12

22 4 44
                                    

(Okulum bu hafta da olmayacak gibi. Nakil verdim. Verdiğim okula 15 kişi nakil vermiş benimle beraber. Ben de süper şanssız olduğum için bu bana çıkmazzz❤️❤️)

Eum teyzeden ayrılmış, günü bitirmiş, erkenden eve dönmüştüm. Kapıyı çaldım. Açan kimse yoktu. Ben de anahtarla eve girdim. Chan koltukta oturmuş, kaşları çatık bir şekilde kollarını önünde bağlamıştı.

-Kapıyı çaldım. Duymadın mı?

-Duydum. Canım açmak istemedi. Dedi. Başımla onu onaylayıp odama gittim. Mutfağa geldim. Yemek olmadığı için bir şeyler pişirmeye başladım.

-Sen benimle dalga mı geçiyorsun? Dediğinde elime aldığım soğanı yerine geri bırakıp arkamı döndüm. Koltuktan kalkmış bir eli cebinde bana bakıyordu.

-Anlamadım?

-DEDEME SAHİP ÇIKACAĞINI SÖYLEDİN! GÜNLERDİR HASTAYMIŞ! BANA HABER BİLE VERMEDİN!

-Chan! Bilseydim söylerdim. Son iki üç gündür başımızdaki felaketleri bilmiyor musun? Orada sadece senin deden yok ve emin ol onunla daha özel ilgilendim.

-Ne yani? KÜÇÜCÜK BİR KEDİ DOKUNUYOR VE HERKES ÖLÜYOR! SEN DE BU YÜZDEN ÇOK YOĞUNSUN VE DEDEMLE İLGİLENEMEDİN Mİ? BANA SÖZ VERDİĞİN HALDE?

-Chan lütfen saçmalama artık. Biraz sakin kal. Durumu iyi zaten. Doktor seruma bile ihtiyaç duymamış.

-BANA SAKİN OLMAMI SÖYLEYİP DURMA! ANNE VE BABANI BULDUĞUN İÇİN HAYAT SANA KOLAYLAŞTI TABİ AMA BENİM DEDEMDEN BAŞKA KİMSEM YOK? VE BU BENİM KALBİMİ ACITIYOR. Dediğinde elimdeki bıçağı tezgaha bıraktım.

-Öyle mi? Gerçekten her şeyin benim için kolaylaştığını mı düşünüyorsun? Nasılsa bana manyak gibi değer veren bi erkeğin evine konakladım, sürtüklük yapan teyzemden yakayı sıyırdım ve anne babamı da buldum ki kesin onlar da beni kaybetmiş beni görünce çok sevineceklerdir. Kesin! Özür dilerim. Çok kolay bir hayatım var ama buna rağmen dedene ekstra zaman ayıramadığım ya da ayırdığım zaman yetmediği için özür dilerim. İşten saat 4'te çıkmam gerekirken 5'te çıkıyorum ama bundan sonra 6'da çıkmaya özen gösteririm. Diyerek odama gittim. Valizlerimi indirip yeniden doldurmaya başladım. Kimsenin iyiliğini yüzüme vurmasını çekemezdim. Valizlerimi doldururken bir kere bile dur dememişti. Odasına gitmiş. Kapıyı şiddetle çarpmıştı. Anahtarı komodinin üstüne bırakıp evden çıkarken bağırdığını ve kırılan bir takım eşyanın sesini duydum. Buna aldırış etmeden evden çıktım.

Anastasia'nın, Seok dedenin odasına 5 metreden yakın durmasına bile izin vermezken öbür yandan teyzemin alacaklıların ya da "benim numaram" diye benim numaramı verdiği flörtleri ile uğraşıyordum. Bir çok arama ve sapık mesajlar alıyordum. Anne ve babamı bir taraftan ararken öbür taraftan da Chan'a arkadaş olmaya yalnız hissettirmemeye çalışıyordum. Evet kolaydı. Sandığınızdan çok daha kolaydı. Belki biraz iş hayatı beni zorluyordu ama kolay sayılırdı. Chan, kolay olduğunu varsaymıştı. Teyzemin evine geri döndüğümde odasından tuhaf sesler ve bağırma sesleri geliyordu. Odama girip kapımı kilitledim ve yatağıma oturdum. Ellerimle yüzümü kapatırken saçlarım da yüzüme düşmüştü. Chan'ın instagram hesabından Woobin'i bulup bir buluşma ayarladım. Ardından odamın kapısını kilitleyip buluşmaya gittim. Onu kafede görünce el salladım.

-Hoşgeldin.

-Hoşbuldum sayılır. Senden bir şey rica edecektim.

-Tabii. Emrine amadeyim biliyorsun.

-Anne ve babamı bulduğun adres...beni oraya götürür müsün?

-Şimdi mi?

-Evet. Hemen. Dediğimde kaşları çatılmıştı. Kolunu hafiften arkaya atmayı bırakıp masaya yanaştı ve masanın üstündeki ellerimi kavrayıp gözlerime baktı.

AnastasiaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin