Chan, "Evet, Stray Kids grubundan" dedi ve gülümsedi.
"Bende diyorum nerden tanıdık geliyorsun.."
Chan, "Kendini tanıtmayacak mısın?" Dedi ve elini uzattı.
Bu arada, yüzümde ki maske hala durduğu için beni tanıyamamıştı.. şükür..
"Bende Mi rae" dedim ve elini tuttum..
Chan, "Ee maskeni çıkarmayacak mısın?" Dediğinde, biraz güldüm ve sonra,
"Malum, burada hastalık falan çok" dediğimde, anlamış gibi kafasını salladı ve ayağa kalktı.
Chan, "Ara o zaman, ne de olsa Kore'lisin" dedi ve arabasına gitti..
O gittikten bir süre sonra, nefes almak için maskemi çıkardım ve derin bir nefes aldım.
"Ahh beni tanıyabilirdi!" Dedim kendi kendime ve daha sonra bana doğru gelen gölgeye baktım.
Chan!
Hemen maskemi taktım ve ona döndüm.
Chan, "Yüzünü gördüm Mi rae, boşuna saklama" dedi ve yanıma oturdu.
"Neyden bahsediyorsun.. hem sen gitmedin mi?"
Chan, "Neyden bahsettiğimi çok iyi biliyorsun, sen ölmedin mi?"
"Off.. anlamıyorum seni"
Chan, "Bence çok iyi anladın.." dedi ve şapkamı aldı.
"Dur bekle, onu daha yeni aldım!" Diye bağırdım ve onu almaya çalıştım. O sırada ise maskem düşmüştü.
Chan, "S-sen gerçekten o'sun.. neden böyle bir şey yaptın"
"Bak beni görmedin tamam mı?" Dediğimde sırıttı ve,
Chan, "Yoo gördüm"
"Yaa lütfen! Benim için çok önemli, ne sen beni gördün! Ya da ben seni!"
Chan, "Seni sevenleri hiç düşünmedin mi? Nasıl kahroldular haberin var mı?"
"Bende böyle olsun istemezdim ama.."
Chan, "Ama?
Derin bir nefes alıp verdim ve daha sonra ona döndüm. Gözlerim dolduğu için, elini omzuma koydu ve,
Chan, "Bana her şeyi anlat lütfen.."
"Gerçekten çok karışık.." dedim ve ellerim ile yüzümü kapadım..
Chan, "Tamam, ben sabaha kadar dinlerim seni.. bir yere gidelim" dediğinde ayağa kalktı ve bana elini uzattı.
Bende tuttum ve ayağa kalkıp, "Dışarıda olmaz ama, seni ya da beni tanıyanilirler.. bizim eve gidelim"
O da, onaylayınca arabaya binip eve gelmiştik ve daha sonra içeri girdik.
Hizmetçi, görünce biraz şaşırdı çünkü kimseyle konuşmamam gerekiyordu.
Hizmetçi, "Mi rae hanım siz-" derken, öksürerek onun sözünü kestim ve
"Odama iki kahve getir" dedim. Daha sonra ise ikimiz benim odama girdik.
Chan, "Anlat bakalım, dinliyorum.." dedi, ona anlatmaya başlamadan önce kahveyi bekledim.
Kahveyi içerken, ona her şeyi anlatmıştım.. beni hiç kesmeden, dikkatlice dinlemişti..
Chan, "Sende buna göz mü yumuyorsun Mi rae?" Dediğinde, başımı kaldırıp ona baktım.
"Sadece bir kaç yıl.. döndüğüm de her şeyin normal olması için.."
Dediğimde, susmuş ve hiç bir şey diyememişti.. bende ona baktım ve "Şimdi bana söz ver.. kimseye benden bahsetmeyeceksin.."
Chan, "Tamam söz veriyorum.." dediğinde, ona dönüp gülümseyerek teşekkür ettim..
Chan, "Ben gitsem iyi olur" dedi ve ayağa kalktı..
"Görüşelim o zaman.." dediğimde bana gülümsedi ve
Chan, "Ben bir kaç ay buradayım zaten.. beni arayabilirsin.. tek bilen kişi benim ne de olsa" dedi ve havalı bir şekilde kahkaha attı.
"Ahaha, ararım o zaman" dedim ve onu yolculadım..
Ardından ise Pd'm aramıştı, neden aradığını tahmin etmek zor değildi.
Kesin beni söylemişti, yani belliydi.. açıp biraz azar işittikten sonra ortak bir yol bulmuştuk..
Chan'la görüşebilecektim. Onunla konuşabilecektim. Tek şart, onun benden kimseye bahsetmemesiydi.
Zaten bende bunu ona söylemiştim? Her neyse..
2 ay sonra..
Chan ile sık sık buluşmuştuk, ve baya bir yakın olmuştuk ama bu yakınlık hoşlantı değildi. Sadece arkadaşlıktı ve şimdi ise Chan Kore'ye döneceği için çok üzgündüm..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İstenmeyen Üye 2 || KTH
FanfictionMi rae, uzaktan katıldığı seçmeleri kazanmıştı. Ama kimse onu istemiyordu. Ablasına kalsa, kendi grubuna gelmeliydi..