Bir çift simsiyah göz...Ben cevap vermeyince hâlâ bana bakmaya devam eden, bugüne kadar gördüğüm siyahların en koyu tonu olan gözler.Hâlâ susmaya devam ederken bakışlarımı da kaçırmıyordum.Yüzümü ifadesiz tutabilmeyi bu sefer başaramadım.Kendimi çok yorgun ve halsiz hissetmem normal mi?Tekrar bayılacak gibiydim.Dakikalar geçmişti ama hâlâ gözlerimi ne ben kaçırmıştım ne o.
"Şimdi de konuşmayı bilmiyorum rolü mü yapacaksın,Numaracı?"demişti tok ve alaycı bir sesle.Ne cevap verebilirdim ki?Beni bu adam mı kaçırmıştı?Bunu bile bilmiyorken ne diyebilirdim?Tek bildiğim bir şey vardı, o da ondan korkmadığımı ona göstermekti.
Ben hâlâ yerde yatarken o da yere eğilmiş göz teması kurmaya devam ediyordu."Neden ellerim ve kollarım bağlı değil?"diyerek kalkmaya çalışıyordum ki kolumu tutup kendine doğru çekmişti "Şu çelimsiz kollarınla beni etkisiz hale getirip buradan çıkabileceğini mi düşünüyorsun?"diyerek alaylı bir sırıtış ve bakışla bana bakmaya devam ediyordu.Asla ama asla gözlerini kaçırmıyordu.Demek beyefendinin canı oyun oynamak istiyor .Bana uyar.
Boşta kalan elimi omzunun oraya yerleştirip kolunu ters çevirip bileğimi kurtarmıştım ama ayağıma çelme takıp beni yere düşürmüştü.Tam kafamı çarpacağım sıra elini kafamın altına koyup "Demek birkaç numara biliyorsun , ha Numaracı?"demişti .Bu sefer sırıtmıyor bayağı otuz iki diş gülüyordu.Birden onu itekleyip ayağa kalkarak"Senin saçma sapan oyunlarınla uğraşacak vaktim yok."demiştim ama sesim beklediğimden yüksek çıkmıştı.
Yerden kalmış ve ellerindeki tozları çırparken "Oyun oynamak senin işin,Sayın Numaracı" yine alaycı bir sesle demişti.Ben bu kadar ciddiyken onun alaycı tavırları insanı çileden çıkartacak cinstendi.Belki de bunu istiyordu.
"Neden elimi ve ayağımı bağlamadın,Sayın Ukala?" derken benim sesim de alaycı çıkmıştı."Sandığımdan daha zekisin!"Bu sefer sesinde hayranlık da vardı ya da bana öyle gelmişti.Onu kendi silahıyla vurmaya çalıştığımı anlamış olmalıydı.
"Sandığımdan zeki(!) derken galiba sen bedava IQ testi falan yapıyorsun?"sesim hafif sert çıkmıştı.
Başını sağa sola sallarken hafif kibirli bir şekilde yürümeye başlamıştı."Ben çok şey yaparım ama IQ testi bunlardan biri değil."diyerek hafif bir sırıtışla bana doğru gelmeye başlamıştı.Aramızda birkaç adım mesefa kalınca "Hem o yaptığım şeyler IQ testinden daha eğlenceli."Utanmaya başladığımı hissediyordum.Hemen konuyu dağıtsam iyi olacak gibi duruyordu.
"Ee , Iı ...neden ellerimi ve ayaklarımı bağlamadın?"kısık bir sesle ancak böyle bir cümle kurabilmiştim.Yavaş yavaş ben geriye gittikçe o da aramızdaki mesafeyi bozmamaya çalışır gibi bana doğru adım atıyordu.Arkamda duvar kalınca iki elini sağa ve sola yerleştirerek bana kaçacak yer bırakmamıştı.
"Yani yapacaklarımı yaparken elini ve ayağını bağlamamı tercih ediyorsun öyle mi?"demişti.Hafif kaşları da havalanmıştı.
Küstahhh(!)"Beni hem kaçırıyorsun hem gelmiş burada saçma sapan oyunlar oynamaya çalışıyorsun.Sen ne yapmaya çalışıyorsun?"diyerek göğsünden ittirmiştim ama milim dahi oynamamıştı.İyice sinirlenmeme neden olmuştu.
Bağırarak "SENN NE YAPMAYA ÇALIŞIYORSUN?"
Hâlâ yerinden oynamıyordu.Fısıltıyla "Sen ne yapmamı istersin ?" demişti.
Son derece sakin olması ve sorularımı cevaplamaması bardağı taşıran son damla olmuştu. "Küstah!"diyerek bu sefer onu sert bir şekilde itekleyince önümden çekilmek zorunda kalmıştı.
Deponun kapısına doğru giderken o da alaylı sırıtışıyla başını sağa sola sallıyordu.Ben bu alaylı sırıtışı sanki daha önce görmüştüm ama aklıma bir şey gelmiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Adalet'in Çakrası
ActionAdalet nedir?Herkesin kendine göre bir cevabı olan soru, acaba Helen Soykan' a göre bu sorunun cevabı ne? Helen Soykan başarlı,azimli,cesur ve mücadeleci ruhuyla uzun bir süredir kendi halindeyken bir anda karşısına çıkan bir dosya ile hayatı tekrar...