Selamün aleyküm nasılsınız gençler moraller nasıl ? (bu arada medyada Derle bacımız) Beni hiç sormayın ölmüş durdayım haftanın yedi günü okuldayım . Dertleşmek konuşmak isterseniz bir ablanız olarak bana yazabilirsiniz ...
😁________________
Depresyona girmiş gibi hissediyorum . Elimde markasını bilmediğim çikolata yatak döşek yatıyorum . Bilgisayardan bilmem kaçıncı kez izlediğim the end of the fucking worldun ikinci sezon sekizinci bölüm açık . Hayatım her şeyi tam anlamıyla öğrendikten sonra boka sarmaya başladı bı bakımdan . Yiğitten gelen sayısız tehdit mesajları Yağız'ın fotoğraflarına bakıp gecelere kadar ağlayışım ve uykuya dalışlarım . Gece abilerimden birinin gelip yorganımı üstüme örtmesi . Toplam beş günüm bu şekilde geçti . Okulu da raporlu diye idare ediyordum . Bu gün hazırlanıp
Yağız 'a gidecektim . Onu o kadar çok özlemiştim ki ...
Yağız 'ın biz küçükken bana her zaman mor rengin çok yakıştığını söylerdi .Üzerimde mor renkli bir elbise kafamda ince bir şal sessiz ve ürkütücü bir ortam mezarlık . Tamda Yağızımın mezarının önündeyim. Onun özlemiyle mezar taşına dokunuyorum , buz gibi soğuk kalbi sıcacıktı oysa bir zamanlar. Gözlerim dolarken o tanıdık sesi duyuyorum
Yiğit : ne işin var burda ne bok yemeye geliyorsun buraya ha
Derle : sana hesap verecek değilim rahat bırak bizi
Yiğit : Yağız senin abin yüzünden bu mezarda aptal kız
Derle : bence olayları bide biyolojik babandan dinlede öyle gel Yiğit ve bizi yalnız bırak
Yiğit : öyle olsun şimdi gidiyorum senin şu babandan dinle dediklerini öğrenmeye
Derle : görüşmemek üzere
Yiğit mezarlığın çıkışına doğru gitti bense Yağız' ın yanındaydım .
Onunla uyumak istiyordum , mezarının üzerine kıvrılıverdim . Gözlerim istemsizce kapandı .Akşam saatleri
Alkım 'ın ağızındanSabah mor şık bir elbiseyle çıkan kardeşimizi arıyorduk oysa mutlulukla biriyle buluşacağını söylemişti . Saat bilmem kaç oldu hava karardı . Arkadaşı Erez itini bile aradık ama lanet olsun ki yoktu . Kötü düşünceleri ne kadar kafamdan atmaya çalışsam da olmuyordu . Barkın abim kafayı yemiş , eski ailesinin yanına bakmaya gitmişti ama ordanda bir şey yoktu . Derle'nin eski babası Yağız diye birinden bahsetmişti . Demekki beş gündür kendini odalara kapatmasının nedeni buydu . Onun için hepimiz üzülüyorduk . Özellikle de Deniz ikizlerden biri acı çekiyorsa diğeri de hissedermiş . Deniz kalbinin ağrıdığını söyleyip durdu o beş günde demekki küçük kardeşimiz fazlasıyla acı çekiyordu . Babam tanıdık bir polis memurunu arayıp Derle için kayıp başvurusunda bile bulunmuştu . Annem perişan bir haldeydi . Hepimiz polislerden gelecek haberi beklerken kapı çaldı . Deniz hızla kapıya koşup açtı ve beklenen kişi ...
Demir'in kollarında gözleri kapalıydı . Arkın ve Deniz Demir' in kollarından aldılar ve odaya götürmek için merdivenlere yöneldiler. Her yeri çamur içindeydi . Üstü başı pis olmuştu meleğimin .
Gökhan (Derle'nin yeni babası) : Demir nasıl buldun onu ? polise bile haber verdim ama bir sonuç alamadık .
Demir (eski abisi ) : Yağız ' a gitmiş . Yani mezarlığa uyuya kalmış .
Gökhan : nasıl uyuykalmış ne mezarlığı
Demir : Derle'nin küçüklük arkadaşı o yıllar önce ölmüştü tabi Derle bu süreci çok zor atllattı . Her şeyi size anlatacağım Gökhan bey izin verin .
Gökhan : tamam içeri geçelim .
Demir yakalaşık bir saat konuştu . Derle Yağız denen çocuk için çok üzülmüş atlatamamış . Ve Yağız'ın ölümünün intihar olduğunun asla kabullenmemiş . Onu mutlu etmek için elimizden gelen herşeyi yapacağız .
_______________
Bölüm biraz kısa oldu ama idare edin .
En sevdiğiniz abi hangisi ?
Yağız sizce gerçekten öldü mü o gün ?Soruları cevaplarsanız mutlu olurum . Hikayede olmasını istediğiniz bir olay karakter vs varsa yorumlarda belirtin . 😀🤗

ŞİMDİ OKUDUĞUN
DERLE
Teen Fiction+ Belkide 1milyonda 1 kişide görülen bir hataydı bu tüm hayatında bir resterasyon yapılıyordu her şey yenisine eskisini unutturuyordu ...