KAR KÜRESİ

CEHENNEM

Kendini nasıl tanımlayacağını bilmiyordu. Cesur muydu? Aptal mıydı? Belkide her ikisiydi. Poyraz'ın , derin gözlerindeki tehtit açıktı. Gelme diyordu gözleri gelirsen başın belaya girecek.

100 metre.

Araba son sürat ilerlerken Lale kendine cesur olması gerektiğini tembihliyordu. Cesur ol ve ona bir korkak olmadığını kanıtla.

50 metre...

Bağırışlar, gülüşler ve haykırışlar kulağına dolarken Lale'nin tedirginliği biraz daha arttı. Araba hızla yol alırken birkaç metre ileride yanan varilleri ve çember şeklinde toplanmiş kalabaligi gördü. Ancak kalabalığın neyin etrafında toplandığı belli olmuyordu. Yalnızca birkaç metre sonra tüm bu karmaşanın içine düşecekti. Ve kesinlikle başı beladaydi.

Poyraz'a baktığında yüzünde gergin bir ifade olduğunu gördü. Her zamankinin aksine daha sert ve ürkütücü duruyordu. Kol kaslarını saran damarlar belirginleşmişti. Poyraz'ın onu neden böyle bir yere getirdiğine anlamıyordu. Tanrı aşkına böyle yerlerin varlığından bile haberi yoktu.

"Sıkı tutun." Onun sesini duyduğu aynı anda Poyraz arabayı sert bir drift yaparak yanan varillerin etrafında döndürdü. Araba savrularak durduğunda bedenini saran kemer sayesinde dışarı fırlamaktan kurtulmuştu. Tanrı aşkına ne yapıyordu bu çocuk. Adrenalinin verdiği hisle bedeni titrereken yanındaki bedenin bu sarsıntıdan etkilenmediği ortadaydı.Aksine hissiz bir ifedeyle Lale'nin panikleyen yüzüne bakıyordu.

"Bizi öldürmeye mi çalışıyorsun?"

Sinirle bağırdığında Poyraz'ın ifadesiz bir sesle konuştu.

"Benim yanımdayken bunlara alışsan iyi olur."

Arabanin durmasiyla kalabalıktan gelen sesler bir an için kesildi. Şaşkınlıkka Poyraz'a baktığında onun tekrar sert bir ifadeye büründüğünü gördü.

"Neden sustular?" Merakla sorduğu soruyu sıkılgan bir ifadeyle cavapladı.

"Birazdan anlarsın, şimdi in araban." Poyraz'ın talimatıyla arabadan çıkarken kendini bir aksiyon filminde hissediyordu. Çevresine ilk baktığında yüzlerce gençten oluşan bir topluluk gördü. Bir çoğunun uygunsuz eylemler yaptığını farketince kafasını yere eğdi. Burası gerçekten bir amerikan filminden bir fırlamış gibiydi. Her nekadar cesur olmaya çalışsa da şimdiden pişman olmaya başlamıştı. Zihni gördüğü manzaranın etkisinden çıkamamışken kalabalıktan gelen fısıltılar daha fazla şaşırmasını sağladı.

"Poyraz Ateş geri döndü."

"Cehennem ateşine kavuştu."

"Tanrım çok seksi."

Şaşkınlıkla son cümleyi söyleyen kıza baktığında kendisine yöneltilen kıskanç bakışlarla karşılaştı. Her bir cümlede tedirginliği artarken Poyraz'ın kim olduğunu anlamaya çalışıyordu. Onun kim olduğu konusunda en ufak bir fikri yoktu. Ancak insanların tepkilerine bakılırsa oldukça tanınmış biriydi.

Kızıl saçlı ve oldukça cürretkar giyimli bir kız yanlarına yaklaşırken kızın kapatmayı unuttuğu yerler Lale'nin utanmasına sebep olmuştu.

"Poyraz! Seni çok özledim. Ah, neden beni hiç aramadın? Hem sen nerelerdeydin?" Kızın tüm samimiyetine rağmen Poyraz onu cevaplamadan bir sigara yaktı. Kusursuz dudakları zehirle buluştuğunda derin bir nefes çekip, dumanı havaya bıraktı.

"Ne zamandır sana hesap veriyorum Beren? "

Beren denen kız hiç bozuntuya vermeden kıpkırmızı dudaklarıyla tekrar gülümsedi.