✦ Oy vermeyi ve yorumlarınızı benimle paylaşmayı unutmayın. Bölüm sonunda görüşürüz.
Öpüldünüz <3 ✦꧁꧂
6. BÖLÜM : ALTI ÜSTÜ ACI
Perdenin Ardındakiler - Derdime
꧁꧂
Eski alışkanlıklarınız ve eskiden sevdiğiniz şeylere baktığınızda, aynı duyguları hissetmediğinizi fark ettiğinizde anlardınız değiştiğinizi. O zaman fark ederdiniz kalbinizde çıkan fırtınayı, kopan çiçekleri ve oradan oraya savrulan anılarınızı. Bunların verdiği acıyı ise onları tutmaya çalışıp çalışmadığınızda anlardınız.
Çenemi, masaya koyduğum kollarımın üzerine yaslamış; değişimimi yüzüme tokat gibi çarpan tabloya bakıyordum. Kaybettiğim masumiyetimin arkasından bakarken, tablodan akan kan damlalarını sayıyordum. Kirlenen ruhum bana nefretle bakıyordu ve ben hiçbir şey yapamıyordum. En kötüsü de buydu. Zamanı geri alamıyordum.
Başımı koyduğum yerden kaldırdım ve masadaki çiçek demetini önüme çektim. Eskiden pasparlak bir pembe rengine sahip çiçeğin şimdiki solgun hâline baktım ve bu, canımı sıktı. Uzun zamandır koyduğum dolaptan çıkarmamıştım ve solgun rengini tozlar gölgelemişti. Eğilip kokladım fakat eski kokusunu alamadım. Bu ise canımı fazlasıyla yaktı. Onu çepeçevre saran acılar, daha fazla.
Bu bir demet çiçek benim için pek çok anlama geliyordu. Hayal kırıklığı, aşk, umut ve acı.
14 Mart Günü, onu ilk gördüğümde adını bile telaffuz edemezken, kalbim daha o zamanlar safken, bir kadına verdiğimde hayal kırıklığıydı.
O bana defalarca anlattığı efsaneden sonra, ona da annesi anlatmış, bu çiçeğin ismini verdiğinde; yanaklarımı kızartıp yüzüme bir gülümseme kondurduğunda, kalbimin ritmini altüst ettiğinde aşktı. Tabii o zamanlar bunu bilmiyordum.
Kahrolası anksiyetem hayatımı mahvederken, o sanki hiç anlatmamış gibi tekrar aynı efsaneyi anlattığında ve beni hayata tekrar bağlandığında umuttu.
Ve hayatımın dönüm noktası olan o gece de, onu terk ettiğim gece de, bu çiçekler bana son kez bir duygu yaşattığında acıydı.
Sakura.
Eskiden tüm kalbimle, o olduğuma, ismimden bile daha çok bana ait olduğunda onu severdim. Tabii o zamanlar bana verdiği bir acı yoktu. Saftı, masumdu. Şu anki bene de hâliyle uzaktı.
Ellerim artık onu değil, bir silahı tutarken, o ellerde başkalarının kanları varken, onu kendimle kirletmek istemediğimde silmiştim bu adı kendimden.
Ama yanılmışım.
Nereden bakarsam bakayım bu çiçek, sakura, benim gibiydi. Yalnız, hüzünlü ve kimsesiz. Bu nedenle ona kıyamayıp tekrar aldığım dolaba koydum. Aslında bu çiçeği karşıma alırken ki amacım onu yok etmekti. Kendimden de öte sakura bana, onu da hatırlatıyordu. Ekin'i. Onun yeni hâliyle bir kez daha tanıştığımda, ondan geriye bir şey kalsın istememiştim. Ama bu çiçek, içimde bir yerlerde de olsa bendi ve onu yok etmek, kendime olan inancımı da yok etmek olurdu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HAZİN
Teen FictionBu, vedanın değil; terk edilişin hikâyesi. Acının merheminin yine acı olduğu, onu sürdüğünde kabuk bağlamaya bile fırsat bulamayan yarasının daha da aşınıp, derine inenlerin hikâyesi. Terk eden suçlu, Terk edilenin sadece kalbi kırıktı. Ve o; masum...