-11-

281 11 73
                                    

Namcun aşkım bölümü anca yükledim ama...İyiki doğmuşsun meleğim, iyiki varsın gamzeli prensim..İyiki düştüğümde elimden tutup kaldıran biri olarak yanımda hissedebiliyorum seni..Kendime bir söz verdim. Durumumuz aşırı aşırı iyi değil ama kötü de değil, manevi ablam gKore de işe başlayacak. Ben de seneye yazın yanına gitmek için para biriktireceğim, çalışacağım. Bir kez kendi gözlerimle görmek, yanında bulunmak istiyorum. İlham kaynağım olan, pes etmeyen ve mükemmelliğin kitabını yazan gamzeli lider; senin yanında olabilmek gerçekten çok büyük şeref...Umarım, umarım bir gün yanına geleceğim...

Umarım, umarım bir gün yanına geleceğim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

-Ve-

Jk in boynundaki "gizemli" ısırık...

Jk, Jimin'i kucağına (gelin stili) alınca ve döndürmeye başlayınca civcivimiz korkup durmasın söylemiş ama bundan keyif alan kook durmamış. Sonuç mu? Savunma mekanizması o minik ve tatlı yamuk dişiyle ısırmak olan Jimin çocuğun boynunu ısırmış...

Benim daha yaratıcı önerilerim vardı yha böyle aydınlanmayı beklemiyordum ckbsocjsocnsoj yani ne biliim başka şekil de olamaz mıydı-

HERRRNEYSE İyi okumlarr
***

Karşısında görmeyi beklediği belki de en son kişiydi. Eun..mutluydu, heyecanlanmıştı. Karışık hissediyordu. Sıkıca sarıldı. Eun-woo gülümseyip bu sarılışına karşılık verdi. "Özledim seni woo.." Karşısındakine şefkatli bir bakış attı Eunwoo.
"Hatırlıyorsun değil mi Chim? O kadar mutluyum ki anlatamam" birbirlerini bir daha kaybetmek istemezcesine tekrar sarıldılar. Evet doğruydu gerçekten birbirlerini bir daha kaybetmek istemezlerdi.

***

Evin önüne geldiklerinde Jimin duraksadı. Arkadaşlarına ne diyecekti? Eunwoo anlamıştı. "Yoldan geçerken bir lise arkadaşınla karşılaşmak hiç de imkansız değildir" dedi ve gülümsedi.
Eve iki kişinin girmesiyle gözler oraya çevrildi. Hoseok şaşırmış ama mutlu da olmuştu. Eun'u herkes severdi. Sarıldı. Jimin de o surada arkadaşlarına tesadüfi karşılaşmalarından bahsediyordu.

***

"Seni nerde gördüm, nerden hatırlıyorum en ufak bir fikrim yok" dedi Jungkook. Nasıl yani, Eun'u cidden hatırlıyor olabilir miydi? Eğer öyleyse bu diğer herhangi bir şeyi hatırlayabileceği anlamına mı geliyordu? Ya olabilirse? Ya eski zamanları hatırlayabilirse? Ya da zaten hatırlamışsa?

"Hey, Jungkook! Uzun zaman oldu inanamıyorum küçüklüğünden çok da farklı değilsin!" Jimin dondu. Hayır bunu ona söylememesi gerekiyordu, Jungkook un hatırladığından emin bile değildi. Jimin'e çevirdi kafasını ve cevap verdi. "Sen de değişmiş sayılmazsın Woo, her zamanki gibi yakışıklısın."

Şok üstüne şok geliyordu. BU DA NEYDİ TANRI AŞKINA- ah Jimin kendine gel sen ateistsin...

Eun arkadaşlarına bakınca yaptığı hatayı fark etmişti. Hoseok ve Jimin bir şekilde balkona kaçarken Eun'u da almışlardı. "Eun! Onun hatırlaması- AH ANLAM VEREMİYORUM NELER OLUYOR!?" Hoseok kafasını iki yana salladı. "Bilmiyorum Jimin, bilmiyorum.."

Sessizliği Eun böldü. "Peki neden Jungkook'un düşüncelerine bakamıyorum?" Bir kez daha şaşırdılar. "Nasıl yani?" Dedi Jimin.

***

İşler iyice karışmıştı. Jungkook'un aklı çok karışık olabilir miydi okumaya engel olacak kadar? İmkansız sayılmazdı. Akıl karıştıracak çok şey varken buna takılı kalamazlardı. Ama bu işleri içinden çıkılmaz bir hale sürüklemişti. Zordu işler, şimdi daha da zorlaşmıştı.

Konuyu değiştirip sohbete devam ettiler. Kısa süre sonra uyumayan sayılı kişi kalmışlardı. Ev bu olaylar sürecinde erkek yurdu misali kişi sayısını gittikçe arttırmış olsa da birlikte kalabalık olmak onları mutlu eden şeylerden biriydi. Jungkook ise Eun geldiğinden beri daha da tuhaf davranmaya başlamıştı. Havuç için ölmeye hazır olan Jungkook havuçlu keki reddetmişti?!

Jimin hâlâ Eun-Ji hakkında düşünüyordu. Onu tekrar nasıl bulacaktı? Hoseok ve Eun-Ji nin davranışı dünyaya sürülmesine sebep olduysa onları affetmeli miydi? Affetmiş miydi yoksa çoktan? Eun-Ji yi nasıl ve nerede bulacaktı? Aklına gelen soruyla duraksadı. Jimin davranışının sonucu olarak dünyaya sürülmüş ve hafızasından olmuştu. Peki ya Hoseok nasıl buraya gelmişti ve nasıl hafızası yerindeydi? Hiç düşünmemişti..

***

Sormaya karar verdi. Cevabını alması gereken şeyler vardı.

***

Balkonda konuşuyorlardı şimdi. Jimin sordu "Hobi, sen nasıl dünyaya geldin ve nasıl hafızan yerinde?" duyduğu soruyla duraksadı bir süre hoseok. Kelimelerini toparlayıp konuştu. "Bilmediğin çok şey var Chim. Senin peşinden sürüldüm ben de. Amacım seni savunmaktı"

-Flashback-

İnsanları böyle bir isyana ve gezegendeki karışıklığa sürüklediğin, bu duruma teşvik ettiğin için sorumluluk alan Jimin tanrı tarafından cezalandırılmıştı. Hoseok ve Eun-Ji bunun gerekli olmadığını ve arkadaşlarını uyaracaklarını söylemiş uyarı almışlardı. Hoseok dayanamadı. Jimin onun çocukluk aşkıydı. En yakın arkadaşı, ailesinden öte gördüğü o kişiydi işte.


Onu böyle bırakamazdı. Tekrar söyledi. Onun adına özür diledi. Ama nafile. Tanrı onu da cezalandırmıştı işte. İtaatsizlik etmişti. Ama Hoseok tanrı için çok çalışmıştı. Sessiz kalması şartıyla hafızasından olmadan sürüldü vatanından, gezegeninden. Ama Jimin'i bırakmamıştı. Hâlâ birliktelerdi, ayırmamıştı sürgün bile onları.

-Flashback end-

Jungkook balkon kapısından ikisine baktı. Onunla beraber içeri endişeli gözlerle bakan Eun-woo girdi. "Çocuklar..Uhm, bence konuşmalıyız. 4'ümüz."

Şaşkın gözlerle etrafına bakındı Jimin ve hoseok. Jungkook sandalyelerden Jimin'e en yakın olana oturdu. "Neden o gün o dakika oradan gittiğimi merak etmedin m,i hiç Jimin...Seni o kadar severken neden böyle bir şey yaptığımı..?"

Hoseok gözlerini kocaman açtı. Gerilmişti. Jimin anlamaz gözlerle bakarken mesafesini koruyarak sessiz kaldı "Neden mükemmel arkadaşına sormuyoruz da bize anlatmıyor?"

İşte şimdi işler tuhaf bir renge bürünmüştü. "N-neden bahsediyorsun aptal çocuk?" Ama Jungkook söylediklerinden fazla emindi.

-Nikah gününden önceki gün-

Hoseok tuhaf davranmaya başlamıştı. Jungkook'un gözüne oldukça batan hareketleri vardı. En mutlu günlerinden önce kötü bir olayın olmasını istememişti Jungkook, dolayısıyla sesini çıkarmamıştı. Ama gittikçe artıyordu bu davranışları.

Yanında gezen bir kız vardı. Sürekli beraberlerdi ama kız Jimin'den kaçıyormuş gibi davranıyordu.

Adının Eun-Ji olduğunu öğrendiği bu kızla yine bir şeyler konuşuyorlardı o gece. Ama tesadüfen duyduğu bu şeyler...Beklemiyordu işte bunu.

HELLOĞĞĞĞ döndüm





Kişisel düşünce alim buraya bi





Buraya da öneri ya da beğenmediğiniz bir şey varsa alabilirim


Uzun zaman oldu artık daha sık yazmaya çalışacağım, umarım beğenmişsinizdir. Luv uuu
.
.
.
.
.

Dont Leave Me//JikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin