vii

131 18 1
                                    

Gözlerimi odamdan başka bir yerde açtığımda, buna alışkın olmadığımdan bir süre kaşlarımı çatmış, etrafıma bakmaya çalışmıştım. Ardından hızla doğrulmaya çalıştığımda Bay Kim tarafından durdurulup, tekrardan rahatsız yatağa yatırılmıştım.

"Uzan Yoongi. İyi değilsin, kabullen bunu artık."

Başımdaki korkunç ağrı kesilmişti ve ben bunun üzerine kendimi çok iyi hissediyordum, doktora sadece bakarken ağzımı açacak hâlim yok gibi gelmişti, susmuştum.

"Lütfen bırak şu inadı, bir an önce tedavi olman gerek."

"İstemediğimi daha kaç defa söyleyeceğim?"

"Bir hafta bile geçmeden daha çok artacak ağrıların, acıların."

Ardından da her şey, hepsi kesilecek, bunu gayet iyi biliyorum.

"Hiçbir şeyi sorun etmiyorum, siz de etmeyin."

Bakışlarımı doktorumdan hastane odasının penceresine doğru çevirdiğim anda Jeongguk gelmişti. Ona ne olmuştu? İyi miydi?

"Sanrılar görmeye başlayacaksın, bunlar tahmin edebileceğinden de gerçekçi sanrılar olacak. Gerçek ile sahteyi ayırt edememeye başlayacaksın ve bu gerçekten çok tehlikeli bir raddeye gelecek, Yoongi."

Ah, sanrılar... Yoksa Jeongguk da bir sanrı, zihnimin bana oynadığı bir oyun muydu?

Derin bir nefes almaya çalışmış fakat başarısız olmuştum, gözlerimi kapatıp sessizce mırıldanmıştım.

"Lütfen artık beni rahat bırakın."

Beni gerçekten sinirlendiren doktor odadan ses çıkarmayarak çıktığında hafifçe gülümsemiş ve birkaç saniye öylece uzandıktan sonra gözlerimi aralayıp, telefonumu aramaya başlamıştım. Jeongguk'a ulaşmalıydım. Yatakta doğrulup telefonun nerede olduğuna bakmış ve diğer eşyalarımla beraber oturduğum yataktan uzakta kalan koltuğun üzerinde olduğunu görünce ikinciye düşünmeden kolumdaki serumu çekip çıkarmış, ardından eşyalarımla birlikte neredeyse hastaneden kaçar gibi hızla ayrılmıştım.

Jeongguk ile tanıştığım bu büyük bahçede hızlı hızlı yürürken, gözüm elimdeki telefonun ekranındaydı. O da bu hastanede olabilirdi ve şu anda kesinlikle onu görmek istiyordum. Bana kocaman bir şekilde minik dudaklarıyla gülümsemeli ve iyi olduğunu söylemeliydi.

Aranıyor: Ggukkie

Açmamıştı, mesaj atmıştım.

: Hey, gerçekten özür dilerim. Lütfen beni arar mısın?

Jeongguk, o ve ondan sonraki günlerde beni aramamıştı.

the beachHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin