Pd'm, "Sizin ne işiniz var burada!"
Namjoon, "Üzgünüm efendim ama.. onun yanında olmamız gerekiyordu"
Hepsi perişan haldeyken, Taehyung ona kötü davrandığı için daha da pişman olmuş ve kriz geçirmişti..
Hepsi üzgündü...
2 hafta sonra..
Off, ben neden telefon veya televizyon izleyemiyorum ki?
"Ya lütfen! Bırakında ablamı arayayım!" Diye bağırdığım da, evde ki hizmetçi yanıma gelip, "Pd'm'in kesin emri var" dedi.
İki haftadır, buraya sıkışıp kalmıştım. Ne gelen, ne de giden vardı.
Kimseyle iletişim kuramıyordum. Pd'm ise yarın geliyordu.
"Bari televizyon izlesem?" Diye sorduğumda, kafasını iki yana sallamış ve bende oflayarak koltuğa yaslanmıştım.
Ama dur! En son telefonu koyduğu yeri ben gayet iyi hatırlıyorum. Nasıl alabilirim ki?
"Eee şey! Bana bir meyve tabağı hazırlar mısın? Sağlıklı beslenmem gerek, yani malum"
Hizmetçi, "Tabi efendim" dedi ve mutfağa girdi. Ben ise hemen, koridor da duran çekmeceyi açıp telefonu aldım.
Açtıktan sonra, hemen ablamın numarasını çevirdim.
İki kez çaldıktan sonra, efendim diyen biri duyulmuştu, ablam..
"Abla!" Diye bağırdığım da bana bir şey sormak için gelen hizmetçiyi gördüğüm de, telefonu kapatmış ve hemen arkama koymuştum.
Hizmetçi, "Mi rae hanım! Beni de zor duruma düşürüyorsunuz!" Dedi ve arkamdan telefonu aldı..
Off..
Jennie..
Onun sesini duyduğunu iddia ettiği için, kızlar onu ikna etmeye çalışıyordu..
Rosé, "Üzgünüm ama o öldü.. kabullen artık"
Jennie, "Neden bana inanmıyorsunuz! Duydum diyorum! O aradı! Abla dedi bana!"
Jisoo, "Ahh kuzum.. o öldü.."
Lisa, "Ya off" dedi ve ağlayarak, odadan çıktı..
Jennie, "Eminim ya! İnanın bana!" Dedi ve ağlamaya başladı.
Jisoo, "Bak güzelim.. bunu söylemek istemiyorum.. alışmalısın buna.."
Jennie, "Daha yeni kavuşmuştuk!" Dedi ve daha da şiddetli ağlamaya başladı..
Hepsi birbirine sarıldı.. Jennie'yi ise psikoloğa götürmeyi düşündüler..
Bts
Diğer üyeler kendine, yavaş yavaş gelmeye başlamıştı tabi ama Taehyung..
O kendinde değildi.. hala ona yaptıkları şeyler yüzünden pişmanlık duyuyor ve sürekli onun solosunu dinliyordu..
Aç, susuz..
Jimin, "Yapma böyle, bir şeyler ye.."
Taehyung, "Kaç kere dedim! İstemiyorum!"
Namjoon, "İyiliğin için, Mi rae seni böy-"
Taehyung, "Bıktım şu yalanlardan! Rahat bırakın beni!" Dedi ve herkesi odasından çıkardı.
Sürekli, onun geldiğini hayal edip duruyordu..
Sürekli, onu rüyalarında görüyordu..
Sürekli, onun sesini duyuyordu...
Ama gelmeyecekti, bir daha onu göremeyecekti...
Ertesi gün..
"Off ne zaman gelicek!" Diye bağırdığımda içeri hizmetçi girdi ve elinde meyve gördüm.
"İçim dışım meyve oldu ya! Bıktım ben!" Diye bağırınca, hizmetçi masaya koydu ve tekrar mutfağa gitti..
"Bari dışarı çıkabilsem! Pencereye çıkmama bile izin yok!"
Hizmetçi, kapı çalınca hemen kapıya onunla beraber bende koştum.
Ve gelen kişi sonunda Pd'm'di..
"Ohh sonunda! Hoş geldiniz!" Dedim ve ikimiz içeri girdik.
"Pd'm, anlatıcakmısınız artık! Kimse bana bir şey söylemiyor.." dediğimde, bana baktı ama yüzünde gülümseme yoktu..
Pd'm, "Nasıl söylesem bilmiyorum ki Mi rae.."
"Neyi söylemiyorsunuz?" Dediğimde, bana tekrar döndü.
Pd'm, "Şuan herkes seni ölü olarak biliyor ve-"
"Ne!? Nasıl ölü olarak biliyorlar ya!?"
Pd'm, "Şöyle, Taehyung'un seni tamamen unutması ve senin güzel bir çıkış yapabilmen için gerekiyordu.. Sadece bir kaç yıl bu oyun devam edicek.."
"Siz şaka mısınız ya!? Nasıl böyle bir şey yaparsınız!"
Ablam.. o bensiz yapamaz ki.. kim bilir ne haldedir..
"Bırakın beni! Ablam! Ablam bensiz yapamaz! Kim bilir ne haldedir!"
Derken gözlerim kararmaya başladı.. ve sonrası yok..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İstenmeyen Üye 2 || KTH
FanfictionMi rae, uzaktan katıldığı seçmeleri kazanmıştı. Ama kimse onu istemiyordu. Ablasına kalsa, kendi grubuna gelmeliydi..