İyi Okumalar
-bölüm 6-
Hayat bazen insanların istekleri doğrultusunda ilerleyemiyordu. Birilerinden gizli saklı yaşamak ise gereğinden fazla zordu.
Artık bunu daha iyi anlıyordum.
Otobüsten indiğim gibi koşar adımlarla nasıl ara sokakları geçtim, nasıl evin yolunu buldum ben bile bilmiyordum ancak durmadan çalan telefonum beni delirtecekti.
Herkes biliyordu, artık herkes bizim kardeş olduğumuzu biliyordu ve bu gerçek beni mahvedecekti.
Merdivenleri tırmanıp evin kapısını durmadan çaldım, o sırada sokağı dolduran arabanın gürültüsü beni daha da tedirgin ederken kapıyı açan babamın sorularını es geçerek girdim içeriye.
Kalbim çok hızlı atıyordu, bayılacak gibi hissediyordum ve bir kaosu daha kaldırabileceğimi hiç sanmıyordum.
"Ne oldu? Abinler neredeler?" Annemin sorularını duymamazlıktan gelmeye çalıştım ancak o beni kolumdan tutup durdurunca yüzüne bakmak zorunda kaldım. Dolu gözlerime baktı ilk önce, sonra titreyen dudaklarıma. Gözlerinde ani bir duygu değişimi belirirken ilk defa benim için endişelendiğini düşünmüştüm. Ancak "Abine bir şey mi oldu yoksa?" diye sormasıyla içimde bir şeyler koptu, cevap veremedim ona.
"H-haru, bir şey söylesene! Ne oldu?" kolumu zorlukla ondan kurtarıp gözümden akan bir iki damla yaşı umursamadan karşısında dimdik durabilmeye çalıştım. "Hayranlarına denk geldik, beni gördüler. Artık biliyorlar." dedim tek düze sesimle, o an ise evin kapısı bir kez daha çalmaya başladı.
Sessiz sedasız dikilen babam bir kere daha kapıyı açmaya giderken annemin "Ne dedin sen?" sorusu ile nefesimi tuttum çünkü ses tonu beni ürkütüyordu. "Ne dediğinin farkında mısın sen Haru?" içeriye dönen bedenlere bakmak istedim ancak annem izin vermedi, suratıma indirdiği tokat buna müsade etmedi.
Nefesimi tuttum o an, yok olmak istedim, yerin bin kat dibine girmek istedim çünkü bana şok içinde bakan bedenler daha da çok ağlamama neden oldular.
Neden yapıyordu bunu bana? Benim ne suçum vardı ki bu durumda?
"Senin yüzünden abinin hayatı mahvolacak! Neden dikkatli davranmıyorsun? Aptal mısın sen?" yüksek sesi beni kendime getirirken içimde büyüyen öfkeye engel olamadım. Beni hor göremezdi ardık, buna müsade etmeyecektim.
"Onun hayatı hiç bir zaman mahvolmayacak, duyuyor musun beni anne? Esas mahvolan ben olacağım çünkü yakamı bırakmayacaklar benim! Her gün peşimde dolanacaklar çünkü lanet olsun ki o benim abim, bende onun kardeşiyim!" dediklerimle hepsi öylece kalakalırken hem ağlıyor hem de şu zamana kadar içimde tuttuğum ne varsa ortaya döküyordum.
"Mutlu muyum sanıyorsun? Söylesene, kolay mı sanıyorsun? O bir şekilde kurtulacak ama ben kurtulamayacağım. Ne zaman beni düşündünüz siz? Ne zaman bir kere de benim hayatım için endişe ettiniz ki?" kafamda beni daraltan şapkayı çıkarıp hışımla yere attım. Artık gerçekten dayanamıyordum.
"Hepinizden nefret ediyorum duyuyor musun anne? en çok da senden!" eli bir kere daha havaya kalkarken geriye doğru kaçınmadım, bakışlarımı onun gözlerinden asla çekmedim. Ancak abimin "Yeter, anne." demesi onu durdurmaya yetti. Ne benim acım, ne bakışlarım, ne de karşısında soğukta kalmış gibi tir tir titremem onu durdurmadı ama oğlunun tek bir cümlesiyle durdu.
Abim beni kolumdan tutup arkasına çekerek annemin karşısına dikilirken yapabildiğim tek şey öylece ağlamaktı. Bir zamandan sonra abim "Artık onu hor görmene daha fazla dayanamayacağım, neden onu da dinlemiyorsun anne?" diye sorduğunda ağzımdan ufak bir hıçkırık firar etti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
better than me°Nakamoto Yuta ✔
FanficDünyaca ünlü Nakamoto Yuta'nın kardeşi olmak benim suçum değildi, abimin artık eskisi gibi olmamasının nedeni ben değildim ve hiç kimse, bunun beni ne kadar kırdığını göremiyordu. beatrisJmn-2°Nakamoto Yuta short storry Start: 18.08.21 Finnish: 10.1...