S2 Part8: 2008 came

71 9 2
                                    

 İtalik yazı ile yazan 'O, onun, ona' sözcükleri Bucky'e itafendir. 


"Yavaş ol Berry!" Wade'in bağırarak bize doğru geldiğini gördüğümde istemsizce gülmeye başlamıştım. Bu günkü yılbaşı etkinliği için hiç tartışmasız en heyecanlımız oydu. Bu barda geçirdiğimiz iki hafta hayatımda ki en sıradan dönemdi. Wade bizim ev aradığımızı öğrendiğinde kendi apartmanından bir dairenin kirada olduğunu söylemiş işimizi kolaylaştırmıştı. Sarışın kadından onay aldıktan sonra hızlıca eve yerleşmiştik. Wade'in gelen müşteriler konusunda da haklı çıkması çok fazla sinir bozucuydu. Sadece iki haftada sayamayacağım kadar çok kusmuk temizleniştim. Barın getirisi fazla olmasa da samimiyeti güzeldi. Fakat tahmin edeceğiniz üzere bunlar Wade için asla yeterli değildi, ve en sonunda aklına gelen plan ile bir yılbaşı organizasyonu düzenlemiş, hafif bir indirim ile Queens sakinlerini partiye davet etmişti.

"Barbie! Bar arkasında ki bütün işler sorunsuz halledildi öyle değil mi? Gelmesini umduğum genç müşterilerimiz için hazırlamak üzere aldığımız kokteyller, ve bardakları. Muhtemelen gelmekten çekinmeyecek olan amcalar için bira ve bardakları. Bazı kuru yemişler ve oldukça fazla su. İhtiyacımız olan şeyler sadece bu kadar. Ah Barbie, senin o kaslı sevgilin olmasaydı bu varilleri kim taşıyabilirdi?" yaptığı ironi üzerine kahkahamı durduramamıştım. O ise yanımda Wade'e kötü bakışlarını atmaktaydı. Wade'in söylediklerinin gerçeği yansıtmadığı metrelerce öteden bile anlaşılırdı. Onun kadar olmasa da dar tişörtünden kasları olduğu açıkça ortadaydı.

"İki haftadır herhangi bir mesaj yok. Bizi bu kadar serbest bırakmaları normal mi sence?" sorduğu soruyla bardakları silmeye ara verip bedenimi ona doğru döndürdüm.

"Sanmıyorum. Bir planları olmalı." sözlerimin ardından hızlıca etrafı kolaçan ettiğinde güven vermek istercesine sıktım kolunu.

"Merak etme onun da dediği gibi bizi buradan izlemeleri imkansız. Peşinde olduğumuz adam öyle masum bir bar işletmecisi değil. En az Dreykov kadar tehlikeli. Dreykov kadar korkak bir herifin onun mekanına kamera koyacağını sanmam. Şimdi bunları boş verelim. Sen bir şeyler hatırlayabildin mi?" sorumun ardından yüzünü karamsarlık kaplamıştı. Çabaladığının farkındaydım fakat bu ne ona ne de bana yeterli gelmiyordu.

"Gözümde canlanan bir kaç sahne var. Fakat hiç biri net değil." Wade yanımızda doğru geldiğinde bu sefer uyarırcasına kolunu sıktım. 

"Ah çok heyecanlıyım!"

*

2006

"Siktir! Bırak beni piç dölü!" genç kızın bağrışlarını umursamadan onu neredeyse yıkılmak üzere olan beton eve sürüklemeye devam ediyordu. Diana'nın uzun uğraşlar sonucu gerçekleri öğrenmesi gözlerinden kaçmış, onları büyük bir zarara uğratmıştı. Fakat Alexandre'ı ilgilendiren tek şey Diana'nın tutulduğu odayı güçleri ile yerle bir etmesiydi. Yıllardır güçlerini açığa çıkarması için uğraşırken güçlerin  duygularla kontrol edildiğini düşünmeye başlamıştı. Şimdi ise eline geçen bu fırsatı değerlendiriyordu. 

"Bay Pierce istediğiniz gibi her şey tamam efendim. Benden istediğiniz başka bir şey yoksa ben gidiyorum." leş gibi kokan adamın sözlerini sadece ekşittiği yüzü ve salladığı kafasıyla cevaplamıştı. Boş ve oldukça büyük bir alana geldiklerinde kızın kolunu bırakıp bu sefer saçlarından kavradı. Kafasını sertçe sağa doğru çevirdiğinde mavi gözlerin görüş açısına bir kapsülün içinde uyuyan adam ve muhtemelen bir süre sonra kan kaybından ölecek olan adam girdi. Onları tanıyordu Diana, yıllar süren gizli araştırmasıyla bulmuştu ailesini. Hislerini ve zekasını kullanarak. 

{Forgive} Stranger & Winter Soldier | StonyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin