Gerçekler

120 8 0
                                    

Berkay ilk başta anlamadı sanırım. Bana boş boş bakmaya başladı.

"Teklifini kabul ediyorum. Evet seninle evlenicem. Ama benim de sana söylemem gerekenler var. Lütfen beni dinle. " açıklamamı yaptıktan sonra aniden beni kendine çekti ve kulağıma bişeyler fısıldadı.

'Sen artık benim helalimsin. Benden başka kimse sana dokunamayacak. Zaten benim olana kimse dokunamaz. Buna asla izin vermicem, seni asla bırakıp gitmeyeceğim. '

Bu sözleri söylediğinde o kadar mutlu olmuştum ki anlatamam. Ama Tuna nın yaptığı iğrençlikler aklıma gelince mutluluğum sönüp gitti. Artık daha fazla içimde tutamayacağım bunu. Her ne kadar sonucu kötü olsada bunu yapıcaktım. İlerde kocam dediğim adamdan bunu saklayamazdım. İçimden derin bir nefes aldım ve kendimi Berkay'dan uzaklaştırıp doğruldum ve oturma pozisyonumu aldım. Berkay'ı da kaldırdım benim gibi oturttum. Tabi o sırada bana şaşkın şaşkın bakıyordu. Sıkıca ellerini tuttum ve başladım.

"Hiçbir zaman fırsat bulamadık. Ama sana bunları anlatmam gerekiyor artık. Senden sakladığım ama söylemek istediğim fakat söyleyemediğim birşey var. "

" Evet dinliyorum anlat. "

"Berkay Tunahan bana tecavüz etti. " o an surat ifadesi o kadar karmaşıkdı ki, ellerimi sinirden sıktığını hissedebiliyordum.

"S-sen ne dediğinin farkında mısın Sude!!! " ellerimin morardığını hissediyordum. Hatta heyecandan kalbim şu an o kadar hızlı atıyor ki sesini duyabiliyordum.

"Bak şimdi sana en baştan anlatıyım.. ....... "

Olan biten herşeyi anlattığımda sinirle ve aniden odadaan çıktı. Bende hemen peşinden koştum.
Tuna'nın odasının kapısını kırarcasına açtı. Tunahan bilgisayar başındaydı. Odadan içeri girince hemen bir köşeye bıraktı leptopu ayağa kalktı.

"Lan şerefsiz adi sen nasıl yaparsın bunu o.ç" demesiyle Tunaya yumruğu geçirdi Berkay. Tunahan yerde yatıyordu. Hemen kalktı yerinden dudağını elinin tersiyle silip o da Berkay'a vurdu birkere. Ben korkudan bi an ani bir tepki verip çığlık attım. Beni aldırış etmeden kavga ediyorlardı. Birbirlerine devamlı yumruk atıyorlardı. Çok korkmuştum hemen aşağı indim. Kimse yok mu? Diye bağırmaya başladım. Mutfaktan çıkan Havva hanım bana endişeyle baktı.

"Acilen yukarı çıkmanız lazım Berkay ve Tuna kavga ediyorlar. " dememle Havva hanım koşarak yukarı çıktı. Benim burda kalmamı söyledi ve içeri girdi kapıyı kilitledi. Biraz sonra sesler kesildi. İçeriden önce Tuna çıktı.

"Seni sürtük. Mutlu musun şimdi yaptığın boktan. "

"Şimdi ben mi suçlu oldum lan. Bana yaptıklarını senden değil de benden duyması daha iyi oldu. Senin o iğrençliklerin midemi bulandırıyor senin gibi. Şimdi beni suçlamayı kes ve sktr git şurdan. " asla kendimi ezdiremezdim. Güçlü ve umırsamaz durmalıydım karşısında. Bana yan yan baktıktan sonra yanımdan ayrıldı.

Yarım saat sonra kapı açıldı ve içeriden Havva hanım çıktı. Berkay daha görünmüyordu.

"Berkay nerde onu görmeliyim. Lütfen çekilin. "

"Bak sude Berkay bana herşeyi anlattı. Seni gerçkten önemsiyor ve değer veriyor. Bunu böyle daha önce hiç görmemiştim. Aslında seni tebrik etmek istiyorum. Ona dürüst oşduğun için. Evlenmeden öğrenmesi iyi olmuş. Merak etme kararından dönmedi, dönmesinde. Belki evlenip çocuk sahibi olunca bu illetlerden kurtulır. " çok kibar bir şekilde konuştu bende küçük bir tebessüm ettim ve omzumu sıvazlayıp yanımdan ayrıldı.

Koşarak içeri girdim. Berkay görünmüyordu. Banyoda olmalıydı çünkü su sesi geliyordu. Bende yatağa oturup beklemeye başladım. Odayı inceliyordum. Yerde kanlar vardı çok mide bulandırıcı. Yatağın başında bir fotoğraf vardı. Elime alıp incelemeye başladım. Resim çok eski duruyordu. Bir çocuk ve olgun bir adam vardı. Bu çocuk ve adamı tanıyor gibiydim. Dur bi saniye bu çocuk ve adam. Yok artık olamaz ya hayır... Saçmalama Sude olamaz. Nolur olmasın..

****

Küçükken beni kaçıran ve sonra babam olduğunu öğrendiğim adama çok benziyordu. O adam eğer Tuna'nın babasıysa yani demek oluyorki tuna benim.. Yok artık saçmaladım. Gerçekten saçmladım ama olamaz öyle biiey.

"Sude iyi misin " berkay ın sesiyle kendime geldim.

"İ-iyiyim asıl sen iyi misin? "

"Hayır değilim neyse ben gidiyorum. " dedi ve kapıyı çarparak çıktı. Hiç arkasından gidesim yoktu şu an aklımı kurcalayan şey Tuna'nın benim kardeşim olabilme ihtimali. Bu konuyu araştırmalıydım. Ve eğer doğru çıkarsa sonuçta çok kötü şeyler olacağını seziyordum.

-Berkay-

Kafamı dağıtmak için en ideal yer tabiki de bizim bar. Arabama atlayıp son sürat bara sürdüm. Benim kendi kuzenim her ne kadar üvey olsa da sevgilime bunu nasıl yapar? Hangi cesaretle. Sinirle direksiyona vurmaya başladım. Sonra bara geldiğimi anlayıp hızla fren yaptım ve arbayaı bırakrım. İçeri girer girmez yukarı kata çıktım. Benim gizli bir odam vardır burda.

Kapıyı arkadan kilitledim. İçkileri ve o pis maddeleri masanın üstüne koydum. Hemen kendimi koltuğa attım. Biraz yaktıktan sonra ayağa kalktım ve şişeyi kafama dikmeye başladım. Onun yanında da uzun süredir kullanmadığım hatta sırf sude için bıraktığım maddeleri içmeye başladım. Gözümün önü kararmıştı artık. Sinirimi üstümden atamıyordum ama bir türlü. Hemen odanın içimdeki kapıyı açtımmve başka bir odaya girdim. Küçük yaşlarda kick boks u çok severdim yani hala severim ama o zmanlar daha düşkündüm.

Hemen kum torbasının karşısına geçtim vurmaya başladım. Kaldığı kadar gücünle vurmaya başladım. Olabildiğince vurmaya başladım ama kafam dönmeye başladı ve bıraktım. Bağırarak etrafa küfirler saçıyordum. Artık dayanamadm ve herşeyi bırakıp bardan çıktım. Arabaya atlayıp son gaz yolda gidiyordum. Sahile sürmeye karar verdim. Gaza sonuna kadar bastım. Başım dönüyordu iyi değildim ama bunu da neden yapıyorum bilmiyorum. Sonra karşıdan bir ışık yüzüme yüzüme vurdu. Baktığımda bir tırın geldiğini gördüm. Aniden frene bastım. Ama keşke basmasaydım..

Zeki ve UmursamazHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin