«1 HAFTA SONRA»
İrem'in kolu artık iyileşmişti, Koray da taburcu olmuştu. Biraz canı acısada kendine gelmişti. Eve geldiğimiz gün anneme herşeyi anlattık. Bize çok fazla kızmıştı hemde çok fazla.. Bunun cezasını çekecektik haklıydı çünkü sonuna kadar. Abim de İrem'in kolundaki sargıyı sorunca annem bizi korumak için abime yalan söylemişti. O yüzden vereceği her cezaya ikimizde razıydık.
Okula gitmek için hazırlanmaya başladık. Okul formamı giydim. Saçlarımı düzleştirdim biraz da makyaj yaptım. Çantamı alıp aşağı indim. İrem'de hazırdı ve artık okula servisle gitmek zorundaydık annem sayesinde. Ne kadar okul yakın olsa da maalesef annem istediği için binmeliydik o sıkıcı servise. Hiç bişey yemeden çıktık evden servisi beklemeye başladık servis bizi pek bekletmedi ve gelince hemen bindik. Servisin içinde bir çocuk bize bakıp bakıp gülmeye başladı. Çok sinir bozucuydum İrem'i zor tutuyordum. Ama dayanamayıp hızla döndüm arkama
"Sorun mu vardı?? Şerefsizliğin sırası değil. Ne bok yemeye bakıp bakıp gülüyosun." çok bağırmıştım serviste herkes bana bakıyordu.
"Yoo ne saçmalıyosun" dedi bize çok soğukkanlıydı. İrem çocuğun sesini duyar duymaz koluma ard arda vurmaya başladı. Ben bir hışımla ona döndüm ve fısıtı içinde küfür etmeye başladım aynı anda 'ne var' anlamında kafamı sallamaya başladım. Çok tedirgin bir hali vardı, korkmuş gibiydi sanki.
"Ssude bbu oo!! "
"Ne diyon kızım sen düzgünce söylee"
"Lan o gün, o olay gününde 'Bana bir teşekkür borcun var fıstık' diyen çocuk vardı ya onun sesi bu tanıdım ben. "
"Yok artık saçmalama nerden tanıyacan benzetmişsindir. Hem kaç gün geçti aradan olamaz boşuna kuruntu yapma! "
"Ben eminim bu o çocuk. Karşıma çıktı işte. Sıçtım ben şimdi oooooff. Ama dur bi konuşayım hareketlerine dikkat et sende ve konuşma tarzına tamam mı??? " diyerek çocuğa döndü manyak kuzenim.
"Merhaba benim adım İrem. Sen kuzenime bakma o biraz fazla kompleksli de."
"Merhaba İrem. Benim adım da Tunahan. Yok sorun değil zaten ilerde iyi anlaşacağımıza eminim ben. Şimdilik affediyim büyüklük bende kalsın ukala kıza benziyo severim bu tipleri." diyip pis pis sırıtmaya başladı.
"Sen kime ukala diyosun be. Varya burda olmayacaktık ben sana diyeceğimi bilirdim."
"Hey hey hey sakin ol Sude. Bişey demedim kızma hemeen."
"Adımı nerden biliyosun be gerizekalı. "
"Ben sizin hakkınızda herşeyi biliyorum güzelim. " dedi ve göz kırptı. O sırada aniden servis durunca İrem dengesini kaybetti veTunahan'ın ayağının ucuna düştü. Lanet olsun rezillik... Hemen ayağa kalkıp üstünü düzeltti ve servisten indi.
"Teşekkür etmek için ayağıma kapanman gerekmezdi fıstık. " bağırmasıyla ben şok olmuştum. İrem haklıydı bu o çocuk. İrem'i o şerefsizlerden kurtaran çocukdu bu. Hemen İrem'e göz kaydırdım o da benim kadar şaşkındı. Koşarak sınıfa çıktık çantaları sıraya koyup tuvalete yardırdık.
İkimizde şaşkınlığımızı sürdürürken zil çaldı ve sınıfa gitmeye başladık.Sınıfa girdiğimiz de şok üstüne şok yaşadık. Sınıfta Koray ve Tunahan vardı. Koray kaydını bizim sınıfa aldırmış olmalı ama Tunahan'ı daha önce hiç görmedik okulda. O da sanırım yeni gelmiş. Ama neden bizim sınıf nedeen!. Hemen İrem sıraya geçip oturdu ve bende arkasından gittim oturdum. Koray hemen İrem'in yanına geldi bende kalkıp Berkay'ın sırasına oturdum ama o yoktu. Bekledim gelmedi tam dalmışken İrem'in bağırmasıyla kendime geldim.
"Lanet olsun Koray birşey yok işte defol artık oof ne sıktın bee. " sıraya vurarak kalkan Koray'a döndü tüm sınıfın gözleri.
" Sen kendini ne sanıyosun lan sen kimsin de bana bağırabiliyosun." kolundan tutup zorla götürmeye hatta çekiştirmeye başladı İrem'i. Tam kapıdan çıkacakken hoca girdi içeri. Ama Koray sinirle İrem'i fırlatıp sınıftan çıktı. İrem yerde ağlıyordu hemen yanına gittim ve sıraya oturttum. Ağlaması devam ediyordu hatta fısır fısır küfür ettiğini bile duyabiliyordum. Bu olayları gülerek izleyen Tunahan'a da be küfür etmeye başladım. Ama içime atmafım tabi döndüm ve yüzüne söylemeye başladım. Bu sırada Tunahan yüzüme baka baka gülmeye devam ediyordu. Ben sinirlenip önüme döndüm ve o sırada içeri koşarak Berkay girdi. Ohaa çok cooldu. Saçlar falan dağılmış gözlük falan çok şekildi. Neyse hocadan özür dileyip sırasına geçti.
"Selam kızlar. Nası gidiyo. "
"Kes sesini laneet şey. " diye bağıdı İrem. Ben ve Berkay çok şaşırdık birbirimize bakmaya başladık.
"Kusura bakma Berkay biraz olay oldu da ben sana anlatcam sonra çok özür."
"Yok önemli değil boşver." diyip sırıttı. Çantasından kitap çıkarmak için arkaya döndüğünde Tunahan'ı gördü ve selam verip tokalaştı.
"Vaay kardeşim hoşgeldin. Hangi rüzgar attı seni buraya."
"Hoşbulduk bro. Biraz eğlenmeye geldim diyelim. "
"Gene kim.. " çocuk daha lafını bitirmeden hoca başladı konuşmay
"Çocuklaar susun artık herkes bir kağıt çıkarsın ve ismini yazıp şu elimdeki kutuya atsın hemen. Bu sizin ödeviniz olacak. Kura ile İkişer kişilik gruplar oluşacak ve gene kura ile belirlenen iş yerine gidip röportaj yapacak. Anlaşıldı umarım hadi hızlı olun. " Ders rehberlikti. Bade hoca, ennsevdiğim öğretmendir. Hem de sınıf öğretmenimiz. Çok vakit geçirdik beraber sınıf başkanı olduğum için. Küçük boylu siyah saçlı ve mavi gözlüydü ama çok sevecendir.
Herkes sustu ve birer kağıt çıkarıp ismini yazıp kutuya attı. Bade hoca tek tek okumaya başladı isimleri; -Bahar, Kenan. -Ezgi, Mete. -Tunahan, İrem. -Sude, Berkay. .....
Hay böyle şansa gideceğimiz yerde bir restoran. İrem ve Tunahan'da bir psikologa gideceklerdi. Ders bitince hemen Berkay'la konuşmaya başladık. Gideceğimiz yer annemin pastanesiydi sonuçta orası da bir restoran hocaya da sorunca onayladı ve gideceğimiz günü ayarlayıp plan yapmasını istedim kabul etti ve hemen İrem'e döndüm. Sinirden ve ağlamaktan gözleri şişmiş elleri kıpkırmızı olmuştu. Hem Koray'a sinirliydi hem de Tunahan'la aynı gruptaydılar. Destek olmak için sarıldım ama beni ittirip sınıftan çıktı. Aslında çıkamadı çünkü Koray içeri girdi İrem'e sarılıp kocaman öptü sınıfın ortasında. Kimisi kıskanan gözlerle kimisi sinirli gözlerle kimisi de hayranlıkla onlara baktı. İrem mutlu olmuştu. Koray'da öyle sonra birbirlerinden özür dileyip tam sıraya oturacakken Tunahan Koray'a yumruğu geçirdi.
Koray yerden kalkıp Tunahan'a hunharca vurmaya başladı. Herkes mal mal bakıyordu. Berkay hemen gözlüğünü bir yere çıkarıp o da kavgaya karıştı. Ben Koray'ı korur Tunahan'a vuru diye düşünürken Koray'a vurmaya başladı biz İrem'le ayırmaya çalışıyorduk ama beceremedik. İçeri giren hoca kavgayı ayırdı ve üçünüde müdürün yanına götürdü.
Berkay niye Tunahan'ı savundu? Neden Koray'a vurdu? Tunahan neden Koray'a vurdu? Amaç neydi? Kafam da deli sorular bir çok soru işareti vardı. Hemen çantamı alıp sınıftan çıktım. Arkamdan da İrem geldi ve beraber annemin işyerine gittik.