Başımı kaldırmamla şok olmam bir oldu. Tuna'nın burda ne işi var ya. Hem de doğum günümde hem de garson olarak. Oooff lanet olsun. Ben bunları düşünürken Koray'ın Tuna'ya yumruğu geçirmesi bir oldu. Yerde yüzü kan içinde yatan Tuna yı görünce biraz acımıştım aslında ama iyi oldu şerefsize çok bile. Sonra Koray elimden tutup beni sürüklemeye başladı. Hemen arabaya bindik. Arabada birilerine telefon etti. Fazla dinlemek istemedim, tek duyduğum '15 dakikaya herşey hazır olsun. '
Araba durduğunda hemen gelip kapımı açtı ve iner inmez elimden tuttu. Bir eve gelmiştik. Hemen içeri girdik. Loş bir ışıkla aydınlatma vardı, masada mumlar hazırdı, herşey hazırdı. Hemen oturduk. Yemekde devamlı bana iltifatlar ediyordu. Çok hoşuma gitmişti. Yemekden sonra dans ettik. Sonra beni eve bırakmasını istedim ama bırakmadı onda kalmamı istedi ve bende Sude ye hemen bir mesaj attım ve cevap beklemeden telefonumu kapattım. Ben kapayınca o da hemen kapattı ve benim telefonumu da alıp bir köşeye fırlattı. Sonra tekrar bir müzik açtı ve biz bu sefer dünya umrumuzda olmazcasına dans ettik. Kaç saat oldu bilmiyorum ama sonunda sıkılmıştık gülerek geri çekildim ve iç çektim. Bu çocuk sanki zihnimi okuyor ya
"İstersen oturalım artık yorulmuşa benziyorsun. " dedi gülerek (ama ne gülümsemeydi..)
"Oluuur. " dedim şimarık bir şekilde. Hemen kumandayla kapattı müziği.
"Şimdi ne yapmak istersin bakalım prenses. "
"Imm bilmem ki. Aa dur film izleyelim mesela ne dersin. "
"Bana uyar. Sen şurdaki raftan film seç bende yiyecek bişey hazırlayıp geliyorum. " diyerek gitti. Hemen rafa yöneldim ve filmlere bakmaya başladım. Korku filmi seçtim bi tane 'terminator' ohaa çok korkarım lan ben neyse vazgeçtim ve geri yerine koydum. Yerli bir film seçmeye karar verdim. Off aslında karar veremiyordum baya bir vakit geçirdim rafın karşısında en sonunda 'Su ve Ateş' üzerinde karar kıldım ve Koray'ın gelmesini bekledim. Biraz sonra elleri tamamen dolu halde gelen Koray seçtiğim filmi görünce gülümsemişti. Elindekileri sehpaya bırakıp elimdeki DVD yi alıp televizyona taktı ve gitti. Arkasından mal mal bakarken elinde battaniye ve peçeteyle geri döndü. Peçeteyi bana uzattı, oturup beni de kolumdan çekti bende yanına geçince battaniyeyi üstümüze örttü. Kumandaya basıp filmi başlattı. Bende hemen başımı onun göğsüne yaslanıyıp izlemye başladım.
Filmin sonunda ağladığımı farkettim. Koray eline bi tane peçete alıp gözyaşlarımı sildi.
"En ufak şeylere bile ağlıyosun. Ama ben sana kıyamıyorum. Lütfen bidaha ağlama" diyerek yanağıma bir öpücük kondurdu ve bana sıkı sıkı sarılmaya başladı. Bu hali beni gülümsetmişti, hemen bende ona sarıldım. Sonra geri çekildim
"Benim uykum geldi Koraay. "
"Tamam hadi yatıyoruz o zaman. " diyip beni kucağına aldı ve çok güzel döşenmiş bir odaya getirdi. Harikaydı burası. Herşey açık renkliydi, koyu renk bişey yoktu çok ferahtı. Beni yatağa attı. Attı demeyim de yavaşca bıraktı. Sonra karşısındaki dolaptan pijama çıkarıp bana verdi. Kendi kıyafeti sandım ama sarı renkli bir pijamaydı. Neee yuh artık Koray başka kızlarıda mı getiriyor buraya, inanamıyorum ya olaamaaaz.. (iç sesim konuşuyor yinee)
"Bunlar ablamın. Olur sana demi. "
"N-nee ablan mı?? Bende sanmıştım ki.. "
"Merak etme senden başka kimseyi getirmedim odaya. Bırak odayı eve bile hiç bır kız getirmedim, rahat ol. Sen ilksin benim için. Şimdi kuruntu yapmayı kes ve üstünü giy hemen. Bende geliyorum 5 dakikaya. " diyip göz kırptı ve gitti.
Ben saf gibi bakakaldm ardından. Benim zihnimi okuyo kesinlikle bu çocuk. Neyse hemen değiştim üstümü. Ardından Koray geldi içeri. Yuh o ney lan öyle. Ne kadar taş bir çocuk bu böyle. Allah'ım sana geliyoruum.
