Asrından:
Çınar ile konuştuklarımızdan sonra beni eve bırakmıştı. Eve geldiğimde annem ve babam yoktu. Telefonuma instagramdan bildirim geldi. Baktığımda Çınar'ın ve diğerlerinin beni takip etmeye başladığını gördüm. Daha sonra bir bildirim daha Çınar benim fotoğrafımı paylaşmıştı. Bende onun fotoğrafını paylaştım (0.7 bölümünde). Yarım saat sonra kapı açılma sesi duymuştum. Büyük ihtimalle annem ve babamdı ama yinede gidip baktım. Annen ve babam koltukta annem kafasını babamın omuzuna koymuş ağlıyordu.
Asrın: Yine bir haber yok dimi.
Babam: Yok.
Bunu herzaman olduğu gibi soğuk ve hüzünlü bir şekilde söyledi. Ben mutfağa gidecekken annem ayağa kalktı.
Annem: Hepsi senin yüzünden. Sen olmasaydın bunlar olmayacaktı.
Babam: Sakin ol. Haklısın ama sakin olman gerek.
Asrın: Ha bu arada müdür 1 hafta önce sizinle görüşmek istedi ama görüşmeyeceğinizi bildiğim için söylemedim. Boşverin zaten önemli değil.
Babam: Yine ne yaptın?
Asrın: Bişey yapmadım.
Annem: Kesin çok kötü birşey yaptığın için 1 hafta sonra söylüyorsun.
Asrın: Birşey yapmadım ama ne olduğunu merak ediyorsan söyleyeyim son deneme sınavında okul birincisi olduğum için benim bilgi yarışmasına katılmamı istedi. Ben bunu istemedim o da sizinle görüşmek istedi. Tamam mı?
Babam: Okul birincisi mi oldun?
Asrın: Son 4 yıldır evet.
Babam: Son 4 yıl mı?
Asrın: Pardon umurunuzda olmadığım için bilmediğinizi unutmuşum.
Babam: Söyleseydin bilirdik.
Kahkaha atmaya başladım. Söyleseydim bilirlermiş. Ya ben her okul birincisi olduğumda size söyledim ama ya beni geçiştirdiniz ya da kızdınız.
Asrın: Pardon ya benim hatam. Sonuçta birinci olduğu zaman eve mutlu gelip size söyleyen daha sonra azar işiten veya dayak yiyen ben değildim.
Babam: Biz sana hiçbir zaman böyle yapmadık.
Asrın: Zaten siz hiç öyle insanlar değilsiniz, siz yapmazsınız, ben uyduruyorum herzaman.
Babam: Cezalısın küçük hanım doğru odana.
Asrın: Ayy çok üzüldüm.
Annem: Bu böyle olmayacak. Bodrumda karanlıkta kal da aklın başına gelsin.
Asrın: Olur. Bana uyar.
Annem: Uyar mı uymaz mı göreceğiz.
Asrın: Bir dakika.
Annemden cevap beklemeden odama gittim bir yastık, telefonum, çizim defterim ve kalemimi aldım. Odaya geldiğimde annem beni bekliyordu beni götürüp bodruma kilitledi. Hemen yastığı yere koydum ve üstüne oturdum. Defteri ve kalemi yere koydum. Sürekli cebimde taşıdığım Kulaklığımı çıkarıp telefonuma taktım ve Çınar'ı görüntülü aradım. Neden onu aradığımı bilmiyorum genelde Açi ile konuşurduk neyse. Telefon çaldığı an açıldı biraz şaşırdım ama geçti. Telefonda Buğra çıktı.
Buğra: Naber kanka.
Asrın: Iyi kanka senden naber?
Buğra: Iyide niye etrafın karanlık.
Asrın: Boşver kanka. Çınar'a söyle gelsin. Yağız'ıda çağrı gitarını getirsin.
Buğra: Oo konser var. Bekle kanka.
Buğra diğerlerini çağırdı. Çınar konuştu.
Çınar: Noldu Asrın? Niye etrafın karanlık.
Asrın: Boşver. Yağız bir şarkı calar mısın?
Yağız: Tabi.
Asrın: Çınar bana eşlik eder misin?
Çınar: Tamam. Hangi şarkı?
Asrın: Yağız seçsin.
Yağız: Tamam. Buldum söz konusu aşk bu.
Aslında herşey senindir bu kalp bile
Şu son bir kaç gün ağır geçti sadece
Belki tesadüf değildir bu aşk bile
Ben biraz çekingenim ulu orta anlatamam
Yaklaştın canıma kast etme bari
Hani nefesindim senin ah ah senin
Söz konusu aşk bu
Farklı bir telaş bu
Bence bir savaş bu
Seninle olduktan sonra
Asrın: Şimdi kapatmalıyım. Görüşürüz.
Çınar: Asrın d...
Evet. Çınar'ın ve diğerlerinin yüzüne kapattım.
Sebebi bir sonraki bölümde.