souvenir | hyunlix

Bölüm 10: İlk BDSM Deneyimi

Konuşmalar kısmına playlist atacağım bölümden sonra, orayı dinlereyek okuyun bölümü 👁👅👁

Uyarı yapmama gerek yok -ki önceki bölümlerde de yapmadım- çünkü kitabın +18 içerikli olduğunu zaten açıklamalar kısmına yazmıştım

Şahsen bölümü yazarken şey dinledim...

JVLA - Uhuh

Neyse iyi yükselmeler 👉🏿👈🏿

~~~

Üstün olan, elini kravatına yerleştirirken önündeki manzaraya sırıtarak baktı. Felix, duvarda çırılçıplak halde kelepçeliydi. Hyunjin bu manzarayla beraber kravatını düzeltmek yerine çözdü ve boynunda bıraktı. Yavaş adımlarla Felix'e yaklaştı. Felix baştan aşağıya onu süzdü. Bacaklarını saran keten pantolon, ne kadar uzun olduklarını belli ediyordu. İçine koyduğu beyaz gömleği ince ve kusursuz belini öne çıkartıyordu. Boynunda bıraktığı kravatı, bir süre sonra gözlerinin üstünde olacak diye düşündü. Bakışları son olarak saçlarına çıktı. Sarı saçları açık ve düzdü. Her zamankindan daha seksi olması yutkunmasına neden olmuştu Felix'in.

Hyunjin de aynı şekilde Felix'e göz gezdirmişti. Derin derin nefes alıp veriyordu heyecanı belli olacak şekilde. Hyunjin her ne kadar bu tarz şeyleri fazlasıyla denese de kendisi de ilk defa heyecanlı hissediyordu. Yanına yaklaşıp itaatkar olanın suratına yaklaştı heyecanını bastırırken. Üstünlüğünü belli etmeli, ona hiç yaşamadığı hisleri yaşatmalıydı. Yaşatacaktı da.

Ellerini sıcak bedenine yerleştirdi ve aşağı indirdi. Kendisi de aşağı kayarken Felix tekrar yutkundu. Beğenmezse ne yapacağı konusunda endişeliydi. Ama bacaklarına değen dolgun, sıcak dudaklar düşüncesini uzaklaştırmış, kasılmasına neden olmuştu. Öpücüklerin sahibi ise, narin olan öpücüklerini ıslatmış, yukarı çıkıyordu.

Dudakları arasından konuştu fısıltıyla. "Bir daha sözümden çıkmayacaksın, değil mi?" dedi aletini es geçip kaslarını ıslatarak öperken. "Mhm..." diye bir mırıltı çıktı Felix'in ağzından. Aldığı hazı belli edecek şekilde mırıldandı Hyunjin de. "Ve artık bu çıplak bedene sadece ben dokunacağım, değil mi?" dedi. Bu sırada çoktan dudaklarına ulaşmış, alt dudağına da ıslak bir öpücük bırakmıştı. "Mmm- Mhm..." dedi Felix kendini ıslak öpücüklere boğan dudaklara doğru.

Çıkan hırıltılı sesin ardından tekrar alt dudakları ele geçirildiğinde elleri hareket etti ama kısıtlı hareketi duvara kelepçeli olduğunu hatırlattı kendisine. Yapabileceği tek şeyin efendisine istediklerini vermek olduğunu idrak edip kendisi de aynı hırsla üst dudaklarını ele geçirdiğinde çıplak bedenindeki iki el harekete geçmişti bile. Göğüs uçları, kasları, boynu, bacakları, kalçaları, aleti... Her yeri yanıyordu ve daha fazlasını istiyordu. Bir el boynuna çıkmıştı, kendisini bağlayana daha çok çekilmişti. Artık dilleri de ağızları içinde savaş veriyordu. Diğer el kalçalarının arasında yer edinmiş, sertçe kavranmıştı. Dudaklarından çıkan iniltiyle deliği sıkılaşıp gevşemeye başladı.

"Uslu dur."

Dudakları arasında aldığı kesin emirle iniltisini kesmek için diline yapıştı dudakları. Büyük bir istekle emerken kalçasındaki eller sıkılaşıyor, işini fazlasıyla zorlaştırıyordu. İstediğini belli etmek için alt tarafını ona bastırdı. Dudakları ayrılırken alınları birleşti. "Ben izin verene kadar boşalmayacak, fazlasını istemeyeceksin. Tamam mı?" dedi dudaklarına doğru. Kafasını hevesle salladı yukarı aşağı. Dudaklarına bıraktığı kısa süreli öpücükten sonra ellerini deli gibi yanan bedenden çekti, yanında duran püsküllü kırbacı aldı eline. Felix istemsizce yutkundu. Acı çekmeye alışık değildi.