12. You?

926 65 137
                                    

Jimin

Üstümde hissettiğim ağırlıkla gözlerimi usulca araladım. Neden bilmiyorum ama başım çok kötü ağrıyordu, aldırmadan üstümdeki ağırlığın sebebine baktım. Jeon Jungkook! kendini üstüme atmış, tüm ağırlığını bana vermişti resmen. Bide utanmadan sırıtıyordu. Ayağa kalkmaya çalıştım ama nafile öküz gibi üzerimdeydi hala.

"Kalksana öküz."

"Kalbimi kırıyorsun Jimin-shi."

"Jungkook kalk üstümden çabuk."

"Aman be tamam." diyip kalkmıştı. Trip mi atıyordu o bana? Normalde benim atmam gerekmez miydi? Neyse.

Jungkook odadan çıktıktan sonra hızla lavaboya gidip işlerimi hallettim. Hızlı olmam lazımdı çünkü bugün programımız çok doluydu..

Üzerime siyah kumaş pantolonumu ve çizgili gömleğimi giydim. Saçlarımı da düzelttikten sonra hazırdım. Ahh dışardaki sesleri duya biliyordum. Galiba Jungkook yine diğerleriyle uğraşıyordu baş belası.

Mutfağa gireceğim sırada kapının çaldığını duydum, diğerleri duymuyordu galiba. Gidip açtığımda menajer hyung'un geldiğini gördüm.

"Hoş geldin hyung."

"Merhaba Jimin-ahh."

Hyung'la beraber mutfağa geçmiştik. Kahvaltı yapmayı düşünmediğim için masaya oturmamıştım. Kendime kahve yapıp içmeye başladım. O sırada da menajer hyung bir şeyler anlatıyordu.

"Anlayacağınız bir çok markadan reklam teklifleri alıyoruz. Şirket bazılarının teklifine olumlu bakıyor. Bundan sonra çok yoğun olucaksınız."

Anladığımızı belirtmiştik hepimiz. Zaten Kore'ye geldiğimizden beri yoğundu programlarımız. Nerdeyse 15 gündür artık buradaydık ve dört gündür konser veriyorduk. Bu gün konserin son günüydü. Hayranlarımızla bir arada olmak mükemmel bir histi ama bu yorgun olduğumuz gerçeğini değişmiyordu.

Ha bide şey vardı.. Havaalanında gördüğüm kişi, daha doğrusu Taehyung zannettiğim kişi. O günden sonra hiç görmemiştim onu. Fazla üzerinde durmak istemiyordum artık. Taehyung görsen bile muhtemelen tanımazdı beni, yani öyle umuyordum. Dahası onunla karşılaşmak istemiyordum bile. Onu her düşündüğümde, her aklıma geldiğinde o gece geliyordu aklıma.

Düşünmemek en iyisiydi. Evet.

Bir kaç saat sonra konser alanındaydık. Sahne arkasında bekliyorduk. Dışardan hayranların tezahüratlarını duyuyordum. Bu.. bu bana çok iyi geliyordu. Her zaman yalnız olmuştum ben. Her zaman zorbalığa uğramıştım bundan hiç bir zaman ailemin haberi olmamıştı ama onlar sayesinde kendimi güvende hissediyordum.

Annem ve babam öldükten sonraysa her şey daha zor, dayanılmaz bir vaziyete gelmişti. Tam anlamıyla yalnızdım. O zamanları hatırlamak bile istemiyorum artık. Hayatımın en berbat dönemiydi o yıllar.

Şimdiyse mutluydum. Gerçekten mutluydum, yanımda arkadaşlarım, kelimenin tam anlamıyla ailem vardı. Her zaman bana destek olmuşlardı ve hala oluyorlardı.

Hayranlarımız, onların sevgisi çok güzeldi. Bunu hakedecek ne yaptım diye düşünüyorum ara sıra..

Düşüncelerime kısa bir süreliğine ara verdim çünkü sahneye çıkma vakti gelmişti.

🌟🌟🌟

Son konserimizde mükemmel geçmişti. Yorulmuştuk, sonda ağlamıştık ama değmişti. Şimdi her kes kendini yurdun bir tarafına atmış dinleniyordu. Namjoon hyung'un sesiyle her kes ona dönmüştü.

Coincidence ✘ vminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin