Herkese merhaba!Yeni bölüme hoşgeldiniz canım okurlarım! ♥️
Çok uzun sürdü biliyorum affedin..
İyi okumalar hepinize!
"Vedat Bey, Allah'ın emri, Peygamberin kavliyle, kızınız Eyşan'ı, oğlumuz Anıl'a istiyoruz.."
"Ne?!"
Bağırışım herkesin yüzünün bana dönmesine neden olmuştu.
Bu da ne demek oluyordu!
"Ne oldu kızım?"
Babam, bu soruyu sorarken gözlerinden bana ateşli oklar atıyordu.
Ağzımı araladığımda salonun kapısının önünde bana bakan Eymen'i gördüm.
Onun bakışları da babam gibi ateş saçıyordu.
Bu, söylenenleri duyduğu anlamına geliyordu.
"Neler oluyor burada?"
Eymen'in sert çıkan sesi dikkatleri benden ona çekmişti.
Kardeşimin dişlerini sıktığını gördüğümde bakışlarını takip ettim. Adının Anıl olduğunu öğrendiğim adama bakıyordu. Anıl ise, yine o rahatsız edici bakışlarını çekinmeden üzerimde dolaştırıyordu.
Eymen birden Anıl'ın üzerine atladığında herkes başlarına toplandı ve ortalık on saniyede karıştı.
"Kimsin lan sen! Ne cesaretle ablama bakabiliyorsun! Senin o gözlerini var ya, kaşıkla oyar eline veririm!"
Eymen'in elleri hâlâ Anıl'ın boğazındayken annemle ben Eymen'i, babamla Anıl'ın babası da Anıl'ı çekmeye çalışıyordu.
Sonunda Eymen ellerini adamın boğazından çektiğinde, bu sefer kızgın bakışları bana ve üstümdeki elbiseye kaydı.
"Bu üstündeki de ne?! "
Gözlerim şaşkınlıkla açıldığında, bana cevap verme hakkı tanımadan beni bileğimden tutup salonun dışına çekiştirdi.
Beni odama kadar bağrışlarıma aldırmadan sürülerken arkamızdan gelen babamı hissetmemle korkum daha da arttı.
Eymen beni odama kilitlediği an, dışarıdan babamın bağırışının geleceğini sandım ve kulaklarımı kapattım. Ama dışarıdan hiç ses gelmedi.
Kulağımı kapıya dayayıp epey bir süre dinledim. Ama dışarıdan çıt çıkmıyordu. Ya da belki, en kötüsü bana gelmiyordu.
Kesin Eymen'i karanlık odaya kapatmıştı.
Onu oradan çıkarmam lazımdı. Babamın ne yapacağı hiçbir zaman belli olmazdı.
Üstümdeki lanet elbiseden kurtuldum ve masamın üzerinde bulduğum tel tokayla kapıyı açmaya çalıştım.
Tahta kapı olduğu için açmam çok zor olmamıştı. Hâlâ çıt çıkmamasına şaşırdığım evin alt katına doğru hızla inmeye başladım.
Parmak uçlarımda indiğim için zorlansamda üç dakika içinde karanlık odanın kapısının önündeydim.
Evde bir tek bu odanın kapısı çeliktendi. Kapının kilitli olduğunu tahmin ettiğim için yanıma aldığım anahtarıyla kapıyı açtım ve hemen sonra anahtarı cebime koydum.
Oda bomboş, karanlık ve soğuktu.
Ve yalnız değildim.
Bunu odaya adım attığım an hissetmiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EYŞAN
Non-Fiction•ÖZET• Eyşan, ruhunun tamamı korkuya hapsolmuş, geçmişi geleceğinden kötü olan genç bir kadındır. Hayattaki tek amacı, canından çok sevdiği iki kardeşinin iyi olmasıdır. Kalbinin tamamı iki kardeşine aitken, başka hiçbir şeye ihtiyacı olmadığını düş...