-Tunahan-
Bugün Berkaygilin yanından Antalya'ya gelmiştim. Gelir gelmez kendimi bara attım ve kaç saattir içiyorum bilmiyorum.
***
Ben neden böyleyim diye soruyorum bazen kendime. Acaba neden devamlı birilerinin hayatını mahvediyorum, özellikle de kızların. Belki de anne sevgisi görmediğimdendir. Annem olsaydı eğer şu an yanımda, bana şefkat gösterseydi ben bu kadar acımasız birisi olur muydum? Çok düşünüyordum yaşadıklarımı, hayatımı.
Ben aslında böyle değildim. Yani devamlı birilerinin canını yakan, kızlara sürtük muamelesi yapan, devamlı başkalarının hayatına burnunu sokan..
Düzelmek istedikce olmuyor, yapamıyorum. Aslında tek bir çıkış yolum var. Olanlarla yüzleşcektim, herkesle herşeyle. Öncelikle babamla, sonra hayatlarını mahvettim bikaç kişiyle. Evet bunu yapacaktım. Hemen babamı aradım.
"Nerdesin baba. Konuşmamız gerekiyor. "
"Şirketteyim Tuna. Yarım saate çıkarım sen eve geç gelirim oraya. " diyip kapattı telefonu. Çok içmiştim bu yüzden arabayla gitmek istemedim ve bir taksi çağırdım. Taksi gelene kadar kimlerle konuşacağımın planını yaptım. Öncelikle önceki okulumdan bir kızın gururuyla oynamıştım çünkü beni istememişti. Onunla konuşmam gerekiyordu. Sonra İrem'le konuşcaktım, ardından da en kötüsü Sude ile. Kuzenimin sevdiği kıza neler yaptım ben öyle. Oysa ki hiç bir suçu yokken.
Bazı anlar çok duygusal oluyorum, ama bazı anlarsa deli bir psikopattan başka birşey değilim. Beni dıştan görenler serseri, her türlü madde kullanan, şerefsiz pçin teki olarak görüyorlar -duyumlarıma göre-. Ama beni gerçekten tanıyan hiç kimse yok babam bile.
Şöforun geldik demesiyle kendime geldim. Parayı ödeyip sallana sallana arabadan indim ve eve doğru yürümeye başladım. Kapıyı evimizn güzel hizmetçisi açtı. Şu an hatırladım onla da konuşmam gerkeiyordu. Zamanında az çektirmedim ona.
Babam içeride oturmuş televizyon izliyordu. Beklemek istemiyordum. Hemen gittim yanına. Gerçekten insanlar içtikleri zaman çoğu şeylerin doğruluğunu anlarlarmış, ve doğruları hiç çekinmeden söylerlermiş.
"Baba annem nerde!? " Hemen kafasını bana çevirdi. Affladı biraz ama anında cevap verdi.
"Biraz geç kalmadın mı bu soru için
"Soruma cevap ver. Annem nerde noldu ona. "
"Öldü" ne yani bana bu güne kadar yalanmı söylemişti babam. Annen seni istemedi. İstemeyerek ben zorladığım için doğurdu seni. Şimdi de başka biriyle evli unut artık onu diyordu bana devamlı.
"N-naassı yani. Bana yalan mı söylüyordun bu zmana kadar. "
"Eeee yeter artık. Bunun için mi konuşmak istedin benle. Toplantım var benim çıkmam lazım. Hadi iyi geceler. " diyip gitmişti. Ellerimi yumruk yapıp aniden kalktım yerimden. Salına salına merdivenlerden çıkıp odama girdim. Hırsımı almam gerekiyordu. Ama birine zarar vermeden yapmalıydım bunu. Düşünürken odadan çıktım ve bodrum kattaki spor salonuna gittim. Biraz ısındım eldivenlerimi taktım ve hemen kum torbasının karşısına geçtim. Acımadan vuruyordum. Devamlı babamın ilgisizliği artık beni bunaltmıştı, annemin yokluğu sıkmıştı canımı. O olsaydı dertleşirdim onunla. Hiç arkadaşımda yoktu, napcaktım şimdi. Oof yalnızlık çok zor bişey.
Babamın bu hareketinden sonra kimseyle konuşmamaya karar verdim. Eğer babam beni tınmıyorsa başkalarından bunu bekleyemezdim. Benim gerçek yüzüm bu değil. Duygusal, birileriyle konuşup doğru yolu bulmaya çalışan, ya da özür dileyen.. Benim gerçek kimliğim birilerine zarar vermekten zevk alan bir kişi. Yani kısaca şerefsizin tekiyim. Kabul ediyorum bunu.
Bundan sonra planlara devam. Sude'yi Berkay'ın elinden alıcaktım. Ben nası acı çektiysem Berkay'da acı çekmeliydi. Hatta Sude kendi isteğiyle gelmeliydi ki bana Berkay kahrolmalıydı. Ayrıca birde İrem var. Onun için düşündüklerim başkaydı. Hayatlarını mahvedecektim. Hedefim bu..
MULTİMEDYA DA TUNAHAN VAR
