11. In Korea

1K 71 45
                                    

Yazardan

1 hafta sonra

Kore'ye dönmeye karar vermelerinin üzerinden tam bir hafta geçmişti. Kararlarını şirkete bildirmiş sonrasında da şirket bir açıklama yapmıştı. Kore'deki hayranları dört gözle bekliyordu Kore'ye dönmelerini genç grubun.

Şimdiyse şirkete gelmiş, az sonra olacak toplantı için başkanın odasındaydılar hepsi. Yaklaşık on dakika sonra toplantı başlamıştı bile. Şu anlık her hangi bir sorun yoktu.

"Sizi temelli Kore'ye göndermiyoruz endişelenmeyin." Hatta başkanın bu sözlerinden sonra Jimin'in keyfi yerine gelmişti diye bilirdik.

"Her şey ayarlandı, bildiğiniz gibi yarın uçuşunuz var. Menajerleriniz sizinle olacak her zamanki gibi. Başka bir sorunuz yoksa çıka bilirsiniz. Size güveniyorum çocuklar."

Üyeler başkanı onaylamış ve odadan çıkmıştılar. Şirketten direk yurda geçmiş, hazırlanmaya başlamıştılar. Akşama kadar nerdeyse her şeyleri tamdı, Kore'ye dönmek için hazırdılar.

"Eeee New York'taki son günümüzü böyle mi geçireceğiz?" konuşan Jackson'du. "Ne yapmak istersin kedicik?" Hoseok gülerek cevaplamıştı onu. "Hmm hadi bir şeyler içelim." Üyeler oflamış amma sonunda Jackson'un baskısıyla mecbur kabul etmişlerdi.

Balkonda oturmuş kendi çaplarında parti veriyorlardı. Ve galiba biraz da sarhoş olmuşlardı. Aralarında içkiye karşı en hassas üye Jimin'di, çok çabuk sarhoş olurdu. İkinci kadehden sonra sarhoş olmuştu her zamanki gibi. Diğer üyeler ona göre ayık sayılırdı.

"Kim Taehyung..." üyelerin duydukları isimle kaşları çatılmıştı. "...senden nefret ediyorum" En az Jimin kadar üyelerde bu konuda hassastı. Hoseok'un şimdiden gözünden alevler çıkmaya başlamıştı. "Onu çok seviyordum biliyor musunuz? Karşılıksız sevdim. Hiç bir zaman karşılık beklemedim amma beni öptüğünde karşılıklı olduğunu düşündüm. Defalarca öptü beni. Duygularımla oynadı, hakketim mi ben bunları?" Konuşurken aynı zamanda gözlerinden küçük inci taneleri düşüyordu minik olanın.

"Kimseyi sevemedim bir daha. Olmuyor.." Ağlaması daha da şiddetlenmişti. Jungkook onu kendine çekmiş sarılmıştı yavaşça. Jimin ne zaman ağlasa böyle yapardı. Bir kaç dakika sonra zaten uykuya dalmıştı. "Jungkook odasına götür istersen uyanmaz bundan sonra."

Tavşan çocuk Jimin'i kucağına almış odalarına götürmüştü. Bazen kendisini Jimin'in abisi gibi düşünüyordu Jungkook. Onu her kesten korumak istiyordu. Yatağına yatırmış kendiside de yanında yerini almıştı..

Ve bu gün Kore'ye gidiyorlardı. Uykudan erken kalktıkları için halsizdi hepsi. Havaalanına geldiklerinde büyük bir hayran topluluğu ile karşılaşmış zar zor içeriye girmişlerdi. Gerekli işlemleri hallettikten sonra uçaklarını kalkış saatini beklemeye başlamışlardı.

🪐🪐🪐

🪐🪐🪐

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Coincidence ✘ vminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin