✦ Oy vermeyi ve yorumlarınızı benimle paylaşmayı unutmayın. Bölüm sonunda görüşürüz.
Öpüldünüz <3 ✦꧁꧂
5. BÖLÜM : YARALANMIŞ MASKELERİN SIZISI
Taylor Swift - Bad Blood
꧁꧂
Düşünmeden arkanızı dönüp giderken her şeyin değişebileceği aklınıza en son düşebilecek ihtimal olur. Ve maalesef ki düşünmeden arkanızı dönüp gittiğinizde bıraktığınız hiçbir şey aynı kalmaz.
Zaman değişir, kişiler değişir, şartlar değişir ve en çok da o değişir. İhtimal bile vermezsiniz belki.
Anılarınızın bıraktığınız yerde kalacağına inandığınız gibi onun da kalbinde kalacağınıza öyle bir inanırsınız ki, o değişiklik dünyanızı değiştirip tepetaklak ederken canınız fazlasıyla yanar. Oysaki anılar sizin canınızdan çok daha önce yanmış, kül olmuş olur. O kül kokusu genzinizi yakar, soluk borunuzu parçalayıp boğazınızı deler, geçer. Bunlar bir can acısından öteye gidemez çünkü onsuz nefes alamadığınızı, bunun oldukça gereksiz bir eyleme dönüştüğünü zaten bilirsiniz.
Bunları bilirsiniz, bilirsiniz de benim dolan gözlerimi, söküp atmak istediğim kalbimi bilir misiniz?
Emir'in nefesleri tenime çarparken şu an aldığım nefesin son olmasını her şeyden çok istediğimi?
Duyduklarım bir ihanet değildi, onlar sevgililerdi sonuçta. Peki ben neden kendimi ihanete uğramış gibi hissediyordum, bunu da bilir misiniz?
Peki Ekin'i hedef alan silahların çevrilip kalbime dönmesini, paramparça etmesini ne kadar istediğimi de... Bilir misiniz...
Ben hayal kırıklığı ile Emir'e odaklı, zihnimdeki düşüncelerin peşinden koşturuyordum, Emir ise çatık kaşlarla bana bakıyor, vereceğim tepkiyi kaçırmamak için bir an olsun gözlerini kaçırmıyordu. "Benim... Gitmem lazım." Pürüzlü bir sesle ancak bu cümleyi kurabilmiştim. O ise bu tepkimin beklentisini karşılamadığını düşünmüş olacak ki kolumu daha gitmek için bir harekette bulunamadan tuttu.
"Ne o? Kara Kartal hayallerini mi yıktı?" Alaylı bir ifadesi vardı Emir'in. Benim damarıma basmaya çalışıyordu, bunun farkındaydım. Belki de hakkımda birçok şey biliyordu ve Ekin için bir düşman da beni istiyordu.
"Kapa çeneni," dedim sıktığım dişlerimin arasından. Sabır konusunda hiç de iyi biri olmamıştım.
Onu ardımda bırakıp ilerlerken bana seslendi: "Sen daha bunu duyduğunda şoka girdiysen, buz dağının ardını görmemelisin." Derin bir nefes aldım ve sağ yanağımdan aşağı doğru yol alan göz yaşına lanet ettim. Buradan bir an önce gitmek için attığım adımları kapının önünde durdurdum. Başımı Ekin'e çevirdiğimde tam olarak buraya, bana baktığını gördüm. Ve az evvelki laneti birbirini takip eden diğer gözyaşlarıma da ettim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HAZİN
Ficção AdolescenteBu, vedanın değil; terk edilişin hikâyesi. Acının merheminin yine acı olduğu, onu sürdüğünde kabuk bağlamaya bile fırsat bulamayan yarasının daha da aşınıp, derine inenlerin hikâyesi. Terk eden suçlu, Terk edilenin sadece kalbi kırıktı. Ve o; masum...