"Ahh!" Diye bağırdığımda, ablam bana dönüp hemen kaldırdı ve daha sonra fanlarına döndü.
Ablam, "O benim kardeşim! Ve ona böyle davranmaya hakkınız yok!" Diye bağırdığında, hepsi susmuş, hiç bir şey yapmıyorlardı.
Benim gözümden yaşlar akarken, ablam elimden tutup kendi arabasına götürdü ve içine soktu.
Ablam, "Mi rae! Ben her şeyin farkındayım! O grupta dışlandığının, fanlar tarafından sevilmesiğinin farkındayım! Ya bırak onları, gel bizim gruba!" O konuşurken bir yandan ise ağlıyordu.
Farkındaydı..
"Yapamam abla.. ben katlanabilirim.. gerçekten o grupta kalmak istiyorum.." dedikten sonra, gelen bildirim sesleri beni rahatsız etmeye başlayınca telefonumu çıkardım.
Haber siteleri, püf..
O sırada Bts
Şans eseri Bts ise televizyon izliyordu ve Mi rae'nin, Jennie ile buluştuğu, daha sonra ise büyük bir kargaşa çıktığı görüntüler çıktı.
Jimin, "Ee bu Mi rae?"
Hoseok, "Ablamla buluşucam dememişmiydi?"
Yoongi, "Ne oluyor lan orda! Kız ölmüşmüdür acaba?"
Taehyung, "Tanrım!"
Namjoon, "Ablası Jennie'mi!?"
Jungkook, "Bize neden söylemedi ki?"
Seokjin, "Gelince öğreniriz de.. çok kötü pataklamışlar kızı.."
Taehyung, "Off neyse ne? Taktınız"
..
Ne kadar istemesem de ablam beni zorla hastaneye, daha sonra ise de kendi yurduna götürmüştü..
İlaçlar, hiç sevmem ama içmek zorunda olduğum için bir sürü ilaç almıştık birde..
Lisa, "Ben o fanları her ne kadar da sana zarar verdikleri için öldürmek istesem de.. bizim fanlarımız.." dedi, ve kolumdan tutup kendi yanına oturttu.
Onunla yaşıt olmak, bence dünyada ki en güzel şey..
Rosé, "Ağrın var mı?"
Jisoo, "Tabi ki var! Karnına sert darbeler almış!"
"Abartmayın" dedim ve karnıma dokunduğumda küçük bir inleme çıktı.
"Ahh!"
Ablam, "Nasıl abartmayalım! Bu gece burada kalıyorsun! İtiraz yok!" Dedi ve kapıyı kilitledi.
"Ya abla.. merak ederler.. " dedim ve kendimi geriye yasladım.
Ablam, "Ahaha! Onlar mı! Güldürme beni!" Derken, kapının çalması ile arkasını döndü ve kapıyı açtı.
Artık kimi gördüyse, bir saniye sürmeden geri kapattı..
"Abla kimdi?" Diye sorduğumda, sustu ve daha sonra kapıyı tekrar açtı.
Ablam, "Sizin burada ne işiniz var!?" Diye bağırınca, ben bile korktum..
"Abla kim?" Diye bağırıp bende ayağa kalktım ve kapıya gittim.
Yoongi, "Ben size buradadır demiştim"
Namjoon, "İyi ki bir dedin!"
"Ne oluyor burada?" Diye sorduğumda hepsi bana bakmış, ve daha sonra koldan tutmuşlardı.
Ablam eksik kalır mı?
O kolumdan tutup, hepsinden kurtarmıştı beni ve kendi arkasına aldı.
Ablam, "Bırakın kardeşimi! Zaten onu hiç bir zaman istemediniz!?" Dedi ve onlara kötü bir şekilde baktı.
Ablamın ikinci yüzü ortaya çıktı.
Taehyung, "Ahahaha! Sana geldi ve böyle mi anlattı!"
Namjoon, "Off bir sus sen!"
Jimin, "Ya gelin gidelim, boşverin!"
Ne oldu az önce? Ben hiç bir şey anlamadım. Az önce bana yine kötü mü davrandılar?
Hoseok, "Mi rae, Pd'm senin yurtta kalmanı söyledi."
"Abla.. ben gideyim o zaman.." dedikten sonra ayakkabımı giyerken, ablam içeriden ilaçlarımı getirdi.
Ablam, "Bu ilaçları, içtiğini kontrol edin! Mecbursunuz!" Dedi, ablamın bu yüzünü hiç sevmiyorum.
Seokjin, "Tamam tamam, ben ona çorba yapar yediririm" dediğinde, ablam birden bire gûlümseyince bende dahil hepsi şok oldu tabi.
Ablam, "O zaman.. kendine iyi bak Mi rae! Bay!" Dedi ve kapıyı kapadı..
Jungkook, "Az önce ne oldu..?" Dedi, ve bana sorar gözlerle baktı.
"Eee.. ablamın ikinci yüzüne hiç denk gelmediniz anlaşılan" dediğimde, kimse bir şey anlamasa da ben arabaya bindiğimde, Taehyung'un eli karnıma sert bir şekilde çarpınca, gerçekten karnım patlayacak gibi hissettim.
"Ahh!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İstenmeyen Üye 2 || KTH
FanfictionMi rae, uzaktan katıldığı seçmeleri kazanmıştı. Ama kimse onu istemiyordu. Ablasına kalsa, kendi grubuna gelmeliydi..