New Life

525 83 189
                                    


Öncelikle şunu söyleyeyim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Öncelikle şunu söyleyeyim. Viperion, King Monkey ve Pegasus'un saçları ve kostumleri böyle. Ve takımdaki herkes 20 yaşında,Master hariç tabi.

Yazardan

Herkes şaşkın şaşkın oturmuş Master'ın söyleyeceklerini bekliyordu. Genç kız ise kendisini burada,yeni bir dünyada ,neyin beklediğini merak ediyordu. Master kimseyi daha fazla bekletmemek adına boğazını temizledi ve konuşmaya başladı.

"Evet Marinette. Sana bizimle ve burası ile söylemek istediğim birtakım şeyler var. Sözümü kesmeden dinlemeni istiyorum,sorularını sonra cevaplarım. Öncelikle belirtmek isterim ki burası baska bir boyut değil, iyiliği sağlamak ve sihrimizi insanlardan gizlemek için oluşturduğumuz bi hayli geniş bir bölge. Ülke olarak düşünebilirsin .Bizler insanız,kostümlerimiz ise bize sihirli güçler veren kwamilerimizden geliyor ve biz güçlerimizi iyilik için kullanıyoruz. Kwami dediğimiz şeyler bize güçlerimizi veren ve bize destek olan küçük canlılar. Amacımız ise baş düşmanımız olan Hawk Moth ve yardımcıları ile savaşmak. Onlar bizim mucizelerimizi almak istiyorlar ve bunu yapmak için yılın belirli zamanlarında karşılıklı savaşlar yapıyoruz. Hawk Moth mucize ve tavuskuşu mucizesi benim zamanında kaybettiğim ve kötülerin eline geçen önemli mucizeler.  Şu anlık senden isteğim bizim için gerekli olan kıyafet,eşya vb. her türlü şeyi temin etmen. Tekrardan biz iyi insanların yanında olmayı kabul ettiğin için teşekkür ederiz. Takımdakiler senin her şeyi çabucak kavraman için yardımcı olacaklar. Ama benim de merak ettiğim bir şey var. Teklifimi kabul ettiğinde diğer hayatını hiç düşünmedin mi? Hiç tereddüt etmedin mi?"

Genç kız duraksadı. Karşısındaki adamın teklifini kabul etmişti ama şu an adamın bunadığını düşünüyordu. Ama eğer onun yerinde olsaydı da bu teklifi kolayca kabul etmenin anlamsız olduğunu düşünüp bunu sorgulardı. Kabul etmişti ama, içinden bir şey ona burasının kendisi için en uygun alan olduğunu söylemişti.Biraz düşünüp Master'ın sorusuna cevap verdi.

"Ben hayatım boyunca kendim için karar veren bir insan olmadım. Hep başkalarını düşündüm ve başkaları benim yerime kararlar verdi. Oysaki ilk defa kendim hakkımda bir seçim yapma şansım oldu ve içimden bir his buranın bir parçası olmam gerektiğini söylüyordu. Bu yüzden efendim,teklifinizi kabul ettim."

"Anlıyorum Marinette, bu arada bana artık Master demeni istiyorum. Aramıza hoşgeldin!"

Herkes -neredeyse herkes- bu kararı memnun gözlerle karşılayıp alkışlarken Chat Noir bakışları ile kızı yiyecek gibiydi. Bir an onunla göz göze gelen Marinette gerçekten ürktüğünü hissetti. Onunla iyi bir başlangıç yapmamıştı ve bu başına bela olacakmış gibi gözüküyordu. Sanırım evrene bayağı fazla iyi mesaj göndermesi gerekiyordu. 

"Queen Bee,  Rena Rouge siz arkadaşınıza yeni odalarımızdan birini hazırlatın. Sonra da kısaca tanıtın kendinizi ve buraları. Yarın işimiz çok olacak. "

"Gel bizimle Marinette." Kızlar Marinette'in elinden tutarak hızlıca onu odasına götürdüler. Bu sırada Master herkese gidip dinlenmesini söylerken Chat Noir Master ile konuşmak için bekliyordu.Oda boşalınca Chat sinirli bir şekilde konuşmaya başladı.

"Master bunu nasıl yaparsın hala inanamıyorum.Hiç tanımadığın bir kızı grubumuza alıyorsun.Burası bir hayır kurumu falan değil.Kabul etmesinin nedeni de ilk defa seçim yapabilmesiymiş."

"Chat Noir,sen ne zamandan beri benim kararlarıma karşı gelmeye başladın?"

"Master ben sadece... Biliyorsun Ryuko olayından sonra insanlara bu kadar kolay güvenmenin sebebini anlayamıyorum.Tabi sen ne yapacağını benden daha iyi bilirsin.Üstelik gün boyu bir şey bekliyor gibiydin.Belki de beklediğin şey bu kızdır,kim bilir?"Chat Noir son söylediklerini bir alayla söyleyip odadan ayrılmıştı.

Master ise içinden tam üstüne bastın demeden duramadı. (:


Genç kızlar ellerindeki fotoğraflar ile gruplarındaki herkesi sıra ile tanıtmış sıra ise Chat Noir'e gelmişti.Queen Bee onu da kısaca tanıtmaya başlayacakken Marinette'in sorusu ile iki kız şaşırarak ona döndü.

"Chat Noir dediğiniz bu kişi,neden bu kadar soğuk?"

"Marinette,inan bunu biz de bilmek istiyoruz.Biz hepimiz Master'a göre hareket ederken,o hep bizden bağımsız hareket ederdi.Biz A planını uygularken o hep B planını düşünürdü,aramızda kimsenin haberi olmadan kendini tehlikeye atar, yine kimse bilmeden kendini tehlikeden kurtarırdı." Bunu söyleyen Queen Bee  kıkırdadamadan edememişti.Rena Rouge bundan sonrası için devam etti.

"Chloe yani Queen Bee'nin dediği gibi,o hep bizden bağımsız hareket eder ve ona göre biz bunu sorgulama hakkına sahip değiliz.Kimse bunun için onu suçlamaz ne de olsa hepimiz onun geçmişte neler yaşadığını biliriz."

"Geçmişte mi,ne oldu?" Marinette'in sorusu ile Rena Rouge söylememesi gereken bir şey söylediğini anladı ama genç kızın sorusuna tatmin edici bir cevap vermekte zorlanmadı.

"Bak bunu sana biz söyleyemeyiz.Bu onun kişisel meselesi,ancak onun izni ile bunu öğrenebilirsin.Anlayışla karşılayacağını umuyorum.Üstelik buradaki birçok kişi sana ısındı daha ilk günden.Çok sıcak bir kişiliğe sahipsin Marinette,bu belli oluyor.Chat de seni rahatsız edecek bir şey yapmaz.Özünde iyi biridir o.Tabi onun özünü keşfetmen yıllarını alabilir." Üç kız bununla birlikte kıkırdadılar.

"Neyse biz artık kalkalım,sen de iyice bir dinlen.İstediğin her türlü kıyafeti bu sihirli dolapta bulabilirsin.Aradığın her şeyi bulabilirsin ama sana sorun çıkartabilir.Bizde de sorun çıkartıyor,ama sen artık yeni tasarımcımızsın.Bu konuda daha fazla endişelenmemize gerek yok.Ha bu arada ,resmi imzalar mısın?"

Marinette'in yüzünde uzun bir aradan sonra ilk defa içten bir gülümse oluştu.Sevinçle resmi imzalayıp arkadaşlarına iyi geceler diledi,ve yeni odasında yeni düşünceleriyle baş başa bırakıldı.

*************************

Tom,artık umudunu kesmiş bir şekilde kızının resmine bakıyordu, dolu gözleriyle.

"Neredesin be kızım?Sen de mi bıraktın beni annen gibi?Bu benim suçum biliyorum,yeniden yanımda olsan,bana baba desen sarılsan...Senin değerini bilebilsem.Saçlarını okşasam,yüzünü güldürebilsem ama ben bunları yapamadım Marinette.Yine de sen bana değer veriyorsun değil mi?Söyler misin hatrım için,neredesin?

Neredesin Marinetteeee?"

Yaşlı adamın çığlıklarını duyan yardımcılar odaya girdiklerinde Bay Tom yaşayan bir ölü gibiydi.


Yeni bir bölüm daha.Bu bölümde kitapla ilgili bazı sırlardan söz ettim.Peki bu sırlar ne olabilir?

Ryuko olayı,Chat'in geçmişi... Hadi biraz teori yürütün canlar :)

Neyse oy ve yorumlarınızı bekliyorum.Tanıdığınız kişileri de etiketlerseniz çok çok çok sevinirim.

Kendinize iyi bakın, bu yazarcık yb atana kadarrr :)

Seviyorum siziii

Her şey dahil: 873 kelime

UPSIDE DOWN:LOVE~~MarichatHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin