Selam
Nasılsınız?
Keyifli okumalarGeldiğimiz mekan, dışarıdan terk edilmiş depo gibi dursa da, içerisi yüksek teknolojili cihazlarla temin olunmuş binaydı.
İçeride sadece eğitim kulübü yok, kumarhane, bar, işkence odaları, toplantı odaları vardı.
Toplantı odasına doğru yürürken, topuklumun sesinden geldiğimi anlayanlar selam verip yanımdan geçiyordular.
Korumanın açtığı kapıdan içeri girdim.
Fazla gürültülü ortamı sakinleştirmek için kapıyı sertçe kapattım.Herkesin bakışı kapıya dönerken, masadaki tüm kişiler sandalyelerinden kalkıp selam verdiler.
Saçma kurallardan biri kraliçe oturmadan, masadaki kimse oturmazdı.
En baştaki koltuğa oturduğumda herkes sandalyelerine oturdu.
Toplantı tüm hızıyla devam ederken, gözüme kurbanımı kestirmiştim.
Haddini aşan kişi tam karşımdaydı.
Köpeğe tecavüz eden bir yaratıkla aynı masayı paylaştığım için kendimi çok kötü hissediyorum.
Telefonumdan tetikçiye mesaj atmamla, kurbanımın kafası masadaki tabağa düşmüştü.
"Haketti piç." Dedim.
Diğer masa üyeleri şaşırmış şekilde bana bakıyordular.
"Toplantı bitti. Çıkabilirsiniz."
Odada yalnız kaldığımda korumalar piçin cesedini götürüp etrafı temizlediler.
Telefonumu alıp odadan çıktım.
Barın kapısını açıp içeri girdim.
Buraya çok gelmediğim için anında gürültülü müzik sesi kesilmişti.
Kafa işaretiyle devam etmesini söylediğimde herkes dans etmeye, şarkıyı söylemeye devam etti.
İçerisi yoğun ter, içki ve sigara kokmuyordu.
Gayet ferah mekanlardandı.
İçerisi de kerhane değildi.
İnsanlar sevişmek için buraya gelmiyordu.
Elit insanlar, içki içip dans edip gidiyordular.
Yukarı kata çıkıp özel locama geçtim.
Bu katta oturup aşağı katta kimin ne yaptığını rahat şekilde göre biliyordum.
Garsonun getirdiği şaraptan içip etrafı seyretmeye devam ettim.
Birkaç bardak daha içtikten sonra locadan çıkıp lavaboya girdim.
Kırmızı rujumu alıp dudaklarıma sürdüm.
Yapmaktan zevk aldığım şeylerden bir tanesi kırmızı ruj sürmektir.
Lavabodan çıktıktan sonra binayı terk ettim.
Şoförün açtığı kapıdan arabaya bindim.
Eve doğru ilerlerken oğlumu görmek için sabırsızlanıyordum.
Birkaç gündür veterinerde Kalıyordu.
Arabadan inip yardımcının açtığı kapıdan eve girdim.
Kısa bir duş alıp üstümü değiştirdim.
Siyah saten askılı ve siyah saten şortumu giyindim.
Saçımı toplayıp yüz bakımımı yaptım.
Bahçeye çıkıp Danteyi yanı oğlumu kucağıma aldım.
Biraz onunla oynayıp yemeğini verdim.
Akşam yemeğimi yedim.Çalışma odama girip bilgisayarın başına geçtim.
Gelen mailleri kontrol ederken, yeni gelenlerden bir tanesi dikkatimi çekti.
Türkiye'ye gönderdiğim silah sevkiyatında bir problem çıkmıştı.
Sinirden masayı dağıtacakken doktorun dedikleri aklıma geldi.
Derin nefes Alıp gözüm kapalı biraz bekledim.
Kendimi daha rahat hissettiğimde gözümü açtım.
Çalışma odasından çıkıp yardımcılara bavulumu hazırlanmasını söyledim.
Bakalım Türkiye'de başıma neler gelecek...
Huh bölüm bitti.
Artık Türkiye'ye gidiyoruz.
Arada İtalya'ya döneriz.
Görüşürüz!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Rew
General FictionRegina Hüma Lucania İsminin anlamını dibine kadar yaşayan Sicilya mafyası. Regina, kelime anlamı olarak kraliçe demektir ve Reginanın kişiliğini tamamen yansıtıyor. Şunu açık açık söyleyeyim, eğer önceki hayat diye bir şey varsa Regina tam bir kral...