Bölüm 18: Mantar Pano, Pt. 1

309 16 11
                                    

Selamke

Naberke

Ke demeye takmışke

Neyse aklıma konu gelmişken unutmadan yazayım dedim

Şarkılar: Evanescence - Bring Me To Life / TV Girl - Not Allowed

İki partta da bunları dinleyebilirsiniz çünkü ben hangi bölümde hangisi daha iyi gider kestiremedim Ğ

Bismillahke

~~~

Hyunjin, boş boş baktığı tahtadan bakışlarımı zorla çekip yanında oturan Chris'e döndüğünde bakışları oldukça bayıktı. Okulun açılmasının üstünden 1 ay geçmişti ve artık kendi kampüslerine geçtikleri gibi, dersleri de ilerlemişti ve fazlasıyla sıkılıyorlardı. Kendisinin bu kanıya varma nedeninin başlıca nedeni, oflayıp puflayan Chris idi.

"Bir şey anladın mı?" dedi böyle bir şeyin olması umuduyla. Kafasını Hyunjin'e çevirip onaylar şekilde mırıltılar çıkarttı. "Polis babamın olması kolaylığı. İşlerinden birçok şey öğreniyordum her zaman." Şanslı biri olmasına iç çekerek bedenini ona çevirdi. "Bugün müsaitsen size gelsem ve bana konuları anlatsan olur mu? Öyle bir anlatıyor ki profesör, yoldan geçen birinden konuyu anlatmasını istesem daha rahat anlatım sanırım." Tek soluklu isyanıyla beraber burnundan gülerek elini karşısındaki bedenin omzuna koydu. "Tamam tamam, şimdi benle konuşmaya devam edersen profesör ikimize de kızacak ve akşam okulda kalacağız." Kafasını salladığında omzuna baskı uygulayıp önüne dönmesini sağladı.

Bir ay boyunca Felix'e olan duygularını sorguluyordu Hyunjin. Değişik bir şekilde sadece bir aydır tanıdığı seks partnerine her baktığında kalbi yerinden kalkıp bedeninde maratona çıkıyordu. Duygusal açıdan bağlanabileceği bir şey yaşamamışlardı. Sadece seks yapıyor, okula beraber gidiyor ve daha çok seks yapıyorlardı.

Ve seksleri, azgınlık dışında hiçbir his içermiyordu.

Kendisinin bilmediği 2. tanışmalarının üstünden neredeyse bir hafta geçmişken Felix'in Hyunjin'e olan tavırlarındaki ani değişikliğe bağlıyordu duygularını. Kötü yönde değildi, aksine hoşuna gidiyordu. Ama bu tür hisleri neden bu kadar kısa sürede almıştı, emin değildi. İlk görüşte aşık olmuş olabilirdi, fiziksel çekimimizi duygularına bağlamış olabilirdi... Her şey olmuş olabilirdi.

Asıl nedeninin geçmişlerini bilmesi olduğunu bilmeden bu hesaplamayı yapmıştı tabii ki.

Tüm düşüncelerini dağıtan zil sesinin tizliğiyle gözlerini kırpıştırarak arkasına döndü. Bir arka sıralarında sohbet eden Felix ve Namjoon ile gülümsemeden edemedi. İyi anlaşıp dost olmalarına sevinmişti. Her ne kadar çok samimi oldukları kimse olmasa da Felix'in onlar gibi olmayıp onlarla beraber takılması sadece Hyunjin'in değil, herkesin hoşuna gitmişti. Öyle ki iki haftadır hep bir şeyler yapıyorlardı.

Tabii, koskoca bir ayda neredeyse 8 kere seks yapmışlardı.

Hyunjin; onun üstünde yeni işkenceler deniyor, acı çekmesini efendisi olarak hazla izliyor ve iradesinin de ötesinde zevk yaşatıyor, yaşıyordu.

"Çıkışta bir şeyler yapalım mı?" Alıştığı kalın ses, kendisine hitaben soru sorduğunda daldığını yeni fark edip sıradan kaldırdığı bakışlarını ona doğrulttu. "Üzgünüm bebeğim ama Chris ile bugünkü konuların üstünden geçmeliyiz. Lanet profesör yüzünden bir bok anlamadım bugünkü dersten." Cümlesinin yarısından sonra odağı değişti. Artık, Chris'e kararmış irisleriyle bakıyordu.

souvenir | hyunlix Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin