Coincidence ✘ vmin

15. I'll always love you

YORUM YOKSA YB YOK!👀

Taehyung:
Cevap vermeyecek misin?

Miniğim:
Gerçekten dinlersem peşimi bırakacak mısın?

Taehyung:
Evet Jimin yemin ederim dinledikten sonra
beni görmek istemezsen asla karşına çıkmam.
Lütfen sadece bir kere..

Miniğim:
Tamam dinliyorum

Taehyung:
Buluşup yüz yüze konuşsak?

Miniğim:
Tamam ne zaman ve nerde?

Taehyung:
Kabul ediyor musun??
Ciddisin???

Miniğim:
Soruma cevap veriyor musun?
Fikrimi her an değişe bilirim ona göre

Taehyung:
Yok yok değişme fikrini sen ne zaman
istersen bana uygun

Miniğim:
Yarın akşam o zaman

Taehyung:
Tamam yarın seni alırım evden, konum
atarsın bana
(görüldü)

Taehyung gözlerine inanamıyordu. Jimin onunla konuşmayı, yetmezmiş gibi buluşmayı kabul etmişti. Amma küçük bir sorun vardı. Eğer yarından sonra Jimin onu bir daha görmek istemezse asla karşına çıkamazdı.

En azından ondan özür dileye bilirdi. Her şeyi en başından anlatıp pişman olduğunu söyleye bilirdi..

Çok gergindi Taehyung. Jimin'i nereye götürmeliydi? Restoran? Aklına daha iyi bir fikir gelmemişti o sırada.

Kendisinin sık sık gittiği restoranlardan birini arayıp rezervasyon yaptırmıştı. Sonrasında da yarını düşünerek uykuya dalmıştı zaten.

Jimin Taehyung'la buluşmayı neden kabul ettiğini bilmiyordu. Sadece o an içinden bir ses kabul etmesi gerektiğini söylemişti ve o da etmişti. Arkadaşlarına bundan bahsetmeyecekti çünkü gitmesine engel olurlardı muhtemelen.

Sebebini bilmek istiyordu minik olan. Neden o kadar insanın içinde onu aşağıladığını, neden duygularıyla oynadığını, neden kendini kullandığını bilmek istiyordu. Belki de sırf bu yüzden kabul etmişti buluşmayı.

Kesinlikle Taehyung'u dinledikten sonra onu bir daha görmek istemediğini söyleyecekti. Böylelikle hayatından ebediyen çıkacaktı Kim Taehyung.

Tek isteği buydu Jimin'in. Kendisinin de acı çekeceğini bilerek yapacaktı bunu..

Aynı Taehyung gibi o da aklındaki düşüncelerle uykuya dalmıştı. Ruh eşi olmak böyle bir şey miydi?..

Ertesi gün

Jimin odasında oturmuş, Taehyung'la buluşacakları saatin gelmesini bekliyordu bıkkınlıkla. Telefonunun ekranını açıp saate baktığında az bir vakit kaldığını göre bilmişti.

Ayağa kalkıp üstünü değişmek için dolabının yanına adımlamıştı minik beden.

Hiç özenmeden giyinmiş, siyahlara bürünmüştü Jimin. Siyah şapkasını da taktıktan sonra yatağında oturup Taehyung'un gelmesini beklemeye başlamıştı.