İstenmeyen Üye 2 || KTH

4

"E-evet.. yani.. ben iyi biriyim herhalde.." dediğimde, yanımdan ayrılıp tekrar kendi yatağına döndü.

Taehyung, "uyu" demişti sadece, ve bende onu dinleyerek gözlerimi kapamış, uyumaya çalışmıştım.

***

Namjoon, beni kahvaltıya çağırdığı için aşağı inmiştim ve daha sonra ise yemeye başlamıştım.

Kimse konuşmuyordu, ses yoktu. Tek ses.. çatal, kaşık sesleri. Aman ne hoş(!)

Seokjin, "Mi rae, yumurta rulosu yesene. Ben yaptım" dedi, bana bir tane verdi.

Ona karşılık gülümseyip, ağzıma kattığımda, çok güzel olduğunu fark ettim.

"Mmm... Çok güzel olmuş!" Dedikten sonra, bir tane daha alıp tabağıma koymuştum ki, yanımda oturan Taehyung'u duydum.

Taehyung, "Ayı gibi yiyiyor, nasıl idol olacaksa" çok sessiz konuşmuştu, ben hariç kimse duymamıştı.

Belliydi.

En son aldığımı, tekrar yerine koyunca Jin bana baktı ve "Ne oldu?" Dedi.

"Ee şey, formumu korumam gerekiyor.. bu kadar yeter.. size afiyet olsun" dedikten sonra sandalyeden kalkıp, odaya girdim.

Lanet olsun ya..

Ben hâla açım, o ne olacak? Her neyse.. ayı gibi olmak istemiyorum..

Zaten bir süre sonra, solom çıkacak ve ben o süreye kadar biraz diyet yaparsam, sıkıntı çıkmaz.

..

Ertesi gün kahvaltıya oturduğumda, tek yediğim şey.. bir salataydı. Zayıflatan bir karışım olduğunu duyduğum için yapmıştım.

Tek onu yemiştim ama ben doymamıştım. -yine-

Hoseok, "Sen onunla doydun mu Mi rae?"

Seokjin, "Benim yemeklerim daha güzel.. o ne?"

"Bu salata.. zayıflatıyormuş" dediğimde, hepsi birden bana döndü.

Namjoon, "Sen zaten zayıfsın Mi rae, bir deri bir kemik kalacaksın sonra" dedi ve bana bir tabak çıkardı.

Jimin, "Sizi ilgilendirmiyor bence" dedi ve kendi kaşığını masaya sert bir şekilde bırakıp, salona geçti.

Taehyung, "Gerçekten inanamıyorum size.. sözde istemiyordunuz.." dedi ve o da Jimin'in yanına gitti.

Jungkook, "Diyecek bir şey bulamıyorum"

Bu ne ya? Bu üçlü benden ne istiyor?

Yoongi, "Gruptan ayrılmanı istiyorlar" dedi, hemde çok sert bir şekilde.

Ananı- bir dakika! İçimi mi okudu o az önce.

"Ben de sevilmek istiyorum? Bu benim en doğal hakkım" dediğimde, yüzünde ki o duygusuz ifade ile "Bu grupta olmadan da sevilebilirsin" dedi ve diğerlerinin yanına gitti..

Namjoon, "Alışırlar"

Seokjin, "Evet evet! Biraz zaman tanı onlara"

Hoseok, "Hem güzel kızsı-" derken onun sözünü keserek, ayağa kalktım.

"Sizde beni istemiyorsunuz bunu biliyorum.. sırf bu grupta olduğum için, sırf bir kadın olduğum için bana böyle davranıyorsunuz.. kendinizi yormayın lütfen.." dedim ve daha sonra odaya girip çantamı aldım.

Ve yurttan çıktım...

***

Yaklaşık, iki saattir boş boş sokaklarda dolanmam normal mi?

Değil.

İstenmeyen Üye olmak çok zormuş gerçekten, buraya gelirken böyle hayal etmemiştim.

Amerika da, az da olsa mutluydum. Kore'ye gelirken heyecanlanmıştım.. ama bütün heyecanım yerle bir oldu.

Telefonum çalınca, hemen çıkardım ve daha sonra açtım. Ablamdı..

"Efendim abla.." dedim ve sesimi düzelttim.

Ablam, "İyi misin sen? Farklısın?" Dedi, endişeli sesi, beni gerçekten seven birinin olduğunu gösteriyordu.

"Evet iyiyim.. ne oldu?"

Ablam, "Kızlarlayım şuan.. seninle buluşmak istiyoruz"

"Olur, nerede buluşalım"

Ablam, "Senin arkanda buluşalım"

Ne diyor bu yine.. bir dakika? Benim arkamda derken.

Arkamı döndüğümde, dört tane maskeli ve şapkalı kız gördüm.

Ablam maskesini çıkartıp, hemen bana sarıldı ve daha sonra diğerleri ile de sarıldım.

Jisoo, "Yaa çok tatlıymışsın" dedi

Lisa, "Eheheh, benim kadar değil dimi?"

"Ahaha yok canım, o kadar da değil"

Rosé, "Ya keşke bizim gruba gelseydin.."

Keşke..