Part 15: SHIELD

282 28 16
                                    

Bu aralar asla yazmak istemiyorum fakat beynim senaryo üretmeye devam ediyor. Müsait olduğumda yazmaya çalışıyorum. Bu bölüm asla ama asla içime sinmedi. Fakat bu kısımlarda aklıma bir şey gelmediğinden atmak zorundayım. 

2 ay sonra 

Esmer kadın camdan dışarıya bakıyor sağanak yağışı seyrediyordu. Annesi her zaman yağmur yağdığında günün kötü geçeceği ile ilgili şeyler söylerdi. Tonya bunu umursamazdı, yağmura aşık bir cadıydı. Fakat içinde ki kötü hissi aşamıyordu. Ahşap zeminin gıcırtısı ile arkasına döndü. Rebekah elinde tuttuğu küçük pasta tabağı ve ağzında mırıldandığı doğum günü şarkısı ile salona giriyordu. İçinde ki sıkıntıyı unuttuğu bir kaç saniyede arkadaşının ona uzattığı pastaya baktı.

"Dilek tutmalısın." esmer kadının aklından geçen tek şey oğlunun iyi olmasıydı. Dileğini de bu yönde tutup mumları üfledi. Rebekah gülümseyip pastayı kesmeye gittiğinde Tonya'nın içinde ki sıkıntı tekrar gün yüzüne çıkmıştı. 

Normal bir insanın içinde sıkıntı doğması bir çok şeye yorumlanabilirdi. Fakat bir cadının içindeki sıkıntı tek bir şeye yorumlanırdı. Kötü şeylerin habercisiydi. 

*

Mavi gözler salonda dört dönen bedeni izlemekten yorulmuştu. Tony durmadan salonda dört dönüyor arada Jarvis'i arayıp bir şey bulmuş mu diye soruyordu. Steve göreve gittikten sonra onu her gün aramaya çalışmıştı fakat bu son bir ayda hiç telefon alamamış olmak Tony'i endişelendiriyordu. 

"Artık otur Tony. Jarvis haber aldığında seni arayacak." Bucky'i bunu kaçıncı kez söylediğini bilmiyordu bile. Fakat Tony onu dinlemeden stresini sürdürüyordu. Bir aydır durmadan gördüğü kabuslar onu çok fazla etkilemişti

Küçüklüğünden beri içine her kötü his dolduğunda bir şey olmuştu. Tekrar olmasından ölesiye korkuyordu. 

*

Yüzüne inen yumruk ile başı yana düşmüştü. Bir aydır beyaz odadan kaçmaya çalıştığı her an koluna bir iğne ve sayısız yumruk yiyordu. 

Operasyonun ilk günü olaysız geçse de onbaşında olan değişikliklerden şüphelenmeye başlamıştı. Stresli olması ve yasak olduğu halde devamlı telefonla konuşması şüphesini destekler nitelikteydi. Bir kızı olduğunu biliyordu fakat her saat başı onunla konuşmadığından da emindi. 

Onbaşından şüphe duymaması gerektiğini kendine devamlı hatırlatıyordu. Ta ki o sözleri duyana kadar. 

'Biliyorum kızım, çok az kaldı Howard ve Maria gibi o da cehennemi tadacak.'

Birbirlerine attıkları bir kaç yumruktan sonra diğer askerlerinde kendisine doğru geldiğini gören Steve son ana kadar savaştı. Küçük iğne ona müdahale etmeseydi başarabilirdi de. 

Hydra'yı bitirmek onun için amaçken şuan onların elinde esirdi. 

*

Gözlerini açtığı an gözlerini yakan güneş ile kapatmak zorunda kalmıştı. Bir süre kendini alıştırıp yattığı şezlongdan kalktı. Gözlerini etrafta gezdirdi.  Herkese açık gibi görünen plajda kimse gözükmüyordu. Fakat tekrar incelediğinde uzaktaki kadını görebildi. Üzerinde ki beyaz elbisesinin etekleri ıslanmıştı. Rüzgar sarı saçlarını uçuruyordu. Bir süre sonra yanına doğru gelen adamı gördüğünde yutkunamadı. Steve elinde bir sepet ve kocaman gülümsemesiyle kadının yanına geliyordu. En son gördüğü halinden tek farkı uzamış olan sakallarıydı. Kadının yanına geldiğinde sepeti yere bırakıp kollarını ona doladı. Sarı saçlarına bir öpücük kondurdu. Onunda gözleri etrafta gezindiğinde Tony'i buldu. Gülümsedi ve dudaklarından 'teşekkür ederim' sözcükleri okundu. 

{Forgive} Stranger & Winter Soldier | StonyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin