2.Bölüm

387 26 71
                                    

Boomer'dan:

Blah blah blah bıktım artık oof Brick resmen yazılım şirketinin yönetimini komple bana vermiş. Yok onu yapma bunu yap. Ya madem güvenmiyosun verme yönetimi benide yorma.
Bahtiyar: Bunu bir de onun yüzüne karşı söyleseydin.
- Ya lütfen gene başlama iç ses ya evet haklısın ama Brick'de çok sinirli ben napayım.
Bahtiyar: Ama dediği son şeyi hatırlıyor musun?
- Hiçbirini dinlemedim ki ne dedi?
Bahtiyar: Gerizekalı bugün şirkete yeni bir yazılımcı geliyormuş. Amerika'da öğrenim görmüş. Çok iyi yani.
- Benim canım Bahtiyar'ım bundan banane geliyorsa gelsin.
Bahtiyar: Hadi tamam onu boşver bak Brick önlem al dedi şirkette ki bütün kızlar sen patronsun diye sana yavşayabilirmiş gelecek yeni kıza da dikkat et.
- He he ederim.

Bubbles'dan:

Uçağım indi. Yıllar sonra ilk kez Türkiye'ye geri gelmiştim. Pekala hızlıca kalacağım evi bulup yerleştim. Ardından iş için hemen şirkete gittim.  Bir kızın yanına gidip patronun odasını öğrenmem gerekiyordu. Fakat kimin yanına gidersem gidim hepsi fare görmüş gibi bana bakıyorlardı. En sonunda bir adam bulmuştum hemen yanına gittim.

Bubbles: Merhaba!

Boomer: Cidden bugünlük yeter bi rahat bırakın beni.

Bubbles: Şey benim patronla bir görüşmem vardı da odası nerde diye soracaktım. Siz iyi misiniz? Size sürekli bir şey mi sordular?

Boomer: Aaa sen yeni gelen yazılımcısın sanırım. Sonunda makyaj ve oje yapmayan bir kız gördüm.

Bubbles: Şey aslında makyaj ve oje o kadar kötü değil sadece ben tercih etmiyorum. Ve evet ben yeni yazılımcıyım.

Boomer: Pekala odama geçelim o zaman.

Bubbles: Ben patronla görüşecektim aslında ama.

Boomer: Patron benim hadi benimle gel.

Bubbles: Tabi efendim. Üzgünüm.

Boomer: Neden özür diliyorsun ki?

Bubbles: Ben sizin patron olduğunuzu bilmiyordum ve sizinle normal bir çalışan gibi konuştum efendim üzgünüm.

Boomer: Hadi ama önemli değil boşver ve bir daha özür dileme.

Buttercup'dan:

Yeni spor salonuna geldim. Hocamı beklemem gerekiyordu fakat 5 dk bekledikten sonra daha fazla dayanamadım ve hemen ağırlıkların yanına gittim. Kendi kilom ve gücüme göre bir ağırlık alıp kaldırmaya başladım.

Butch: Bir kıza kıyasla fazla ağırlık kaldırıyorsun. Sakatlanırsan sonra seninle uğraşamam.

Buttercup: Pardon da ilk olarak benimle uğraşmak size mi düştü ikinci olarak ben kendimi biliyorum hangi kiloyu kaldırabileceğimi de buna karışamazsınız.

Butch: Sakatlandıktan sonra gelip bana hastaneyi ara deme sonra.

Buttercup: Demem merak etme.

Butch: Hocan daha gelmeden böyle şeyler yapman sence de biraz kurallara aykırı değil mi?

Buttercup: Hadi ya bilmiyodum iyi ki söyledin.

Butch: Şuan da seni tek bir sözümle dışarı artırabilirim benimle düzgün konuş.

Bunu söylemesiyle artık yerimden kalkıp onun karşısına dikilmiştim.

Buttercup: Napıcaksın? Şikayet mi ediceksin hocam olmadan çalıştığım için.

Blossom'dan:

Evet bugün harika geçicek hissediyorum. Şirketin kapısının önündeyim şuan çok heycanlı.

Brick: Girecek misin? Yoksa bakmaya mı geldin?

Blossom: İşe başlamaya geldim. Tam da giriyordum zaten.

Diyip kapıdan içeri girdim. Kaba adam işte boşver bugün keyfimi kimse bozamaz.

Brick: Ne işi için gelmiştin?

Blossom: Napıcaksın?

Brick: Sadece soruma cevap ver.

Blossom: Önce sen cevap ver napıcaksın?

Brick: Önce ben sordum.

Blossom: Sonra da ben sordum ama.

Brick: Ah naparsan yap be çokta umrumdaydın sanki.

Blossom: Dur patronun odası nerde acaba?

Brick: Napıcaksın gelir gelmez patrona mı göz diktin?

Blossom: Ne münasebet be daha görmediğim adama nasıl göz dikeyim patron asistanlığı için gelmiştim ben görüşmem var.

Brick: Ben asistan istediğimi hatırlamıyorum.

~DEVAM EDECEK~

~•Kız Kardeş•~ || PPG x RRB Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin