Genç kız kaldırım taşlarının arasında elindeki değneğiyle nereye basıp nereye basmayacağına usta bir şekilde karar verebiliyordu.Küçüklüğünden beri yürüdüğü yolların artık çoğunu ezbere biliyordu ve zorlanmadıkça bu yollarda değneğini pek kullanmıyordu. Genelde buralar sessiz olurdu ve genç kızın evden çıktığı zamanlarda ortalıkta kimsenin sesi duyulmazdı.Yaklaşık yetmiş beş adım sonra sola döndü.İnsan göremeyince sürekli gittiği yerlere kaç adımda ulaşıyor merak ediyor ve gittiği yerlerin kaç adım attığını sayarak geçiriyor.Sola döndüğü yolda genelde pek bir engel çıkmazdı karşısına o yüzden sağ eliyle tuttuğu değneğini sol eliyle altından kavrayıp dikkatli bir şekilde topladı.Yandan takılan çantasının fermuarını eliyle bulduktan sonra açıp,içine katladığı değneği dikkatli bir şekilde koydu.
Yavaş yavaş kendinden emin adımlar atarken etrafındaki seslere odaklandı.Ona göre bir organ tarafından yetersizsen, diğer organlar sana her konu da daha çok yardımcı olurdu.Bu konu da ona kulaklarının yararı her zaman fazlaydı.Etrafındaki sesleri gayet net bir şekilde duyabiliyordu.Tam dibinden geçen kuşun cıvıltısıyla gülümsedi.Arkasından birinin gülmesini duydu o an.Olduğu yerde duraksadı,elini bir yere değdirmek için etrafını tararken sert bir nesneye dokununca derin bir nefes aldı.Elini biraz koyduğu yerde gezdirmeye başladığında elini koyduğu yerin bir duvar olduğunu anladı.Az önce duyduğu gülme sesine doğru bedenini çevirince tekrar ses duymak için kendimi odakladı.Ama hiçbir ses yoktu.Kendi kendine beynimin bana oynadığı oyunlardan bir tane daha diye düşündü.Elini koyduğu duvardan çektikten sonra yürümeye devam etti.
"Bahar...Bahar sana diyorum,deli kız kaç kere dedim sana değneğini koyma çantana diye."arkasından yaşlı bir kadının seslenmesiyle genç kızın omuzları düştü ve kadının yanına gelmesini bekledi.Kadın yanına gelip koluna girdiğinde genç kıza değneğini yine çantasına koyması konusunda azarladı.Yirmi dört yaşında olmasına rağmen annesinden azar yiyen genç bir kızdı,kız her zaman kendine böyle durumlarda ne yapabilirim benim zarar görmemi istemiyorlar ama rahat da bırakmıyorlar diye düşünürdü.Şu yaşına kadar bana bütün nesnelerin nasıl bir şey olduğunu bıkmadan anlatan bir annesi vardı, ama gerçek annesi değildi.Onlar genç kızın bilmediğini sanıyorlardı fakat, geçen gün babasıyla mutfak'ta konuşurlarken duymuştu gerçekleri.Doğduğundan beri kör olduğu için gerçek ailesi onu kabullenmemiş ve bir yurdun kapısına bırakmışlar.Ne kadar yük olduğunu onlara küçücük bedeniyle merak ediyordu.Ne demişti o gün babası mutfak'ta annesine "Hanım, ya Bahar'ın gerçek ailesi bir gün ortaya çıkıp onu bizden almaya kalkarsa."demişti.Mutfağa girmeyip onları kapıdan sessizce dinlemeye başladığında da annesi bu sefer "Yurt kapısına bıraktıkları küçücük bir yavruyu yirmi dört yıl sonra aramaya kalkıp benden ayırmaya çalışırlarsa vermem, o benim kızım Kadir."demişti.Usulca kapıdan uzaklaşıp değneğiyle birlikte elleri titreye titreye kendisini odaya atmıştı ve o zaman gerçek ailesi olmadıklarını öğrenmişti.Ondan saklamışlardı çünkü onun üzülmesini istemiyorlardı.Ne olursa olsun gerçek ailesi onun için onlardı.Annesi de babası da sevecen,yardımsever kişilerdi.Orta gelirli bir aile.Ama babasının dediği gibi "Gönülleri zengin."Annesi ile birlikte işyerine geldiğinde annesi onunla içeri girdi.Küçük bir çocuk gibi onu her gün kütüphane'ye getirmesi canını sıkıyordu.Yirmi dört yaşında olsa da onların gözünde hiç büyümeyecek ve galiba acınası olucaktı.Kütüphane'ye girdiklerinde onun için kapıya asılan çan sesi kulaklarını doldurdu.
"Günaydın."Dedi Sevim Abla her zaman ki gibi,onlara yaklaştığını adım seslerinden anlamıştı.
Bahar annesiyle aynı anda "Günaydın."dedikten sonra Sevim Ablası bilindik sevgi dolu kollarının arasına çekti Baharı ve Bahar'da Sevim Abla'sının kokusunu içine çekti.Tarçın kokuyordu.Sarılışı her zaman sıkıydı.Ona göre sarıldın mı tam sarılacaksın.Bahar'ın yüzünde tatlı gülümseme oluşurken birbirlerinden ayrıldılar.Kapı'dan gelen çan sesiyle annesinin gittiğini anlamıştı.Bahar'ı her zaman kütüphaneye getirir ve giderdi.Yüzü hala Sevim Abla'ya dönüktü.Gözündeki gözlükleri çıkartıp çantasına koyması için ona uzattı.Sevim Abla gözlükleri elinden alıp çantasına koydu.Kollarından tutuşu narinken sıcacık ses tonu ile konuşmaya başladığında Bahar'ın aklında soru işaretleri oluşmaya başladı.Sevim Abla boğazını temizledikten sonra konuştu."Yeni misafirlerimiz var."dedi.
Ȱ
EVET YENİ BİR HİKAYE BAŞLIYOR,BENİM HİKAYELERİMİ OKUYAN BİRİ VAR MI YOKSA SADECE BUNUNLA MI BAŞLADINIZ BİLMİYORUM AMA,BU NOTU OKUYAN KİŞİ UMARIM DESTEK OLURSUN BEĞENİRSİN.KİTAP'IN ADI İLE İLGİLİ SANA BİR KAÇ BÖLÜM SONRA BİR SIR VERECEĞİM,BU SADECE SENİN VE BENİM BİLECEĞİM BİR ŞEY OLACAK MERAK ETTİN Mİ?EVET GALİBA MERAK ETME KARŞILIĞI ÇOK İYİ BİR ŞEKİLDE ALICAKSIN ;)SON OLARAK ÇİĞDEM BU BÖLÜM SANA GELSİN KARDEŞİM SÖZÜMÜ TUTUYORUM :* :*
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BADEM #Wattys2016
RomanceHayata atılan yeni bir adım ne kadar iyi olabilir,geçmişinin seninle ne kadar bağı olabilir?İnsanlar senin düşündüğün gibi midir? Hayatı boyunca etrafındaki insanların seslerinden başka bir şey duymayan,kendisine anlatılanlarla kendi hayal dünyasın...