yarın akşam arkadaşlarla okulun yanındaki kafede buluşacağız.Saat 6'da.Müsaitsen senin de aramıza katılmanı isteriz."

"Aa çok naziksin Carol ama babama sormam gerek,ııı yarın saat 6 değil mi?" 

"Evet aynen ve babana sorduktan sonra beni aramayı unutma!"

"Tabii"

  Carol'u onayladıktan sonra düşünmeye başladım.Babam %99.9 ihtimalle buna izin vermeyecekti.Ama yine de ona soracaktım.Belki bir ihtimal.Zil çalınca hızlıca kütüphaneden çıktım.Dışarıda şöförüm beni bekliyordu. Bir şey demeden arabaya bindim ve araba harekete geçince sessizliğimi koruyarak etrafı izlemeye başladım.

  Eve vardığımda etraftaki sessizliğe aldırış etmeden odama çıktım.Okulum için hazırlamam gereken belgeleri hazırlamak her zaman kolay olmuştur benim için çünkü yapacak bir şeyiniz yoksa ödevlerinize sarılmak bir hobi olur.Her şeyi bitirdikten sonra kendimi yatağa bıraktım.Babamın buna asla izin vermeyeceğini  hele de  kızgınsa nasılsın dememin bile bir kavgayı başlatabileceğini biliyordum.Ama insanım işte,umudumu diri tutmasam bu yalnızlıktan beni ne kurtarabilir?Beyaz atlı bir prens mi?Asla...

  Saate baktığımda akşam yemeği vakti gelmişti.Birazdan büyük ihtimalle Bayan Jane yemek vaktini duyurmak için odama gelecekti.Tahmin ettiğim gibi oldu da.Odamdaydı ve aşağı inmemi söyleyip gülümseyerek çıktı.Evet bazen kendime dert ortağı yaptığım 40 yaşına basmış bir kadındı Bayan Jane.Onları çok bekletmemek adına indim aşağı.

 Sessiz bir yemek masası ortamıydı.Söze nasıl başlayacağımı bilmiyordum ve bu yüzden onunla göz teması kurmaya çalıştım.Tabi bu kolay olmadı çünkü her zamanki çatık kaşlarının altındaki parıltısız gözler yemek tabağının üzerindeydi ve hiç ayırmıyordu gözlerini.Belki de köfteli pilav yemeğini benden daha çok seviyordur diye düşündüm.Ama artık söze başlamam gerektiğini anladım ve bu saçma ama doğru olabilecek düşüncemi bir kenara bıraktım.

"Baba?"

"Efendim?"dedi soğuk sesiyle.

"İzin vermeyeceğini biliyorum ama lütfen hemen hayır deme.Yarın okuldan birkaç arkadaşım saat 6'da okulun yanında bir kafeye gidecekmiş ve beni de davet ettiler.Gitmeme izin verir misin?Lütfen düşün, arkadaşım çok kibardı ve onu reddetmek istemiyorum lütfen."

Bir süre hiç konuşmadan bekledi.Sonra yüzüme baktı ve her zamanki soğuk ifadesini takınarak bana şunları söyledi.

"Arkadaşın çok mu kibardı?O zaman arkadaşına kibarca yarın gidemeyeceğini bildirsen iyi olur.Çekimlerin var ve senin bunu sormayı düşünmemen gerekiyordu.Senin gibi kızlar disiplinli olmalıdır."

 "Neden benim gibi kızlar disiplinli olmalıdır peki?Senin  gibi onlara hiç ilgi göstermeyen bir babaları olduğu için mi?Ya da anneleri öldüğü için mi?Lütfen bir kez olsun beni de düşünmeyi dene.Çok mu şey istedim ben ?Tek isteğim şu aptal çekimler haricinde bir kez olsun dışarı çıkmaktı."Dudaklarım titriyor ,gözlerim yanıyordu.Yine de sıktım kendimi ağlamamak için. Çok sinirli gözüküyordu ve bir şeyler söylemeye başladı.

"Derhal kendini toplamalısın,benimle konuşurken de haddini bil.Bunca şeye sahipken bir de bana bunları mı söylüyorsun?"

"Sahip olduğum şeyler umrumda bile değil.Tek istediğim senin sevgindi.Annemin ölümünün ikimiz için de zor olduğunu biliyorum ama benim sana destek olduğum gibi sen de bana destek olabilirdin.Eminim hangi üniversitede olduğumu bile bilmiyorsundur."

"Çok saygısızca davranıyorsun ve bunların bir yaptırımı olacak biliyorsun değil mi?"Hızlıca ayağa kalktım ve bir şey söylemesine izin vermeden,o an için sonradan ne olacağını düşünmeden ben de bir şeyler söyledim.

"Keşke... keşke annem yerine sen ölseydin."

Bir bölümün sonu daha.Sizce bir sonraki bölümlerde ne olacak?Marinette'nin babasının tepkisi ne olacak?Yorumlara yazabilirsiniz.

Bir sonraki bölüm her şeyin başladığı bölüm olacak.O zamana kadar sağlıklı ve mutlu kalın...

Her şey dahil:843 kelime

UPSIDE DOWN:LOVE~~MarichatHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin