4. Thank you

1.1K 93 79
                                    

Yazardan

Birazdan sınav başlayacaktı.. her kes gergindi çünkü bu son sınavlarıydı ve tabi ki bu sınav sonrasında okulu birincilikle bitiren öğrenci belli olacaktı. Bir çoğuna göre zaten o kişi belliydi ama kendi gururlarına yediremiyorlardı onun okulu birincilikle bitirmesini. Ne kadarda ezikçe..

Jimin düşünceliydi ve biraz da heyecanlı mı demeliyim? Kendine güveniyordu ama tabi ki sınav stresi vardı. İyi hazırlanmıştı aslında sınava, artı olarakta Taehyung'a anlatırken kendi de tekrar yapmış sayılıyordu. Doğru ya acaba Taehyung ne yapacaktı? Jimin adı gibi emindi ki eğer sınavı iyi geçmezse günahkar olarak onu görecekti. O yüzden kendinden çok onun sınavının iyi geçmesini diliyordu içinden. Tabi ki tek sebebi bu desem yalan olurdu.. neyse siz anladınız.

Birazdan hoca güler bir yüzle sınıfa adımını atmıştı. Öğrencilere sınav kağıtlarını dağıtıktan sonra sınıfa büyük bir sessizlik hakim olmuştu. Anlaşılan gerçekten bu sınavı bütün öğrenciler önemsiyordu. Jimin yavaşça farkettirmeden göz ucuyla dönüp Taehyung'a baktı. Dikkatle sorularını çözüyordu. Gülümsedi onun bu haline küçük olan daha sonra önüne dönüp sorularını çözmeye devam etti.

Park Jimin için o sorular çocuk oyuncağıydı desem tam yerine düşerdi. 20 dakika sonra bütün soruları bitirmişti. Soru kağıdını hocaya teslim etmiş sınıftan ayrılmıştı. Tabi ki çıkarken esmer olana bakmayı da unutmamıştı..

🌟🌟🌟

Zil çalmıştı.. her kes sınıftan çıkmaya başlamıştı. Bazıları güler yüzle, bazıları bıkkın. Jimin'se tek bir kişinin ifadesini görmeyi bekliyordu. Nihayet görüş alanına aşık olduğu kişi girdi. Gülüyordu... anlaşılan tahmin ettiği gibi sınavı iyi geçmişti. Onun gülen yüzüne karşılık olarak yüzüne küçük bir gülümse bahşetmiş ve Taehyung onu görmediğini umarak hızla oradan ayrılma kararı almıştı. Almıştı çünkü onu bir ses durdurmuştu.

"Jimin"

Üstelik inanmayacaksınız ama bu sefer ona 'donuzcuk' değil adıyla seslenmişti. Evet Kim Taehyung ona adıyla seslenmişti. Bazıları için sıradan bir şey ola bilirdi ama Park Jimin için bu.. bu çok farklı bir histi. Sevdiği adam, o aşık olduğu sesiyle onun adını söylemişti.

Sonra ona doğru adımlaya başlamıştı. Tam önünde durup elini Jimin'in gözlerinin hizasına getirip salladı esmer olan. Jimin kendine gelip şaşkın bir ifadeyle Taehyung'a bakıyordu.

"B-bana mı seslendin?" sonunda konuşa bilmişti minik olan.

"Senden başka bir Jimin göremiyorum donuzcuk. Ahh bak yine donuzcuk dedim." Taehyung cevap verip gülümsemişti. Ardından "Sınavım iyi geçti. Bende.. bende teşekkür etmek istedim. Teşekkür ederim Park Jimin."

Jimin olanlara anlam veremiyordu. Az önce Taehyung ona teşekkür mü etmişti yoksa o mu yanlış duymuştu? Dün iyi uyuyamamıştı acaba ondan mı diye düşündü kendi kendine. Rüyada mıydı acaba? Farkında olmadan yavaşça elini Taehyung'un eline doğru uzattı. Usulca dokundu esmer tene.. daha sonra ne yaptığını anlayıp hızla elini çekti kendine doğru.

"B-ben özür dilerim. S-sadece inanamadım, sen bana t-teşekkür ettin." Hızla konuşmuştu.. Taehyung'un kızmamasını diledi içinden.

"Ne kadar büyüttün donuzcuk teşekkür ettim ve bitti." kızmamıştı.. tanrı bugün Jimin'in tarafındaydı anlaşılan. Taehyung son sözlerini söyleyip ayrılmış minik olanın yanından.

Coincidence ✘ vminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin