Prens Park, o günden sonra onlarca hekime gitmesine rağmen kimse teşhis veya tedavi koyamamıştı.
Xyomin bölgesinde ise yıllık şenlik yapılacaktı. Prens Lee birkaç gündür Prens Park'ın da gelmesi için mektuplar yolluyordu. Prens Park da iyi olacağını düşünüp gitmeye karar vermişti.
Xyomin sınırlarına vardığında şenlik havası yüzüne çarptı. Yanına dönüp Şövalyesi Jay'e "Görüyor musun, nasıl da hareketli ortalık?" dedi. Jay onaylayıp etrafını izlemeye devam etti.
Prens Lee'nin sarayına girdiklerinde ise o hava devam ediyordu. Salona ilerlerken, salondan Saray Soytarısı, Kim Sunoo çıktı. Sunoo, Prens Park karşısında kafasını kaldırmadan selamlayıp ayaklarına bakmaya başladı.
Prens Park "Kafanı kaldır." dedi ince sesiyle. Sunoo yavaşça kafasını kaldırdı. Prens Park bu sefer de "Gözlerime bak." dedi. Sunoo utangaçça gözlerini buluşturduğunda Prens Park'ın gözündeki merakı gördü.
Prens Park, Sunoo'nun gözlerini gördüğünde, Prens Sim ile yaşadığı şey tekrarlanıyordu. Gözlerini açık tutmaya çalışıp Sunoo'nun tepkisine bakıyordu. Sunoo'da ise durum daha kötü hâldeydi.
Gözlerinin siyaha döndüğünü hissediyordu. Görüşü sıfırlanmıştı ve sadece beynindeki sesleri duyuyordu.
"Sunoo, Sunghoon'un gözlerine bak. Merakla bakınca küçülüyor ve parıldıyor!" diyordu Jay.
Sunoo başının döndüğünü fark ettiğinde çoktan bedeni yerle buluşmuştu. Prens Park, bedenin bayıldığını görünce gözlerini kapattı. Aklındaki sahneye odaklandı.
"Sunoo yine bayıldı, düzgün beslenmiyor!" diye bağırıyordu Heeseung.
Bağıran kişinin yüzünü göremese de "Sunoo" adını aklına kazıdı Prens Sunghoon.
O sırada Jay, Sunoo'yu kucağına alıp yönlendirmelerle sarayın revirine götürdü.
Prens Lee, gürültüye gelip "Çok özür dilerim onun adına, dengesizlik yapmış." diyerek Prens Park'a döndü. Prens Park elbette sorun olmadığını söyledi.
Salona geçtiklerinde şenliğin başlamasına 1 saatten az kalmış, sesler artmıştı. Prens Lee ve Prens Park sohbet ederlerken Prens Park birden "Bayılan şahsı ziyaret edebilir miyim? Önümde bayıldığı için biraz üzgünüm." dedi.
Prens Lee şaşkınlığını belli etmemeye çalışarak Prens Park'ın ısrarlarını kırmadı. Yang ile revire giden Prens Park sakince odaya girdi. Sunoo hemen ayağa kalkmaya çalışırken Prens Park geri oturtturdu.
"Neden bayıldın?" dedi Prens. Sunoo çekingence "İyi beslenemedim sanırım efendim." diye yalan söyledi. Prens Park ise fazlasıyla tanıdık gelen söz ile kaşlarını çattı.
"Adın ne?" dedi bu sefer Prens Park. "Sunoo, Kim Sunoo." diye aldığı cevapla şaşırmamış değildi.
Aklındaki düşüncenin doğruluğu için kanıtların artmasıyla karşısındaki gence söylemeye karar verdi.
"Birbirimizi görünce zihnimize sahneler geliyor. Bunun için düşündüğüm bir teşhis, efsane var." dedi Prens. Sunoo şaşkınlıkla dinlerken tamamladı sözünü.
"Arkadaşlığı güçlü olan kişiler 300 yıl sonra tekrar doğarak birbirlerini ararlar. Temiz bir zihinle ve farklı yerlerde."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
best friends reborn 300 years after they die.﹕enhypen ✓
Fanfiction"Bir efsaneye göre, arkadaşlıkları çok güçlü olan kişiler, öldükten 300 yıl sonra yeniden doğarlar." ▞▞▞▞▞▞▞▞▞▞▞▞ enhypen minific.