I didn't know you could⁴

318 50 32
                                    

(Keşke biraz yorum yapsanız üzülüyorum ama...:")

İyi Okumalar

Diken üstünde olmak nasıl bir his şu an daha iyi hissediyordum.

Annemin sabah erkenden kahvaltıya uyandırması ile tam anlamıyla rüya gördüğümü düşünüyordum. Dün yaşanan her şeyin bir rüyadan ibaret olduğunu, abimin grup arkadaşlarının bizim eve hiç gelmediğini, dün gece abimin bana yaptığı konuşmanın bile bir rüya olduğunu düşünüyordum.

Tâki elimi yüzümü yıkayıp aşağıya indiğimde yemek masasında dört gülümseyen farklı yüz görene kadar.

"Günaydın Haruna!" Taeyong neşe dolu sesiyle konuştuğunda uzun zamandır böyle bir günaydına maruz kalmadığım için şaşırdım ilk başta. Sonra ise gülümseyerek "Günaydın" diye fısıldarcasına cevap verdim.

Japoncayı hayatta kalacak kadar biliyor gibi gözüküyorlardı ki bunu yadırgamam bile aptallıktı. Adamlar idoldü ve kim bilir Japonya'da kaç kez konser vermişlerdi.

Bir kaç kez takip ettikten sonra bende bırakmıştım konserlerini takip etmeyi. Çıkış yaptıklarından bu yana bir çok kez konser vermişlerdi, çok fazla hayranları vardı ve bu sayede sokağa bile zor çıkıyorlardı ya zaten.

Gerçi, abim burada her konser verdiklerinde sokağa çıkması zor olsa bile yine arkadaşları ile buluşur eve gelmek yerine de anneme çektiği fotoğrafları atardı.

Önümde ki özenle yapılmış yumurta rulosundan biraz alıp ağzıma attığım sırada bu sefer karşımda oturan Mark önünde duran meyve suyundan bir yudum alıp "Seninle de doğru düzgün tanışamadık Haru-ya. Bizi zaten biliyorsundur ama biz," diyerek abime baktıktan sonra tekrar bana baktığında ağzıma aldığım lokma büyümüş kocaman bir yumru olmuştu adeta.

Devamını getirmesi için gözlerinin tam içine baktım çünkü o cümlenin devamının tam da benim düşüncelerimde ki gibi olmamasını duymaya dün abimle aramızda geçen o ufak konuşmadan sonra ihtiyacım vardı.

"Senin hakkında çok fazla bir şey bilmiyoruz, Yuta hyungun bir kardeşi olduğunu biliyorduk tabii ki ama işte." zorlukla yutkunup gülümsemeye çalıştım. Şimdi olmazdı, göz yaşlarım beni zorlamamalıydı.

"Ben öylesineyim işte," dedim, dördü de beni anlamakta zorluk çekti. "Oldukça normal hayalleri olan, oldukça normal bir kızım. Soy adımın Nakamoto olması tek ayrıcalığım olsa gerek." ağzımdan ufak bir kıkırtı çıktığında Jaehyun ve Johnny'nin gülümsemeye çalıştığını, Taeyong'un ise öylece bana bakakaldığını gördüm.

"İşin şakasıydı," dedim ağzıma bir parça domates atarken, "günümü genelde ders çalışmak ve çizim yeteneğimi geliştirmekle ve hayalimi gerçekleştirmek üzerine kurduğum türlü planlarla geçiriyorum. On altı yaşındayım." dediğimde Johnny "daha küçüksün, hepimizden hemde." diyerek kocaman gülümsedi.

"O benim kardeşim Johnny kendine başka bir kardeş arayışına gir." abimin alayla karışık sinirle söylediği sözler beni şaşırtırken kendime engel olamadan güldüm bu dediklerine.

Benimle alay falan ediyor olamazdı değil mi?

"Bugün nerelere gideceğiz peki?" Mark'ın sorusu her birini meraklandırırken iç çektim. Öylesine tuhaf ve boktan bir olayın içindeydim ki sanki rüya içinde rüya görüyor gibiydim ve birisinin beni uyandırmasına ihtiyacım vardı.

"Daha sanatsal takılmak isterseniz kahvaltıdan sonra evden çıkıp Osaka Kalesi'ne gidebiliriz. Oradan da rotamızı ayarlarız." abimin ağzına ardı ardına attığı lokmalarının arasında laf sayışını dinledim, daha sonra da meyve suyumdan son bir yudum alıp ayaklandım.

Hafta sonları erken kalkmayı sevmemin tek bir nedeni vardı ve benim onu gerçekleştirmem lazımdı.

"Size afiyet olsun, ben çatıkatındayım." hiçbirinden, özellikle annemden cevap beklemeden hızlıca merdivenleri çıktım çünkü eğer beklersem annem kesinlikle bana kızacaktı.

Hızlıca çıktığım merdivenlerin ardından nefes nefese çatıkatına vardığımda kapıyı açıp içeriye girdikten sonra içime derin bir nefes çektim. Bu koku benim hayallerimi yeşertiyordu.

Hızlıca boyalarımın, kağıt ve tuvallerimin olduğu alana ilerlerken genzimi doldudan boya kokusu alışık olduğum bit şeydi.

Annemden gizli ve babamdan izin alarak kendime kurduğum bu ortam çatıkatının sadece bir köşesini kaplıyordu. Pencerenin olduğu yeri almıştım çünkü güneş ışığı vurduğu zaman resim çizmenin zevki daha iyi oluyordu bana göre.

Beyaz tabureme oturup geçen hafta sonu yarım bıraktığım çizimi tamamlamak için kuruyan paletime boyaları sıktım, firçalarımı ıslattım ve çizim yapmak için kollarımı sıvadım. Ancak tam da o anda çatıkatının kapısı çalışmadan açıldı ve ben abimlerin sesini duydum.

Elim ayağım birbirine dolandı bir anda çünkü en çok abimin ve abimi tanıyanlarım bu odaya girmemesi gerekirdi. Hızlıca ayağa kalkıp masanın yanında duran tuvali ters çevirdim, kalbim yerinden çıkacakmış gibi atıyordu.

"Evi gezerken seni de ziyaret edelim dedik Haru-ya." Taeyong'un tatlı sesi beni telaşlı bir gülümseme sunmaya yöneltirken ecel terleri döküyordum.

Profosyonel bir şekilde çizim yapmak için kurslara gidiyordum, zaten yeteneğim vardı ve benim de amacım ileride edinmek istediğim mesleğe biraz daha ulaşmaktı.

"İyi etmişsiniz," Mark bir anda atılıp masanın üzerinde duran çizime dikti bakışlarını. "Waaoow dostum bu çok iyi!" ingilizce söylediği cümle beni güldürürken abim anlamak istercesine bakıyordu çizimlerime ve köşeme. Jaehyun çizdiğim resimleri inceleyip bir kaçının fotoğrafını çekti, Taeyong ise çizimlerimin güzel olduğu hakkında bir şeyler söylerken Johnny'nin arkasını çevirdiğim tuvale uzanmasıyla resmen eteklerim tutuşmuştu.

Ondan hızlı davranıp önüne geçerken "O daha bitmedi lütfen bakma ona Johnny-san." Dediğimde gözlerini kırpıştırdı şaşkınlıkla.

Tanrım sen bana yardım et lütfen...

"Çizim yapmayı sevdiğini bilmiyordum." abimin sesi bana ulaşır ulaşmaz heyecanla inip kalkan göğsümün sıkıştığını hissettim.

"Kardeşin hakkında daha fazla bilgi edin yoksa böylesine yetenekli bir kardeşi kendime kardeş olarak alacağım." Taeyong bana göz kırpıp saçlarımı dağıttığında gülümsemeye çalıştım.

"Eee," konuyu dağıtmak adına paletimin ağzını kapatıp bana bakan bedenlere döndüm. "Nereleri geziyoruz?"

Bittin sen kızım Haruna...

-♡-
*
*
*
*

Wuiii Johnny-san I have a d-
😳🥵🤤

İroni arkadaslar ironi ehe

Diğer bölüm zuppa zuppa 😌

Umarım bölüm hoşunuza gider yıldızlarım 💫💫

Oy verip yorum yapmayı unutmayın lütfen 🌙🌙

Sizleri çok çok çok seviyorum ♥️

Kendinize iyi bakın 🥰

-jae🦋

better than me°Nakamoto Yuta ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin