Part 11: brother siblings?

356 39 23
                                    


" O evde mi?" aldığı evet cevabı ile koşar adım merdivenleri çıktı genç kız. Tony'nin ailesini kaybetmesinden ardından onu en son cenazede görmüştü ve uzun zamandır en yakın arkadaşının sesini bile duymuyordu. Odasının kapısına geldi ve bir kaç kez tıklattı. İçeriden gir sesi geldiğinde dolu gözlerinde ki yaşları geri gönderip içeriye girdi. Tony çalışma masasının üzerinde bilgisayarlarla uğraşıyordu. Arkasına geçip kollarını omzuna doladı.

"Seni çok özledim." yanağını öpüp ondan ayrıldığında Tony hala daha bir tepki vermemişti. Steve'in ona devamlı hatırlattığı görgü kuralları istemese de aklına geliyordu. 

"Bende seni özledim Betty. Üzgünüm kendini toparlamam gerekti." kafasını salladı genç kız. Onu anlıyordu kendisi de annesini kaybetmişti ve bu acı dayanılmaz olmuştu. Sırt çantasından kalın bir defter çıkartıp masaya bıraktı.

"Biliyorum senin notlara ihtiyacın yok ama yine de getireyim dedim." kısa bir sessizlikten sonra ekledi.

"Bir şeyler yapmak ister misin? Yürüyüş mesela." genç çocuk bütün gün odasında olup bilgisayarlarıyla uğraşmak istese de arkadaşının kalbini kırmak istemiyordu. Kafasını sallayıp kapının arkasında asılı olan ceketini geçirdi üstüne. Odasından çıkıp aşağıya indiklerinde Steve koltukta oturmuş klasiklerinden birini okuyordu fakat sanki düşüncelerini okuyor gibiydi. Tony ve Betty'nin geldiğini gördüğünde toparlandı.

"Ah Betty sana ne kadar minnettarım bilemezsin, sen olmasan Tony'nin dışarıya çıkacağı yoktu. Siz gitmeden önce bir kaç uyarıda bulunmak istiyorum. Gece ondan önce gelmeni istiyorum Tony. Ve mümkün olduğunca kalabalık ortamlardan kaçının. Paparaziler hala daha peşinde. Seni sıkmalarını istemiyorum." uzun konuşmasını onaylayarak geçiştirdi Tony. Steve bazen çekilmez olabiliyordu. Gözleri Bucky'i ararken onun düşünceli bir şekilde, elinde kahvesiyle mutfak masasında oturduğunu gördü. Ona el sallayıp saniyeler içinde giydiği ayakkabısıyla dışarıya çıktı. Betty'nin arkasından geldiğini bilerek patika yolda ilerlemeye devam etti. Aklında bir ton düşünce vardı. Fakat şuan bunları düşünmemesi en doğrusu olacaktı. 

"Yüzbaşı gerçekten seninle çok fazla ilgileniyor Tony. Çok güzel bir abi kardeş ilişkiniz var. Sizi kıskanıyorum doğrusu." gözlerini kısarak yanında yürüyen kıza baktı. Betty onun bakışlarının altında yatanı fark etse de gülümseyip önüne baktı. Aklına bir düşünce daha yüklenmişti şimdi Tony'nin. Daha önce hiç Steve ile böyle bir enerji verdiklerini düşünmemişti.

Saçmalıktı Steve ve Tony asla abi kardeş gibi değillerdi. Fakat biraz daha düşündü. Steve'in ona karşı olan davranışları tam da öyleydi. Her ne kadar kendisi kardeş gibi davranmasa da Steve'in davranışları tam bir abi gibiydi. Tony işte bundan korkuyordu. Daha önce hissetmediği farklı duygular vardı içinde. Ve bunları hiçe saymak istemiyordu. Asla Steve ile abi kardeş olmak istemiyordu. Betty'nin o sırada anlattıklarını dinlemiyordu bile. Ya Steve Rogers onu kardeşi olarak görüyorsa? İşte bu büyük bir sorundu. 

Gece saat tam on birde eve girdi. Her ne kadar günü daha erken bitirmeyi düşünese de Betty tam aksini düşünüyordu. Yakın arkadaşının üzgün olmasını istemediğinden gün boyu onu gülümsetmeye çalışmıştı. Betty değer verdiği sayılı insanlardandı. Kapıyı sessizce kapatıp ayakkabılarını çıkartırken adının seslenmesi ile durdu.

"Tony!" arkasını döndüğünde Steve'i daha önce hiç görmediği kadar sinirli halde buldu.

"Ben sana onda gelmeni söylerken sen benim dediklerime uymuyorsun bile." Tony gözlerini devirip ayakkabısını tamamen çıkardı. Odasına gidecekken kolunun tutulması ile durdu. Yüzbaşı niye olayları bu kadar abartıyordu ki? Bir süre sonra aldığı koku ile yüzünü buruşturdu yüzbaşı.

{Forgive} Stranger & Winter Soldier | StonyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin