Pastane Kokulu Aşk

Pastane Kokulu Aşk 53

ÖZEL BÖLÜM

Sevde'nin Dilinden ;

Selimle birlikte yürürken kalbimdeki hüzne söz geçiremiyordum. Bugün onu son görüşümdü. Ona olan duygularımı itiraf edememiş her itiraf etmek istediğimde kendi duvarlarıma takılmıştım. Artık Selim yoktu. Onun güzel gülüşü yoktu. Pastane de bana yardım ederken ben yorulmayayım diye daha çok çalışan bir Selim olmayacaktı. Ona sarılsam ne derdi? Anlık bir cesaretle;

-Selim dedim. Selim bana dönerken birden boynuna atlayıp sıkıca sarıldım. Gözyaşlarım içimdeki sıkıntının etkisiyle akmaya başlarken Selim de birkaç saniyelik afallamadan sonra ellerini belime sardı. Ona sarılıp kokusunu içime çekerken onun da burnunu boynuma gömdüğünü fark ettim. Ayrıldığımızda uzaklaşmadım. Selim yüzümü ellerinin arasına alırken başparmağı ile gözyaşlarımı sildi.

-Ağlama güzelim dedi. Gözyaşlarım durmadan akmaya devam ederken;

-Ağlama ne olursun. Burası daha çok acıyor diyerek kalbini gösterdi.

-Ben bilmiyordum Sevde? İçime bu kadar işlediğini bilmiyordum. Seni bu kadar sevdiğimi bilmiyordum. Şimdi yarın sen gideceksin ya içim acıyor Sevdem. Ağlamam mutluluktan şiddetlenirken Selim tedirginlikle yüzüme baktı.

-Yanlış bir şey söylediysem affet beni ama sana bunları söyleyemesem ömür boyu kendimi suçlayacaktım. Selim konuşmaya devam ederken iç çekerek dudaklarına uzandım. Bir cesaretle dudaklarımızı birleştirdiğimde Selim önce afalladı daha sonra karşılık vermeye başladı. Ayrıldığımızda anlımı anlına yasladım.

-Seni seviyorum Selim dedim. İçimdeki sıkıntı yerini kelebeklere bırakırken Selim gülümsedi;

-Seni seviyorum Sevdem deyip elimi tuttu. El ele tutuşarak yürümeye başladığımızda Selim'in yönlendirmesiyle bir banka oturduk. Bir süre sessiz kaldık;

-Şimdi ne olacak? Diye sordum;

-Ben de Ankara'ya geliyorum demesiyle şaşırmış şekilde ona baktım.

-Nasıl yani? Dedim.

-Duydun işte. Annemler Ankara'da ki evi dağıtmadılar. Ben de gelip orada işe başlar bir yandan da yüksek lisansa başlarım dedi. Selim'in dediği ile gülümserken;

-Gerçektin mi? dedim. Çocuk gibi bir neşeyle:

-Peki ne zaman geleceksin? Diye sordum.

-Bir haftadan gelirim demesiyle;

-Çok mutlu olurum dedim. Selim bana yaklaşırken:

-Biz şimdi sevgili miyiz? Dedi. Kaşlarımı çattım ve:

-Bilmem öyle miyiz? dedim. Selim burnunu burnuma sürterken;

-Bence öyleyiz dedi. Gülümseyerek;

-Öyleyiz evet dedim. Selim ayaklanırken elini uzattı. Elini tuttum. Birlikte kalkıp el ele çocukların yanına gittiğimizde önce Almina gördü bizi. Sevinçle Oğuz'un koluna vurup bizi gösterdi. Diğer gözler de bize dönerken Filiz sevinçle;

-Biliyordum işte dedi. Yanıma gelip bana sarılırken;

-Yengelerin en güzeli demesiyle gülümsedim. Selim kaba bir şekilde gidip Nedim'in yanına oturduğunda;

-Görmedim sanma. Sen geç bakayım köşeye dedi. Nedim söylenerek ayaklanırken Nedim'den boş kalan yere oturdum. Filiz de gülümseyerek benim az önce kalktığım yere oturdu. Almina;

-Hayırlı olsun deyip önümüze turta koyup çatal uzattığında Selim'e baktım. Biz çatal almaya gitmemiş miydik? Selim omuz silkerken Oğuz kulağıma eğilip;