•On Beş•

2.3K 194 146
                                    

En saf haliyle sevebilir miydi beni?
Sadakatimi, güvenimi, hislerimi sorgulamadan...
Yormadan, zarar vermeden Aşkı tattırır mıydı bana?
Biz seninle Sevgililer değil, aşıklar olalım bir tanem...

Elindeki kitabı oflayarak bıraktı Jessica, sıkıntıdan ölmek üzereydi. Haftasonuydu ve o ortak salondaki kadife koltukta ters bir biçimde oturuyordu.
Ayakları koltuğun baş kısmındayken başıkoltuktan sarkıyordu. "Of hayat çok sıkıcı..." Passifica da Jessica gibi sıkılmış olmalıydı ki kendini karşıdaki tekli koltuğa bıraktı. "Cidden aşırı sıkıcı bir gün."

Birkaç dakika daha öylece ortak salona girip çıkan insanları izledikten sonra koltukta doğruldu Jessica ve ayağa kalktı. "Nereye?"

"Bilmem okulda dolaşacağım biraz... Böyle boş boş oturmaktan iyidir." Omuz silkti ve başını koltuğa yaslayıp oturmaya devam etti Passifica.

Ortak salonun kapısını açar açmaz karşısına çıkan sarışın oğlanla kaşları havaya kalktı Jessica'nın. "Abraxas?"

"Jess?" Dedi aynı sorgulayan tonda, genç kızı karşısında görmeyi beklemiyordu..

"Evet?"

"Şey... Passifica?" Abraxas utandığı belli olan bir sesle mırıldandı.

"Yani?" Jessica anlamıştı ama anlamamazlıktan geliyordu, karşısındaki kıvranması Jessica'yı eğlendiriyordu.

"Of işte çağırsana..." Elini ensesine attı ve huysuzca mırıldandı. Utanmış olması hoşuna giderken oyun oynamaya devam etti Jessica.

"Hmm benim çıkarım ne olacak?"

"Ne?" Abraxas şok içinde kıza baktığında Jessica gülmemek için dudaklarını ıssırdı. "Hayır kurumu muyum ben dostum? Ver paramı gideyim."

"Nasıl ya? Para fal-"

"Şaka yapıyorum aptal! Bekle çağırayım." Dedi Jessica oğlanın omzuna vururken. Abraxas kocaman sırıttı ve birkaç adım geri çekilip içeri girene kadar kıza baktı. "Fica!"

"Hmm..."  Passifica arkadaşının yüzüne bile bakmamış olmasına Jessica göz devirdi ve yanına ilerledi.

"Seninki kapıda."

"Abraxas mı?" Yerinden heyecanla fırlamasına Jessica göz devirdi ve arkasından bağırıdı.

"Başka seninki var sanki salak!" Derin bir nefes aldı Jessica ve ortak salonu tekrar terk etti.  Kalabalık koridorlara karıştı, amacı ıssız ve çok bilinmeyen yerleri görmekti. Tabii okulun unuttuğu bazı yerleri de vardı, aslında tam olarak unutmuş sayılmazdı. Sadece bazı kısımlarda boşluklar vardı, koridorun bi kısmını veya bazı sınıfları sanki daha önce görmüş gibiydm ancak sürekli bir şey eksik kalmış gibi hissediyordu.

Anlam veremiyor olsada sanki hayatındaki bazı yaralar ve izler yoktu. Eksikti.
Hayatındaki bazı izleri yarım hissediyordu ve tuhaf geliyordu. Dejavu hissini sürekli yaşıyordu ama dejavu değildi, sadece anıları düzenliyor, eski yerlerine oturuyordu. Tıpkı bir yapboz gibi.

Derin bir soluk alırken en sonunda boş bir Koridora tamamen tek kaldığını gördü. Hafifçe gülümseyen koridorda ki tuhaf şekillerde haraket eden  tabloları inceledi Jessica. "Yine sen!" Diye cırtlak bir ses duydu kız, bu nedenle hafifçe irkildim.Gözü önce koridoru taradı ancak kimse gözükmüyordu. "Buradayım!" Aynı sesi tekrar duymasıyla bu kez duvarı taradı. En sonunda gözleri sesin sahibi tabloyu buldu Jessica'nın, kaşları çatıldı istemsizce çatıldı.

"Seni daha önce görmediğime eminim." Kendinden oldukça emin konuşması tablodaki kadının kaşlarının çatılmasına sebep olurken, Jessica olaya asla anlam veremiyordu.
Yine sen, yine sen, yine sen.
Kafasının içinde dönen iki kelime başında ağrıya sebep oldu. Tablodaki kızıl saçlı kadın tekrar konuştu.

Promise - T.M.RHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin