💙20💙

297 26 8
                                    

1 Ay sonra Shoto'nun ağzından:

Yaralarım iyileşmiş yürümeye başlamıştım. Eskisi gibiydim, neredeyse her yerimde olan, sol gözüme benziyen yanıklar dışında. İyileşme süreci abimi görmek istememiştim ama bugün onu görücektim.

Baku ile birlikte kahvaltıdan sonra çıkıp Aizawa Sensei'nin denetimiyle onu gördüm. Hala kurtulamamıştı demek. Sıkı denetimli bir odanın içinde duruyordu ki odadın bana dopru olan duvar tarafı onu görebilmem için mantık olarak canlıydı.

Bana bakıp gülümsedi, "Yakışmış."

Ona bakıp acıyla gülümsedim, "Yıllardır arkasından ağladığım. Ölemsine inanmayıp didik didik aradığım. Ve canımdan çok sevdiğim bir insanın bana hediyesi."

Bana sinirle baktı, "Gerçekten mi!? Beni tanımadın bile!"

"Eskiyle ne gibi bir benzerliğin var! Söylesen dabi! Benim bildiğim Touya-nii-chan'ın gözlerinde umut vardı! Her şeye rağmen sönmezdi! Mutluluk saçar gülümserdi! Dış görünüşün umrumda bile değil ben seni eski bakışlarınlada anlardım! O tavırların bile tanıtırdı seni bana! Ama ben bu gözlerde nefret görüyorum! Öfke, kin ve düşmanlık görüyorum! Üzgünün ama benim abim bu değil."

Öfke dolu gözlerindeki üzüntüyü gördüm. O hala var... Birden gözünün altından kan gelince endişelendim, "İ-yi misin!?"

"Hala benim için endişelenme! Kendin dedin! Karşında Touya yok! O öldü!"

"Hayır o sadece gömüldü! Gömülmek zorunda kaldı! Oraya gitmek zorunda değilsin. Bizimle gel burda biraz daha kalırsın ceza sonucu tabikide ama bize katıl. O berbat yerden kurtul. O iğrenç herif değişti. İnanması güç ama değişti. Annem hastaneden çıktı. Dördümüzün yeni bir evi var. Bir sen eksiksin Touya-nii-chann!"

"Dördünüz mü?"

"Babam kendisi biz rahat edelim diye eski evde yaşayıp kalıyor. Arada yanına uğruyoruz tabi."

Dabi başını eğdi, "Bu kadar kolay bırakamam."

"Bizi bıraktın!"

"Aynı şey değil! Shigaraki bana kafayı takarsa sizde tehdit altında olacaksınız."

"Bu umrumda değil! Sen yeterki gel! En fazla ne olabilir?"

"Annemin üstünden yürürler Shoto! Natsuo, Fuyumi, kendini düşünmüyorsan bile onları düşün!"

"Bunu aşabiliriz!"

Dabi, bana hayal kırıklığı ve üzüntüyle baktı, "Ordan ayrılamam. Bu mümkün değil."

"Tapulu musun orda! Git kavga çıkar ayrıl!"

"Shigaraki bana takık zaten!"

"H-ha?"

"Dediğimi duydun! Bu olayları bildiğinden beri! Bugünün geleceğini ve benim sizi seçeceğimi biliyordu. Ama o, her anlamda takık bana. Beni zaten elde edemiyor. Eğer yanından gidersem çığrından çıkar."

Şok olmuş bir biçimde ona bakıyordum. Düşündüğüm şey miydi? "Seni mi istiyor?"

"Her anlamda," abim bana üzüntülü bir yüz ifadesiyle bakıyordu, bakışlarım yere kaydı. Gözlerim dolmuştu ona baktım, "Neden bu haldeyim peki?" Boynumu ve kollarımı açarak ona yanıkları gösterdim, "O zaman neden yaptın bunları?!"

Karmaşıklık (bakutodo)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin