İstenmeyen Üye 2 || KTH

17

Ben bir şey diyemeden, Pd'm'in ters bakması ile hemen kendimi toparladım.

Bir kaç saat sonra, konu yine bize geldi..

Jimin, "bu senin yaşadığını önceden biliyor muydu? Yoksa yeni mi öğrendi", Chan 'dan bahsediyordu..

"Bayadır biliyor"

Ablam, "Ne! Ben yani ablan bilmiyordu, ama kim olduğu belli olmayan, daha tanımadığımız biri biliyordu, öyle mi!? Ne zamandan beri!?"

"Abla lütfen artık soru sormayın.." dedim ve gözlerimi sıkıca kapadım.

Jimin, "Peki aranızda ki bağ ne?" Dedi ve bize sorar gözler ile baktı.

Pd'm'e baktığımda, durmuş bir yere bakıyordu.. Taehyung bizi dinliyordu ve bende hemen soruyu yanıtlamak istedim.

"Chan benim-" derken sözümü Pd'm kesti.. pis yılan.

Pd'm, "Sevgililer, bir yıldır"

Chan, "Ne!?" Tabi şok oldu, ben bile sevgili olduğumuzu bilmiyordum.

Jungkook, "Onun bundan haberi yok galiba, bizden daha çok şaşırdı"

"Ha şey ııı" dedim ve ben zorlandığım için Chan araya girdi..

Chan, "Ben Mi rae size söylemek istemediği için öyle tepki verdim. Tabi ki sevgiliyiz" kurtarıcı meleğim Chan galiba.

Hoseok, "Tabi ya, haberlere çıkan kişi sendin!"

"Ne haberi?"

Hoseok, "Havaalında Chan'ın kucağına atlayan kız"

Chan, "Evet, Mi rae'ydi.."

Ablam, "Peki siz nas-"

"Lütfen artık soru sormayın, kafam çok karışık" dedim ve daha sonra, Taehyung'a baktım.

Duvarın arkasında ki gölgesi gitti..

1 hafta sonra

Ertesi gün hepimiz kahvaltı ederken, kapı çalmıştı. Jimin açmak için gitmişti ve daha sonra ise Chan gelmişti.

"Chan!" Dedim ve ayağa kalkıp ona sarıldım.

Chan "Ehehe, Mi rae günaydın." Dedi ve daha sonra koltuğa oturdu.

Namjoon, "Siz nasıl tanıştınız?"

Jennie, "Evet hadi söyle"

"Chan? Sen anlatmak ister misin?" Dedim ve daha sonra yüzümü eğip Taehyung'a baktım..

Yemek yemiyordu...

Chan, "Hmm, ben araba sürerken Amerika da birden bire önüme bir kız çıktı ve hemen arabayı durdurdum."

Jimin, "Mi rae mi!?"

"Evet.. benim hatamdı ama onu suçlamıştım."

Chan, "Bana ehliyetini nereden aldın diye bağırmıştı, ayağa kalkmaya çalıştığında da düşecekti"

Jennie, "Ayağınımı incittin!?"

"Ehehe evet.." dedim, sahte bir şekilde güldüm.

Yoongi, "Sonra?"

Seokjin, "Tam bir dizi gibi"

Chan, "Aynen.. ben onu tutunca bana bırak demişti sonra da kendisi beni tutmuştu"

"Ahahahha evet.. sonra beni kucağına almıştı."

Ben konuşurken gözlerim doluyordu çünkü Taehyung yumruğunu sıkmış bir şekilde duruyordu.

"Chan odamda konuşabilir miyiz?" Dedim ve kaş göz işareti yaptım.

Kafasını sallayarak benim odama çıktık ve hemen lafa daldım.

"Dayanamıyorum artık! Ona yalan söylemekten nefret ediyorum!" Dedim ve ağlamaya başladım.

Chan, "Ne yapacaksın.." dedi ve beni sakinleştirmek için omuzlarımdan tutup yatağa oturttu.

"Pd'm ile konuşucam, gerçeğı açıklasın. Biz seninle abi kardeş gibiyiz, sevgili gibi davranamayız!"

Chan, "Haklısın.. bu yüzden sevgilimden ayrıldım.." dedi ve başını eğdi.

"Off, hadi şirkete gidelim de konuşalım!" Diyerek ayağa kalktım ve kararlı bir şekilde kapıya yürüdüm.

Chan, "Ne diyeceksin? Pd'm, yalan söylemek istemiyorum artık, Chan ile sevgili olmadığımızı açıklayın mı diyeceksin?"

"Evet?"

Chan, "Aferin! Bekle telefonumu alayımda beraber gidelim" dedi ve yatağın üzerinde duran telefonunu alıp kapıyı açtı.

Kapıyı açmamız ile Taehyung'u görmemiz bir oldu. Chan, gözlerini koskocaman açtı ve daha sonra ise hemen kapıyı kapattı.

Chan, "Duydumu acaba!?" Dedi fısıldayarak..

"Salak mısın acaba? Zaten açıklayacaktık!?" Dedim ve kapıyı tekrardan açtım.

Ama Taehyung yoktu?

"Ne yani ben hayal mi gördüm?" Dedim ve etrafa baktım.

Chan, "Ah olamaz! Şizofren oldum galiba!" Dedi ve yere çöktü.

Ne oluyor bu çocuğa, böyle değildi. Bir şeyler oldu buna..

Jimin, "Ne oldu Taehyung'a!? Bir sinirle çıkıp gitti?"

Bir an önce final yapmak istiyorum.. okunmadığı için insanın içinde heves kalmıyor. Üzgünüm