13

203 11 2
                                    

Selamün aleyküm nasılsınız gençler moraller nasıl ? (bu arada medyada Derle bacımız) Beni hiç sormayın ölmüş durdayım haftanın yedi günü okuldayım  . Dertleşmek konuşmak isterseniz bir ablanız olarak bana yazabilirsiniz ...
😁

________________

Depresyona girmiş gibi hissediyorum . Elimde  markasını bilmediğim çikolata yatak döşek yatıyorum . Bilgisayardan bilmem kaçıncı kez izlediğim the end of the fucking worldun  ikinci sezon sekizinci bölüm açık . Hayatım her şeyi tam anlamıyla öğrendikten sonra boka sarmaya başladı bı bakımdan . Yiğitten gelen sayısız tehdit mesajları Yağız'ın fotoğraflarına bakıp gecelere kadar ağlayışım ve uykuya dalışlarım . Gece abilerimden birinin gelip yorganımı üstüme örtmesi . Toplam beş günüm bu şekilde geçti . Okulu da raporlu diye idare ediyordum . Bu gün hazırlanıp
Yağız 'a gidecektim . Onu o kadar çok özlemiştim ki ...
Yağız 'ın biz küçükken bana her zaman mor rengin çok yakıştığını söylerdi .    

Üzerimde mor renkli bir elbise kafamda ince bir şal sessiz ve ürkütücü bir ortam mezarlık . Tamda Yağızımın mezarının önündeyim. Onun özlemiyle mezar taşına dokunuyorum , buz gibi soğuk kalbi sıcacıktı oysa bir zamanlar.  Gözlerim dolarken o tanıdık sesi duyuyorum

Yiğit : ne işin var burda ne bok yemeye geliyorsun buraya ha

Derle : sana hesap verecek değilim rahat bırak bizi

Yiğit : Yağız senin abin yüzünden bu mezarda aptal kız

Derle : bence olayları bide biyolojik babandan dinlede öyle gel Yiğit ve bizi yalnız bırak

Yiğit : öyle olsun şimdi gidiyorum senin şu babandan dinle dediklerini öğrenmeye

Derle : görüşmemek  üzere

Yiğit mezarlığın çıkışına doğru gitti bense Yağız' ın yanındaydım .
Onunla uyumak istiyordum , mezarının üzerine kıvrılıverdim . Gözlerim istemsizce kapandı .

  Akşam saatleri
Alkım 'ın ağızından

Sabah mor şık bir elbiseyle çıkan kardeşimizi arıyorduk oysa mutlulukla biriyle buluşacağını söylemişti . Saat bilmem kaç oldu hava karardı . Arkadaşı Erez itini bile aradık ama lanet olsun ki yoktu . Kötü düşünceleri ne kadar kafamdan atmaya çalışsam da olmuyordu . Barkın abim kafayı yemiş , eski ailesinin yanına bakmaya gitmişti ama ordanda bir şey yoktu . Derle'nin eski babası Yağız diye birinden bahsetmişti . Demekki beş gündür kendini odalara kapatmasının nedeni buydu . Onun için hepimiz üzülüyorduk . Özellikle de Deniz ikizlerden biri acı çekiyorsa diğeri de hissedermiş . Deniz kalbinin ağrıdığını söyleyip durdu o beş günde  demekki küçük kardeşimiz fazlasıyla acı çekiyordu .  Babam tanıdık bir polis memurunu arayıp Derle için kayıp başvurusunda bile bulunmuştu . Annem perişan bir haldeydi . Hepimiz polislerden gelecek haberi beklerken kapı çaldı . Deniz hızla kapıya koşup açtı ve beklenen kişi ...

Demir'in kollarında gözleri kapalıydı  .  Arkın ve Deniz Demir' in kollarından aldılar ve odaya götürmek için merdivenlere yöneldiler. Her yeri çamur içindeydi . Üstü başı pis olmuştu meleğimin .

Gökhan  (Derle'nin yeni babası) : Demir nasıl buldun onu ?  polise bile haber verdim ama bir sonuç alamadık .

Demir (eski abisi ) : Yağız ' a gitmiş . Yani mezarlığa uyuya kalmış .

Gökhan : nasıl uyuykalmış ne mezarlığı

Demir : Derle'nin küçüklük arkadaşı o yıllar önce ölmüştü tabi Derle bu süreci çok zor atllattı .  Her şeyi size anlatacağım Gökhan bey izin verin .

Gökhan : tamam içeri geçelim .

Demir yakalaşık bir saat konuştu . Derle Yağız denen çocuk için çok üzülmüş atlatamamış . Ve Yağız'ın ölümünün intihar olduğunun asla kabullenmemiş .  Onu mutlu etmek için elimizden gelen herşeyi yapacağız .

_______________

Bölüm biraz kısa oldu ama idare edin .
En sevdiğiniz abi hangisi ?
Yağız sizce gerçekten öldü mü o gün ?

Soruları cevaplarsanız mutlu olurum . Hikayede olmasını istediğiniz bir olay karakter vs varsa yorumlarda belirtin . 😀🤗

DERLEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin