x

122 21 3
                                    

Gitmişti.

Annem, bir kere daha bana verdiği sözü tutmamış ve gitmişti.

Tekrardan terk edildiğimi, tıpkı ilk öğrendiğim günkü gibi, gözüme çarpan sabahın ilk ışıklarına rahatsız olup uyandığım zaman fark etmiştim. Saçlarımı seven parmaklar, omzumdaki sıcaklık ve kulağıma dolan o güzel mırıldanmalar gitmişti.

Geride sadece içinde kaybolduğum büyük bir boşluk ve başıma konaklamış ağrım kalmıştı.

Uyandıktan hemen sonra zorlukla uzandığım yerden kalkıp, dinlenmiş hissetmediğim için odama ilerlemiş ve kendimi yatağımın üzerine bırakmıştım. Fakat düşüncelerim baş ağrımla bir olup beynime yankı yapmaya başladığında uykuya dalamamış birkaç saat boyunca öylece uzanıp, sarıldığım ve bir insanın sıcaklığını aradığım için sarıldığım yorganımla beraber tavanımı izlemiştim.

Neredeyse hayatım boyunca yalnız olmuştum fakat bunu ilk defa hissediyor ve bundan rahatsızlık duyduğumu fark etmiştim; hayatımda olan tek şeyim başımın altındaki yastığım ve kollarım arasında sarıldığım yorganım gibi gelmeye başlamıştı ve ölümün kıyısında dolaştığım için bu yalnızlık fazla korkunç geliyordu.

Benim birine ihtiyacım vardı.

Benim, birine gerçekten ihtiyacım vardı.

Bunu, kendime ilk defa itiraf etmiştim ve yalnızlıktan aklımı kaçıracak gibi hissetmeye başlamıştım. Bir şeyler yapmalıydım ve bir anda, hiç düşünmeden telefonuma uzanıp uzun zamandır aklıma düşmeyen fakat zihnimin bir yerlerinde özlediğimi fark ettiğim kişinin numarasını tuşlamıştım.

Aranıyor: Ggukkie..

Aramamı cevaplamasını istiyor muydum emin değildim, açarsa ne diyeceğimi de düşünmemiştim. Eğer düşünseydim, yapamazdım, yapmazdım. Bu yüzden sadece gözlerimi kapamış, beklemeye odaklanmıştım.

görüşme başlatıldı:

00.00..00.01..00.02..00.03

Sessizlik.

Yeniden, ikimize de oldukça büyük bir sessizlik hâkim olmuştu.

İç çektiğini işittiğim sıra, onunla beraber telefonun açıldığını duyduğum andan beri tuttuğum nefesimi bırakmıştım.

İkimiz de sessizliğimizi sürdürmüş, konuşmamaya devam etmiştik fakat ben onu anlıyordum. Sanki ikimizin de kelimeleri ölmüştü ve biz nefes sesimiz ile anlaşmaya karar vermiş gibiydik.

00.54..00.55..00.56

Sessizlik, sessiz olmamız ve sessizliğimizi paylaşmamız güzeldi.

Jeongguk'un saçları da güzeldi.

Jeongguk'un elleri de güzeldi.

Jeongguk'un nefes sesi de güzeldi.

Ve aslında, Jeongguk çok, çok güzeldi.

the beachHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin