Part 2: child

824 72 15
                                    


Uzun süredir durduğu kapıdan uzaklaşıp spor yapan adamın yanına ilerledi. Saatlerdir onu izliyordu, bir kum torbası daha patladıktan sonra elini Yüzbaşının sırtına koydu. 

"Bizi büyük bir zarara uğratıyorsun Yüzbaşı. Daha sakin spor yapmalısın." 

Steve kafasını iki yana sallayıp tavanda ki demir askıya yeni bir kum torbası astı.

"Benden sakin olmamı bekleyemezsin çocuk. " 

Tony kaşlarını çattı. O çocuk değildi ki 18 yaşındaydı. Üstelik yaşıtlarından daha fazla olgundu. Yüzbaşının yanına adımladı, aralarında kısa bir mesafe kala durdu.

"Bunu bana neye dayanarak söyledin bilmiyorum yüzbaşı ama ben çocuk değilim." 

Kısa boyuyla ona diklenmesi hoşuna gitmiş olacak ki güldü Yüzbaşı. 

"Bak işte çocuksun." 

Tony aralarında ki mesafeyi en aza indirdi. Çok fazla ciddiye aldığı ve sinirlendiği bir konuydu bu. Tony'i zekası her zaman diğer çocuklardan ayrı tutmuştu, o uzun zamandır kendini çocuk olarak görmüyordu. Ne vardı da diretiyordu ki şimdi, gözlerini devirip spor salonundan çıktı. Normalde olsa onunla sabaha kadar tartışabilirdi fakat yemek onun için daha önemliydi. Aklına Yüzbaşının yanına gelmesinin asıl amacı geldiğinde arkasına döndü ve seslendi.

"Babam seni yemeğe çağırmamı istedi."

*

"Nereye gidiyorsun Yüzbaşı? Unuttun mu, halk seni tanıyor dışarı çıktığın an tanınacaksın. Bunu istemeyiz değil mi?" 

Steve Tony'e hak verip dış kapıyı kapattı ve salona geçti. Uyanmasının üzerinden bir ay geçmişti ve bir aydır bu evde kalıyordu, artık sıkılmaya başlamıştı. Dışarıya çıkıp nazi avlamak istiyordu, fakat bu mümkün değildi savaş çoktan bitmişti. Ama hala daha intikam alması gereken bir meselesi vardı. Bucky'i, dostunu onlar yüzünden kaybetmişti. Onu ölümden kurtaramamış, onun ölümünü izlemişti. Tek ailesini o gün kaybetmişti. Tony Yüzbaşının yüzünde ki üzüntüyü fark etmişti. Steve'in yüz hatları sert olsa bile üzgün olduğunda bir kedi yavrusuna dönüyordu. Ve bu Tony'nin kalbini acıttı.

"İstersen bir şapka ve gözlük ile kimliğini değiştirebiliriz, kalabalık bir yere gidemeyiz ancak çok sakin bir yer biliyorum." 

Kafasını salladı Yüzbaşı, tek istediği biraz olsun evden uzaklaşmaktı. Kendini hapishanede gibi hissediyordu.

"Tamam çıkalım."

*

Büyük kayalığın üzerine oturdu Tony, ayakkabısının uçları hırçın dalgalara değiyordu. Steve bir elini kayalığın üstüne koyarak dengesini sağladı ve Tony'nin yanına oturdu.

"Üzgün müsün?" 

Genç çocuğun sorusu ile ona döndü. Tony o sırada yüzbaşının göz renginin değişmesine hayret ediyordu. Evde düz mavi olan gözleri şimdi okyanus ile aynı renkteydi.

"Ne anlamda?" 

Tony gözlerini bir saniye bile dalgalardan almadan cevap verdi.

"Peggy Carter, ona değer verdiğin belli. Evli ve mutlu olduğunu öğrendin, bu canını acıttı mı?" 

Steve yutkundu, Peggy Carter çok güçlü bir kadındı. Steve'in etkilendiği şey buydu aslında, aşık olmanın nasıl bir duygu olduğunu bilmiyordu. Düşünecek bir ay zamanı olmuştu ve bu sürede Peggy'e ve onun ailesine her hangi bir kıskançlığı olmadığını anlamıştı. Ama ona değer verdiği doğruydu. Tony'nin bahsettiği değerin aşk anlamında olduğunu da biliyordu. Kafasını iki yana salladı.

{Forgive} Stranger & Winter Soldier | StonyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin