Bölüm 20: Tekrar Sana Ait Olmak

512 16 31
                                    

Selamm

Birkaç gündür mutluluktan bölüm yazmayı aklımdan çıkartmışım

Özür dilerimke

Ğ

Eveeet bugün (perşembe) tyt denemem var yarın da dershanede seviye tespit denememiz olacak

Şansıma boydan (1.71) gireyim

Şarkı: PRINCESSBRI - I Miss You

Bismillahke

~~~

Yine aynı pozisyondaydık.

Ama bu sefer ikimiz de aynı duygu ve olayla bu pozisyondaydık.

Sırtımı yasladığım yatak başlığı canımı yakmaya başlarken yerimde rahatsızca kıpırdanıp pozisyonumu düzelttim ve bu sırada kolumun altındaki bedeni sarsmamaya çalıştım. Benim daha çok yıkılmam gerekirken o benim yerime de yıkılmış, ağlamaktan artık hali kalmamıştı. Titreyen bedeni bile son enerjisini kendisinden almıştı.

"Felix..."

Elim yanağına yerleşti ve teninde kuş tüyü dokunuşlar bırakmaya başladı. "Benden çok harap oldun. Yetmez mi sence de artık?" Sanki ona bulunduğu durumu hatırlatmam gerekiyormuş gibi bir türlü tükenmeyen göz yaşlarından birkaç damlası daha elmacık kemiklerinden yanaklarına doğru süzüldü. "Olmuyor Hyunjin. Suçluluk duygumu bitiremiyorum. Seni üzmek istemediğim için bunu sakladığımı sen de biliyorsun ama olmuyor." Ellerimin üstünde hissettiğim göz yaşından sonra diğer elim de havalanıp yanağına yerleşti. "Önemli olan benim seni suçlamadığım. İlk başta güvenimin kırıldığını hissettim ama açıklaması varmış işte. Şimdi ağlamayı kes lütfen." Bir elim yanağından ayrılıp teninden çekilmeden beline kadar indi, kendime çevirdiğim bedeni kucağıma yerleştirdim.

Kasıklarıma yerleşen kalçaları, ağırlığını üstüme verirken elleri enseme çıktı ve sarı tutamlarımla oynamaya başladı. "Her seferinde bana olan bu ilginle tekrar tekrar kendimden geçiyorum." Küçük dudakları arasından dökülen iltifat, suratıma nefesiyle beraber çarpılırken derin bir nefes alma ihtiyacı hissettim o an.

"Ya hafızamızı kaybetmeseydik? O zaman ne olurdu?" Tekrardan konuştuğunda yutkundum. O zamanlar da ona karşı bir şeyler hissettiğimi fark etmiştim onu öperek buraya taşıdığımda. Çünkü öptüğüm an, dudaklarım sanki küçük Hyunjin'in dudakları gibiydi, Felix'in küçük alt dudağını masumca ve ne yapacağını bilmeden öpüyordu.

"Bence..." dedim derin nefes alarak terkar. "... senin bana hissettiğin şeyleri bilmediğimden sana açılmaz ve seni kıskandırmak için başkalarıyla çıkardım." Sataşmak için söylediğim cümlelerden sonra kaşlarını çatıp ensemdeki saçları çekiştirince gülerek yanağındaki ellerimi çekerek ellerine yerleştirdim. "O zaman gidip ben de başkalarıyla seks yapayım sen kıskan diye." Suratıma çarpan ılık nefesin ardından hareketlenerek pantolonumun üstünden penisime sürtündü ve geri çekildi.

Yutkunarak iki elimi de beline yerleştirdim ve kendime çektim tekrar bedenini. "Ne diyorsun ve ne yapıyorsun?" Üst bedenlerimiz birbirine yapışırken dudakları dudaklarımı teyet geçiyordu artık. Ve bu, nefesimi tutmama neden olmuştu. "Uğraşmana aynı şekilde karşılık veriyorum. Olmadı mı?" Elleri omzuma yerleşti ve narin narin dokunmaya başladı. Sanki böyle olmazsa canım acıyacakmış gibi.

"Bunu lütfen beni tahrik etmeden yapar mısın? Böyle bir durumda sevişmemiz hiç masumca değil." dedim suratımı geri çekerek. Ama umursamadı dediklerimi ve üstüme daha çok eğilip dudaklarını dudaklarımın üstüne yerleştirdi.

souvenir | hyunlix Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin