Shoto'nun ağzından:
"Beni sinirlendiriyorsun yarım piç!"
Ne oldu lan gene? Ne yaptın ben acaba neye sinirlendi gene? Allah'ın sinirli civcivi...
"Ne oldu Bakugou? Ayrıca kapıyı çalarak girseydin iyi olurdu," Bakugou odama dalmıştı ve karşımda sinirli bir şekilde duruyordu.
"Sana ne lan!"
"17 yaşındasın ve hala aynı tavırları sergiliyorsun bıkmadın mı?"
"Ne dedin sen?" Üzerime doğru yürümeye başladı, karşısında dimdik duruyordum ve bana yaklaştı. Aramızda neredeyse bir kaç santim vardı, "Sana şu Deku'dan uzak dur demedim mi?"
"Gerçekten mi? Sorun bu mu?"
Biraz daha yaklaşınca artık öpüşücektik ki ben geri geri gitmeye başladım. Tabi en sonunda duvara yapıştım ve o yine dibimdeydi. Kızardığımı hissediyordum.
"Deku'dan uzak dur!"
"O benim arkadaşım! Bilmem anlatabildim mi? Midoriya'yı seviyor olabilirsin ama merak etme ondan bana zarar gelmez! Ayrıca onu seviyorsan, neden hala ona it gibi davranıyorsun?"
Bakugou birden kahkaha atmaya başladı, işte şimdi korkmaya başladım. Psikopatça karşımda gülüyordu ve sanki mümkünmüş gibi daha çok yaklaştı. Nefesini dudaklarıma üfleyince on katı daha kızardım ve resmen nefesimi tuttum,
"Yarım piç olduğun kadar aklında yarım, yarım piç." Dedi ve beni öptü!
Olduğum yerde kaskatı kesilmişken beni sertçe öpmeye devam etti. Hala şoktaydım ve ellerinin aşağı doğru indiğimi hissettiğimde birden kalçamı sıktı ve inledim! Tanrım şuan çok utanıyorum, ne oluyor? Neden onu itmiyorum, neden beni öptü, o Midoriya'yı sevmiyor muydu?
Benim inlememi fırsat bilip dilini ağzıma sokmuş ve ağzımın içini turlamaya başlamıştı. Kaçış olmadığını anlayınca bende öpüşüne karşılık vermeye başladım. Karşılık verince sırıttığını hissetmemle ürperdim ve kollarımı boynuna doladım.
Ani hareketle beni çevirip yatağa bıraktı ve üstüme çıkıp öpmeye devam etti. Altını bana sürtmeye başlayınca kıvranmaya başladım.
"Ahh~ y-yapma!"
"Vücudun aynı şeyi demiyor ama," birden gömleğimin düğmelerini açmaya başladı, gerçekten hala buna inanamıyordum durdurmak istiyordum ama vücudum buna engel oluyordu. Ayrıca yeteri kadar azmıştım ve altımdaki sızıda onu durdurmam için bir engeldi.
Düğmelerimi yavaş yavaş açarken bana sürtünmeye devam ediyordu, bense hafiften iniltiler çıkarıyordum ve içimde bir korku oluştuğunu hissettim. Derin nefesler alıp veriyordum. Ve Bakugou korktuğumu anlamıştı, üstüme eğilip kulağımı yaladı ve fısıldadı, "Rahatla yarım piç~ az sonra çok iyi hissedeceksin~" boynuma yöneldi ve küçük ama sert öpücükler kondurmaya başladı.
Her santimimi öpüyordu ve bu beni çileden çıkarıp daha çok kıvranmama yol açıyordu. Birden boynumu ısırmasıyla yüksek sesle inledim, "Ahh!"
"Rahat dur."
Verdiği emirle yerimde durmaya çalıştım, o ise boynumdaki öpücükleri aşağı indirmeye başlamış ve bir eliyle göğsümle uğraşmaya başladı ve diğer göğüs ucuma yönelip yalamaya başladı, "A-ah Bakugou~ d-dur! O-orası olmaz!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karmaşıklık (bakutodo)
Fiksi UmumShoto: ("Şimdi sana gelip çıkma teklifi etse reddedersin ama,") Hayır! ("Sevmiyorum dedin ya!") Öf bilmiyorum kes sesini! ... Bakugou: Sonunda ağzımdan o kelimeler çıktı, "Seni seviyorum," ... Dabi: "Beni hala tanıyamadın değil mi?" "Ne diyorsun se...