|3| HIRSIN KİNE DÖNÜŞÜMÜ

134 129 64
                                    

×××
Medya: "Hırsın Kine Dönüşümü" bölümünden bir kesit. Bölümün sonundaki fragmana göz atmayı unutmayın. İpuçlarını takip edin! Bölüme başlamadan önce ekrana tıklayın ve sol altta çıkan "⭐" tıklayın. Oy verirseniz çok mutlu oluruz ve yazma motivasyonumuz artmış olur. Keyifli okumalar.
×××

Road Üniversitesi'nin dört yeni öğrencisi bu tesadüf karşısında oldukça şaşırmışlardı. Sanki bu dört yeni öğrenci bir tesadüf üzerine planlanmış bir oyunun parçasıydı ve kader onları bir araya getirmekte oldukça kararlıydı.

İlk derse girmelerine on dakika kalmıştı. Herkes göz ucuyla birbirine bakıyordu, tek bir kişi hariç. Alex her zamanki donuk ve umursamazlığını, nefes aldığı her müddet belli etmekten çekinmiyordu. Önündeki sıranın üzerindeki birbirine birleştirmiş kollarının üzerine koyduğu kafasını ders zili çalana kadar kaldırmamıştı. Jack ise kafasını Alex'ten ayırmıyor haline şaşkınca bakıyordu.

"Bir insan nasıl bu kadar umursamaz olabilir?"

Alex siyah sweatshirtünün şapkasını dalgalı saçlarından indirerek Jack'e baktı. Kaşlarını çatarak dudaklarını araladı.

"İnsanların arkasından böyle bakarak konuşmaman gerekmediğini öğretmediler mi sana?"

Jack verecek bir cevap bulamamış ancak kaşlarını çatarak önüne dönmüştü. Dönerken "Man kafa!" demeyi de ihmal etmemişti. Yeni okullarında ilk derse gireceklerdi. Profesör sınıfa girmişti. Derslikteki öğrenciler tüm dikkatini kapıdan içeriye girmekte olan uzun boylu, sıska denilebilecek ince bir fiziğe sahip, kahverengi takım elbisesi içerisinde, orta yaşlı, saçları hafif kırlaşmış kalın gözlüklere sahip profesöre çevrilmişti. Profesör yaşına rağmen oldukça enerji dolu bir giriş yaparak yeni öğrencileri selamladı ardından tanışma faslına geçildi.

Profesör "Herkese selam gençler! Küçük kasabamıza ve Rode Üniversitemize hoş geldiniz. Görünüşe bakılırsa sınıfta pek fazla kişi yok. Bu sebeple hepinizi tek tek daha rahat tanıyabiliriz. Kendini ilk kim tanıtmak ister?" dedi.

Rose elini havaya kaldırdığında profesör konuşması için başını salladı. Rose kızıl tutamlarından bir kaçını kulağının arkasına alarak kırmızıya boyadığı dudaklarını araladı ve konuşmaya başladı "Merhaba ben Rose. Aslına bakarsanız açık konuşacağım böyle zekilerin toplandığı bu üniversiteye girebileceğime hiç ihtimal vermemiştim. Çünkü sadece zekilerin çözebileceği bir bilmeceyi çözerek bu üniversiteye girilebildiğini duymuştum. Ah! Okul hayatım boyunca çok da parlak bir öğrenci olduğum söylenemezdi. Her neyse. Daha sonra meraktan internetten bilmeceyi açtım ve çözmeye çalıştım. Ardından bilmecenin bir kısmını çözebildiğimi gördüğümde bir de baktım ki saatlerdir bu bilmece ile uğraşıyorum! En sonunda ise doğru çözdüğümü gördüm ve açıkçası beklemediğim bir şeydi ve şu anda burada olmaktan oldukça mutluyum" dedi.

Profesör gülümseyerek "Bazen kendimizdeki potansiyelin ve gücün farkına varamayız Rose. Beynimiz boş değildir, fakat bir çoğumuz boş kullanır. Bilmeceyi çözmeyi deneyerek en iyisini yapmışsın" dediğinde Rose tebessüm etti. Ardından Bella elini kaldırdı ve söz hakkı alarak kendini tanıtmaya başladı.

"Merhaba ben Bella. Aslında bakarsanız böyle bir üniversite olduğunu dahi bilmiyordum. Anne ve babam bu üniversiteye girmemi istedikleri için çözmeye çalıştım ve başardım. İyi ki de çözebilmişim. Kendimle gurur duyuyorum!" dedi. Yaklaşık beş altı kişi daha el kaldırarak yanıt aldı ve kendini tanıttılar. Ardından Jack de elini kaldırdı ve

SUÇ KASABASIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin