Pastane Kokulu Aşk 24

2.7K 134 1
                                    

Bugün bayramın 3. günüydü. Oğuzlar iki gündür yoğun çalışıyorlardı. Bu iki günlük süreçte sık sık mesajlaşıyorduk. Vakit buldukça yazıyor bazense arıyordu. Dün pastane çıkışına gelmiş eve birlikte gitmiştik. Yavaş yavaş öğreniyordum. Oğuzla dost olduktan sonra sevgili olmak nasıl bir şey. Aşık Oğuz nasıldır? Öğreniyordum. Öğrendikçe de ona daha çok hayran kalıyor daha çok aşık oluyordum. Kendime olan sorgularımı bir kenera bırakıp Oğuzla yaşadığım her anın kıymetini bilmek için kendime söz vermiştim. Öyle de yapıyordum.

Annem, Elmas teyze , yengem, Funda teyze, kızlar hep birlikte pastanede oturuyorduk. Pastane bugün fazla kalabalık değildi. Dayımlar da çok yoğun olunca onlar da burada oturmak istemişlerdi. Oğuz henüz Funda teyzenin bizim birlikte olduğumuzdan haberi olmadığını söylemiş sen kendini ne zaman hazır hissedersen o zaman söyleriz demişti.  Oğuzlar akşam hep birlikte pastaneye gelecekler pastaneden de bize geçecektik zira akşam derbi vardı. Galatasaray ve Beşiktaş derbisi. Aynı eski günlerdeki gibi hep birlikte bizde maç izleyecektik. Ben dayım ve oğuz koyu Beşiktaşlıydık. Küçüklüğümde dayım Nedim ve Oğuz'un da etkisiyle maçları yakından takip etmiştim. Mehmet amca, Mete, Nedim, Selim ise Galatasaraylıydı. Sabahtan beri akşamki derbi için Nedimle atışıp duruyorduk. Sürekli o bana ben ona laf atıyorduk. Sonunda ise gülerek uzlaşmaya çalışıyorduk.

Andaçla mutfakta yaptığım tatlıları koyarken o da limonata dolduruyordu. Birlikte içeri geçtiğimizde Elmas teyze ve Funda teyzenin önüne öncelikli koydum. Tamam önce Funda Teyzenin önüne koymuş olabilirdim. Sonuçta gelin adayıydım normaldi böyle şeyler. Andaç da limonataları koyarken onun da önce Funda teyzeye vermesiyle gülümsedim. Yaptığım tatlının tadına bakmalarını bekleyerek heyecanla sordum;

-Nasıl olmuş? Elmas teyze anneme dönerek;

-Kız Firdevs bu kız elinin lezzetini senden almış dediğinde ben gülümserken annem Elmas teyzeye benim kızım bakışları atmakla meşguldu. Funda teyzede;

-Çok güzel olmuş kızım ellerine sağlık dediğinde içimden sen iste ben daha da fazlasını yaparım sevgili kaynanam demek gelse de şimdilik kendimi tuttum. Andaç, Funda teyzenin tepkisinden sonra;

-Limonataları da ben yaptım nasıl olmuş? Dediğinde yengem gülümseyerek:

- Çok güzel olmuş annem dediğinde tek kaşımı kaldırarak ona baktım. Almina 1, Andaç 0. Andaçla sık sık birbirimize şaka yapıp Funda teyzenin olduğu ortamlarda birbirimizle yarışıyorduk. Doğrusu bu durum çok hoşuma gidiyordu. Onunla yarışıyor olmak bile ayrı bir eğlenceydi. Hep birlikte gülüşerek sohbet ederken pastanenin camından gelenleri görmemle yüzüm düştü camı göstererek annemlere döndüğümde;

-Geçmisiniz olsun ballarım kaymaklarım. Allah sabırlar versin. Benim ocakta yemeğim vardı dediğimde annem ayıptır kızım yapma temalı bakışlarından yolladı. Az sonra pastanenin kapısının açılmasıyala Sedef abla ve kızı Şeyma önden Nebahat ve kızı Dilara arkadan içeriye girdiler. Bize doğru gelirlerken asla kendimden ödün vermeden oturmaya devam ettim. Annem gözleriyle beni nazik olmaya davet etse de omuz silkmekle yetindim. Birazdan benim işim var deyip kalkmayı planlıyordum. Limonatam bitsindi. O yeterdi. Sevde onların gelmesiyle kalkıp onlara da bir servis tabağı hazırlayıp geldi. Mahallenin son durumunu Nebahat önderliğinde değerlendirirlerken birden nasıl Oğuz'a sıçradığını anlamlandıramadığım konuyla Nebahat'e yöneldim. Funda teyzeye dönmüş;

-Kız Funda hani Oğuz'un kısmeti hazır diyordun. Bekliyoruz yok bir haber. Sana ne acaba demek istesem de sevgili annemin bu tepkiden sonra bana yapacaklarından korktuğumdan sustum. Funda teyze;

-Şimdilik yok bir şey Nebahat. Olunca illa ki duyarsınız. Nebahat teyze Sedef ablaya bakarak Funda teyzeye tekrar döndü;

-Sedef'in kızı Şeyma okulu bitti geldi kuzum. Hem Oğuzla da yaşıtlar ne diyorsun görüştürelim mi? Dediğinde sinirle ona baktım. Kızlar da sinirlendiğimi anlamış olacaklar ki onlar da bana bakmaya başladılar. Yarım limonatamı kimin kafasına boca etmeliydim. Şeyma mı Nebahat mi? Şeyma daha ağır basıyordu. Sesi de çıkmadığına göre Oğuz da gözü vardı belli. Funda teyze Nebahat'e dönerek;

-Benim oğlan karıştırmaz beni öyle şeylere Nebahat. Bir şey deyip oğlumla ters düşmek istemem. O zamanı geldiğinde çıkartır sevdiği kadını karşıma dediğinde gururla Funda teyzeye baktım. Nebahat bu cevaptan tatmin olmamış olacak ki bu seferde bana döndü;

-Almina kızım. Siz pek bir yakınsınız Oğuzla. Kardeş gibi büyüdünüz sen bilirsin var mı Oğuz'un gönlünde biri? Dediğinde düştüğüm durum beni çileden çıkartmıştı. Ayrıca ne kardeşiydi. Kardeş felan değildi. Ne saçma sözdü bu böyle annemiz mi birdi babamız mı? Ayrıca Oğuz'un birini sevip sevmediğini ona söyleyeceğimi nasıl düşünmüştü? Sinirle tam ben ağzımı açıp bir şey söyleyecekken Elmas teyze şakayla karışık araya girdi;

-Ne kardeşi ayol ilahi sende Nebahat. Hem bu devirler bitti artık. Oğuz da diğer gençler de kendileri bulurlar. Bizim devir mi kaldı? Dediğinde Elmas teyzeye minnetle baktım. Seviyordum bu kadını. Nebahat bu sefer pençelerini direkt üzerime savurarak lafı bana attı. Kadın dur durak bilmiyordu.

-Benim bey geçen ondan kalemlik aldığını söyledi. Pek de şık bir şey almışsın de bakayım kızım kime aldın? Deyip göz kırptığında haddini aşan sinirimle;

-Kardeşim gibi büyüdüğüm birine aldım Nebahat teyze şimdi izninizle bizim mutfakta işimiz var deyip kızları da alıp mutfağa geçtiğimde sinirden dört dönüyordum. Andaç;

-Kızım takılma sen ne bakıyorsun Nebahat'e?

-Andaç görmedin mi Allah aşkına? Şeyma'yı da almış gelmiş. Onun da sesi çıkmıyor belli ki gözü var sevgilimde dediğimde Sevde;

-Boşuna takma Almina. Kim ne derse desin Oğuz'un gözü senden başkasını görmez. Hem sen Oğuz'a hediye mi aldın? Dediğinde;

-Sevgili olmadan önce teşekkür için almıştım dedim. İçimdeki öfkeyi atamıyordum. Onlarda içerden yüksek sesle konuştukça sinirim iyice bozuluyordu. Mutfağı toparladıktan sonra Andaç ve Sevde son kalanları halletmek için mutfakta kalırken biz Filizle birlikte ön tarafa geçtik. Orada temizlenecek yerler vardı. Sadece ondandı. Yoksa bu durumun birazdan gelecek olan Nedim ve Oğuzla hicbir alakası yoktu. Yavaş yavaş tabureleri toplamaya başladığımızda yanımıza doğru gelen Şeyma ve Dilarayla duraksadık. Bunlar hala neden buradaydı? Kapatıyorduk. Gitmeleri gerekmiyor muydu? Şeyma yanıma gelip bana gülümseyerek tabureleri benimle birlikte kaldırmaya başladı. İçimdeki kıskanç Almina, Şeyma'ya sevgi ve saygılarını kelimeleri güzel kullanma sanatı ile iletirken dışım sessizdi zira Oğuzla ilişkimizi kimse bilmiyordu. Biraz sabretmeliydim. Şeyma bana yaklaşarak;

-Siz Oğuzla iki yakın dost hatta daha da ötesi kardeşsiniz Almina. Nebahat teyze sorduğunda cevaplamak istememiş olabilirsin ama Oğuz'un kalbinde biri varsa bana söylemeni çok isterdim dediğinde ya sabır dercesine içime derin bir nefes çektim. Hala kardeş diyordu. Birde bana söylemeni çok isterim demişti. Aynen kızım aynen sevgilimi sana kendi ellerimle yar ederdim zaten. Tam ağzımı açmış lafı ilgili makama ilettecekken açılan kapıdan Oğuz ve Nedim girdi. Oğuz gözlerime bakarak gülümsediğinde etrafla ilişkiyi kesmişti. Gözlerimi Şeyma'ya çevirdiğimde sevgilime zor bulunan bir meyve gözüyle baktığını gördüm ve Oğuz'un güzel bakışlarıyla geçen sinirim tekrar her hücreme firar etmeye başladı. Oğuz'dan sonra giren Nedim, Filiz'e doğru adımlarken Filiz'in de benden farksız olmadığını gördüm zira Dilara da Nedim'e değişik bakışlar atıyordu. Oğuz bana göz kırpıp Funda Teyzelerin oraya ilerlediğinde aklıma Şeyma konusunu Oğuzla çok ciddi bir şekilde konuşmamız gerektiğini yazmıştım.

Pastane Kokulu AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin